1 Mayıs 1994 Yine AZİZ NESİN GÜNLÜĞÜNDEN
🌀Ne iyimser ol, ne kötümser ol ; gerçekci ol Her ikisi de dolandırıcılıktır Kendini ve halkı dolandıran 1 Mayıs 1994
Aşk bir ruhun kangreni; o kadar çabuk ilerliyor ki. Daha şimdiden ne haldeyim. Zamanı saatlerle, dakikalarla değil, güneşin doğup batmasıyla değil, seninle ölçüyorum: "Onu gördüm, görmedim, göreceğim, görmeyeceğim, gelecek, gelmeyecek..."
Sayfa 310 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
282 syf.
·
Not rated
“Olmak istediğim her şeyi olmam, yaşamak istediğim bütün hayatları yaşamam mümkün değil. İstediğim bütün yetenekleri geliştirmem mümkün değil. İstememin nedeni ne peki? Hayatımda, olası bütün zihinsel ve fiziksel deneyimlerin her bir rengini, tonunu ve her çeşidini yaşamak istiyorum.” Sylvia Plath Kendinin daha iyi bir halini görebilir, daha iyi bir yolda yürüyebilir misin? Bu kitap sizin de farklı yolları tercih etseydiniz neler olacağını düşünmenizi ve size ait o kütüphanede kaybolduğunuzu hissettirebiliyor. Sürükleyici ve etkileyici bit kitap olmasını sevdim. İyi okumalar!
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202154.7k okunma
"Bütün umudunuzu yitirmeyin. Yarının ne getireceği bilinmez. Güneşin doğuşu genellikle bir şeyler nasihat eder."
Geçmişine ait pişmanlıklar ve üzüntüler yüreğini doldurmuştu. Hayatta cesaretle yürümüş olsaydı şimdi nasıl bir adam olacağını, ne kadar canlı, ne kadar değişik yıllar geçireceğini düşündü ve şimdiki haline baktı.
Sayfa 305 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Ne var ki insan zaten yaşayışının temelden bozuk olduğunu biliyorsa, asıl yüz kızartıcı şey budur. Bunun yanında hastalığın lafı olmaz. Çünkü insanın hasta olması adam gibi yaşayamamasının sonucudur gerçekte, yaşayamamasının. Adam gibi yaşamak konusundaki başarısızlığımızdır bizi hasta eden ve yüz kızartıcı olan.
Sayfa 154 - Engin Yayıncılık
Reklam
Rakibiniz ne kadar ağır silahlara sahip olursa olsun, Barış Sanatı'nı kullanarak onu silahsızlandırabilirsiniz. Birisi öf- keyle geldiğinde, onu gülümseyerek karşılayın. Bu en yüksek savaş sanatıdır.
1 Mayıs 1972 de AZİZ NESİN
Güncesine şöyle yazmış: 🌀 kafamız ne denli ters çalışıyor ki, dünyanın en kavgacı yaratıklarından biri olan güvercinleri, barışa sembol saymışız.
Ey kalbi saflıkla dolu kadın Erkekten vefa bekleme asla O bilmez aşkın ne olduğunu Kalbinin sırrını ona söyleme asla...
Ellerimi omuzlarına koyup kalçalarımın ritmik hareketleriyle seviştim onunla. Lezizdi. Aletinin içimde hareket edişini hissetmek. Göğsünden yükselerek, ne kadar tahrik olduğunu açık eden o pes, tehlikeli gümbürtü.
Reklam
“Günaydın. İnsanın zaman zaman yaraları ile tuhaf bir ilişkisi oluyor: Bitsin istiyoruz, kabuk bağlıyor mesela fakat kaşımaya devam ediyoruz. Bilerek. Ne tuhaf. Afşar Timuçin, "İyileşen yaraya ikide bir dokunmanın ne anlamı var?" diye bu yüzden sitem eder. Bu eziyeti ne kendimize ne bir başkasına yapmalı. Yaralar yaşandığıyla kalmalı..”
Televizyon alıcısı 'gerçektir'. Anlıktır; boyutu vardır. Sana ne düşüneceğini söyler, bangır bangır kafana sokar. O haklı olmalıdır. Öyle haklı görünür ki. Vardığı sonuçları sana öyle peş peşe söyler ki zihninin itiraz etmeye, 'Ne saçma!' demeye vakti olmaz.
Sayfa 94
Neden acaba
❝ İnsan her zaman kendi iyiliğini ister ama, bunun ne olduğunu her zaman kestiremez. ❞
Yağmur üzerine yağsa ne olacaktı, yağmasa ne? Hafiften düşen yağmur zerreleri, zaten hep orada olan yalnızlığının üzerindeki tozu aldı.
Sayfa 74 - ÖTÜKENKitabı okuyor
“Etrafınıza şöyle bir göz gezdiriniz! Gerçek hayat denilen şeyin ne olduğunu, nerede olduğunu bilmiyoruz bile! Kitaplarımızı, hayallerimizi elimizden alsalar, öylece ortada kalakalacağız.”
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.