Ve zaman yine tüketti bizi...
Ne diyordu şair; Yıkıldı yolunu bekleyen şehir artık gelsen de bir gelmesende...
Şiire başladığı dönemlerde Ahmed Arif'in Nâzım'a ilişkin görüşleri şöyle: "Şiire yeni başlamış devrimci bir delikanlının karşısına Nâzım'ı dikerseniz, çocuk ya paniğe kapılır ve ters akımların uydusu olur, yahut ezilir, kötü bir kopyacı kesilir. —Hidrojen bombasına karşı Kürt hançeri ne yapabilir?- Üniversitede ve mahpusanede bazı arkadaşlarım, 'Nâ­zım'dan sonra şiir yazmak, boşuna bir gayret, hatta saygısızlık,' diyordu. Onlarla hiç tartışmadım, hep sustum. Çünkü dedikleri bir bakıma doğ­ruydu. Ne var ki 'Nâzım gibi şiir yazmak' ile 'Nâzım'dan sonra şiir yazmak' arasında vatanımın dipsiz uçurumları gibi bir uçurum vardı. Elbette Nâzım'ı yahut başka bir ustayı budalaca izlemekle kimse şair olamazdı. Ama Nâzım'dan da, başka ustalardan sonra da şiir yazılacaktı. Yoksa Shakespeare'den sonra trajedi, Moliere'den sonra komedi yazmak gerekmezdi. Nitekim, Dede Korkut, Yunus, Pir Sultan, Şeyh Galip ve Fuzuli gibi büyük ustalardan sonra da soylu şiirler yazılmıştır..."
Sayfa 177 - 178Kitabı okudu
Reklam
Ne diyordu şair; İnsan insanı Ya tamamlayamadı, Ya tam anlayamadı...
"Kimseye bağlanma bu hayatta Lorin, kimseye! Çocuğuna bile. En sevdiğin seni bir gün bırakıp gidecek. Bak dünyaya! Ne diyordu senin şair? Nazım? Sen söyle.” ❝Ayrılmak istemezsin dünyadan Ama o senden ayrılacak.❞
Üniversitede ve mapusanede bazı arkadaşlarım, “ Nazım’dan sonra şiir yazmak, boşuna bir gayret, hatta saygısızlık, “ diyordu. Onlarla hiç tartışmadım, hep sustum. Çünkü dedikleri bir bakıma doğruydu. Ne var ki “Nazım gibi şiir yazmak” ile “Nazım’dan sonra şiir yazmak” arasında vatanımın dipsiz uçurumları gibi bir uçurum vardı. Elbette Nazım’ı yahut başka bir ustayı budalaca izlemekle kimse şair olamazdı. Ama Nazımdan’da, başka ustalardan sonra da şiir yazılacaktı.
Sayfa 171 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Üniversitede ve mahpusanede bazı arkadaşlarım, "Nâzım'dan sonra şiir yazmak, boşuna bir gayret, hatta saygısızlık," diyordu. Onlarla hiç tartışmadım, hep sustum. Çünkü dedikleri bir bakıma doğruydu. Ne var ki "Nâzım gibi şiir yazmak" ile "Nâzım'dan sonra şiir yazmak" arasında vatanımın dipsiz uçurumları gibi bir uçurum vardı. Elbette Nâzım'ı yahut başka bir ustayı budalaca izlemekle kimse şair olamazdı. Ama Nâzım'dan da, başka ustalardan da sonra şiir yazılacaktı. Yoksa Shakespeare'den sonra trajedi, Moliere'den sonra komedi yazmak gerekmezdi. Nitekim, Dede Korkut, Yunus, Pir Sultan, Şeyh Galip ve Fuzuli gibi büyük ustalardan sonra da soylu şiirler yazılmıştı...
Sayfa 171Kitabı okudu
Reklam
484 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.