Psikoloji bir safsata mıdır ya da iktidarın yeni kırbacı mıdır? Foucault,
Deliliğin Tarihi isimli kitabında büyük bir kapatmadan söz eder. 1700'lü
yıllarda Avrupa'da serseriler, dilenciler, deliler, hırsızlar veya herhangi bir
üretime faydası olmayanlar piyasada cirit atmaktaymış ama Fransa'da yeni
yönetim, bugünkü anlamda modern
Ahlakın Tarifi
Oğlu ortaokula gidiyordu. Akşam eve gelince derslerine yardım ederdi. Yemekten sonra sordu:
"Oğlum, derslerin nasıl, çalıştın mı, yarın ne var?"
"Ahlak çalıştım, baba."
"Anlat bakayım."
Çocuk geçti karşısına, papağan gibi bir solukta okudu:
"Ahlak, hulk'un cem'idir. Hulk tabiyyat ve seciyye demektir. Buna huy denir. Seciyye ve huy denilen şey, insanda yerleşmiş melektir. O melek sebebiyle nefisten ef'al kolayca çıkar."
Şaşırdı: "Oğlum bu ne? Nereden ezberledin bunu?"
"Ahlakın tarifi, öğretmen yazdırdı."
"Bir şey anladın mı?"
"Yoo! Anlamak şart değil ki! Kimse anlamıyor, ezberle yeter!..."
"Hiç şüphesiz, münafıklar cehennemin en alt katındadırlar. Onlar için hiçbir kurtarıcı bulamayacaksın.”
Münafık kelime manası bakımından “nâfik-ul yerbu" deyiminden türemiştir. Tarla faresinin yuvasında karşılıklı iki delik bulunduğu söylenir, birine "nafika" diğerine "kasia" denir. Tarla faresi birinin ucundan başını gösterir, öbüründen çıkıp gider.
İşte münafığa o yüzden bu ad takılmıştır. Çünkü kendini Müslümanmış gibi gösterir, öte yandan İslâm'dan çıkarak kâfirliğe girer.
Peygamberimiz (s.a.v) buyuruyor ki;
"Münafık, iki koyun sürüsü arasında kâh sürünün birine, kâh öbürüne katılan şaşkın bir koyun gibidir. O, bu sürülerin hiçbirinde devamlı barınmaz, çünkü her iki sürüye de yabancıdır. Münafık da tıpkı böyledir, ne tamamen Müslümanlarla kaynaşabilir ve ne de kâfirlerle."
"Hayat her zaman insanların sandığı kadar kolay değil . Dostluk dediğin ne ki?
İnsanın her tanıdığı dost değildir. Dost, insana hiçbir zaman kazık atmayana, zor günlerde de yanında durana denir."
Sevgili çapkın olduğunu sanan arkadaşım, bak onlarca sayfa insan yüzünü analiz etme konusunda kızların ne kadar yetenekli olduğunu anlattım. Daha bebekliğinde yüz okumaya çalışan bir kıza çaktırmadan başka bir kıza bakabileceğini mi sanıyorsun? Muhtemelen bebekliğinde topa, sandalyeye vs. baktığın için bunu anlaman zor olabilir ama sevgiline çaktırmadan başka bir kıza bakabilme ihtimalin yok. Lütfen bunun bilincinde ol ve düzgünce yemeğini ye.
İnsanlar yavaş yavaş inanmamayı, güvenmemeyi, sevmemeyi ve kronik şüpheci olmayı öğrenir. Bu gerçekleştiğinde artık ne yazık ki çok geçtir. İnsanların "Tecrübe" dediği şey budur. Kalbiyle bağlantısını kaybetmiş bir insana "Tecrübeli" denir.
SENİ ANLATMAK
Benden seni anlatmamı istiyorlar
Ne desem ki
Ne denir ki
Anlatmamı istiyorlar seni
Anlayabileceklermiş gibi senin eşsizliğini
Ben anlatamıyorum seni
Ne zaman söze başlasam gözlerim doluyor
Adını söyleyemiyor dilim
'O' diyorum düğümleniyor kelimeler boğazımda
Kelimeler nefes aldırmıyor bana
Nefesim oluyorsun bir anda
İçime çekiyorum ismini
İsminle birlikte seni
O an dünya üzerimi örtüyor
Siyah ötesi oluyor her şey ve her yer
Yine o an yok oluyor herkes
Sorular yok oluyor cevaplar da
Şimdi benden seni anlatmamı istiyorlar
Anlatamıyorum
Anlat diyorlar
''O'' diyorum
Kayboluyorlar!
“İnsanlar yavaş yavaş inanmamayı, güvenmemeyi, sevmemeyi, kronik şüpheci olmayı öğrenir. Bu gerçekleştiğinde, artık ne yazık ki çok geçtir. İnsanların tecrübe dediği şey budur. Kalbiyle bağlantısını kaybetmiş bir insana tecrübeli denir. ”
Bulaşmamayı yeğlerim her zaman; tepemin atmasına izin vermem. Ama, bir de bunu yılan gibi yapanlar var. Bunlar kendilerini pek bilgili, pek usta sandıklarından, bir insanı, sözüm ona aşağılamalarını, küçük görmelerini, değersiz, sıradan bulmalarını satır aralarına sıkıştırarak, dolaylı olarak dokundurmaya çalışırlar. Ben derler, ben varım ya ben, şunları şunları bilirim, şöyle şöyle birinciyim, bana erişmek olası mı! Ne denir ki bunlara! Acınır. Yazık! İnsan, sevmeyi, hoşgörüyü, okuduklarından, yaşam boyunca öğrendiklerinden elinde kalanı değerlendirip, sevgiye, hoşgörüye erişme erdemini edinememişse ona acınmaz mı! Nedir bu hırs, bu sevgisizlik!