STÉPHANE MALLARMÉ- BİR KIR TANRISININ ÖĞLEDEN SONRASI KÜÇÜK KIR ŞİİRİ
Fransız simgeciliğinin öncüsü Sartre'ın Fransız şairlerinin en büyüğü olarka adlandırdığı Mallarme'ın bu şiiri Erdoğan Alkan tarafından çevrilmiş. İyi okumalar. Ebedi kılmak isterim bu orman perilerini. Kiraz kırmızısı usul renkleri Uykudan yorgun düşmüş uçuşuyor havada. Bir düşü mü sevdim ben? Gerçek ormanlardaki nice ince dallarda
452 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
Geçmişten Geleceğe Kıskaca Alınan Bir Ülke
Bazı insanlar vardır ki sadece okumakla yetinirler. Bazı insanlar da vardır ki hem okur hem yazarlar. Kendi bildiklerini paylaşmayı severler. Okuma ve yazma eylemini birlikte yürütürler. Başkalarının görüşlerini papağan gibi tekrarlamakla yetinmezler. Bir meseleyi ele alırken kendi görüşlerini de katarlar. Kendi imzalarını atarlar. Tuğla üstüne
Padişahım Çok Yaşa
Padişahım Çok YaşaMehmet Beşeri · Togan · 20124 okunma
Reklam
Unuttuk ne için geldiğimizi. Öyle bir unuttuk ki, hatırlatana dahi şaşırdık. "Biz..." dedik nefes nefese kalmış bir halde. "Bunun için gönderilmiş olamayız." Elimiz kalbimizde. Rahatsızlıklar geçirip hastalıklara tutulduk. "Nasıl olur?" dedik şaşkınlık içinde. "Ama..." dedik. "Benim evim barkım var.
Çaydanlığın fokurtusu ve saatin dostça tiktakları dışında ne bir ses ne bir nefes.
Sayfa 108Kitabı okudu
Odada bulunan refakatçiler, sadece aynayı alıp arkasını çevirdiğini görmüşlerdi, eli düştü, gözleri açıktı ve ayna hala elindeydi. Son olarak ayna da elinden kaydığında artık bir daha kıpırdayamadı. Yakından baktılar, nefes almıyordu, vücudunun alt tarafı buz gibiydi ve sırılsıklam olmuştu. Elbiselerini değiştirmeyi, yatağı yenilemeyi akıl edebildiler sadece. Bu durumu gören Dai Ru ile karısı ağlaya ağlaya helak oldular. Keşişe sövüyorlardı; “Bu ne iblisliktir, nasıl bir musibettir bu böyle!” diye yakınıp, dövünüp duruyorlardı. Nereden geldiği belli olmayan bir ses; “Aynanın ön yüzünü ona kim gösterdi? Yalanı kendi kendinize gerçek kılıyorsunuz, beni ne diye buna alet ediyorsu- nuz?” dedi. Sonra ayna kendiliğinden havalandı uçarak odadan çıktı. Dai Ru dışarı çıktığında aksak keşiş oradaydı; “Aynamı alıyorum” dedi keşiş ve süzülerek gözden kayboldu.
"Korkularım bana bir canı kaybettirdi, bir daha korkmamayı ben o kaybettiğim candan öğrendim." "Sonra ne mi oldu? Benim canım da önemsizleşti, her zaman ilk adımı attım; ilk feda hep ben olmak istedim. Hålå yaşıyorsam doğru yoldayım demektir çünkü ilk önce korkuya meydan okumayı öğrendim." "Bir ölüm, senin çocukluğunu da öldürdü." "Hayır," dedi. "Bir ölüm, benim çocukluğumu büyüttü; zaman çocukluğumu öldürdü." "Nasıl yani?" "Birisi ölür," dedi küçük bir erkek çocuğu gibi. "Ardından başkaları da ölür, yaşamaya devam eden sadece zamandır." Derin bir nefes verdi, ses tonu tekrardan yerli yerine geldi sanki. Kafasını salladı. "Ve zaman senin çocukluğunu da öldürür."
Sayfa 168 - Indigo
Geri199
1,500 öğeden 1,486 ile 1,500 arasındakiler gösteriliyor.