Yakamoz Papatya [1-19]
Özgür Vural
Özgür Vural
Hepsini okumak isteyenlere.. Aşk lafını ağzına almazdı Yakamoz. Nerede aşık görse garipser, aşk acısı gördü mü dayanamaz, gülerdi. Çok ketumdu, kimseye hiçbir şey söylemezdi. Bir kadının onu seveceğine inanmazdı, gerçek aşkın onu bulacağına ihtimal bile vermezdi. Sonra bir gün onu gördü, onu Papatyasını bakmaya kıyamadığı o narin çiçeğini
Ya ben kendimle hiç ilgileniyor muyum? Hiç şöyle kendi karşıma geçip bugün senin için bunu yaptım diyor muyum kendime? Başkalarına dediğimin aksine... jvscholz yani James bir videosunda bazı şeylerin farkına varabilmem 19 yılımı aldı diyerek ağlamıştı, 16 yaşındayken izlemiştim ben. Meğer bazı şeylerin farkına varabilmek için 19 yıl geçmesi gerekiyormuş. Yine de fark etmek yeterli değil. İnsanoğluna ne yetiyor ki zaten? Gökyüzünün mavisi yetmez mi, bir çocuğun gülüşü, kaldırımda açan çiçek yetmez mi, denizin kokusu, ceviz ağacının gölgesi, çöpçünün tebessümü, doktorun nasihati, sahaftaki koku, o ikinci el kitaptaki not, antik kentteki şiir yetmez mi insana? Ya Ankara?..Hiç görmediğim yerin hasretini çekmek doğru mu? İnsan zaten yapamadığı şeyin hasretini çeker. O da olsaydı böyle yapardık... Şimdi olmayışının sitemini eder. Altaylara gidecek miyim bir gün bilmiyorum. Gitmiş kadar oldum varsayıyorum. Bu da insanı hep üzer. Sanmak... kafandakiyle gördüğün uyuşmadı mı başlar bir hüzün. Düşünme demiyor muyum, boş yere üzülüyorsun yine... İnsan neye üzülmez ki zaten. Türk milleti her şeye bir kalıp bulur, uydurur, benzetir, diker. Şair sanıyoruz hepimiz kendimizi. Ya benim yazım, onun da herhangi bir amacı yok ne kafiye bilgisi ne yeterli yazar, kitap kültürüm var. Öyleyse ne diye yazıyorum? İnsan ne diye yazar? bence benimki sıkıntıdan... otobiyografik bir kendini geliştirme yazısı olacaktı yine raydan çıktı. Konuşuyorum da neye kime konuşuyorum? bu sefer silmeyeceğim böyle dandik, insanı deli eden belirsiz bir yazı olarak kalsın burada. yeterli
Reklam
Namaz kılmak Nedir? İnsan nefsten cismani varlığından ve ruhtan nurani varlığından yaratıldığına göre ve ruh El İLAH'tan nefholundığuna "Sizin için kulaklar, gözler, gönüller yaratdı. Ne az şükredersiniz? Sonra onu (insan sûretinde) düzeltip içine kendi (yarattığı) rûhundan üfledi" (Secde Suresi 9.) ; buna göre yaratıldığımız ruh,
Kokusunda gizli
Kimi bir yol seçer Ve gider Ve yine kimileri Gittiği yolun düzenine aldırmadan geçer Kimileri yolu düzelterek ilerler İkisi de seçim gibi gorunsede Aslen Geçenler örtülü halin keyfinden mahrum bir geçiş töreninde sadece "ben" i görür İlerleyen örtüyü fark eder ve örtünün düzenini bozmadan ama düzelterek sadece kendini yaşar Biri
Adam Philips İyileşmek adlı kitabında, haz mefhumunu ele alırken Freud’un bile hazzın ne menem şey olduğunu bilmediğini aktarır. Hazzın buz üzerinde paten sürmek gibi bir oynaklığının olmasının her ne kadar gerçeklik payı varsa da tabi ki salt insani temel ihtiyaçlara da indirgenemez. Nihayetinde haz, içerisinde acıyı da barındıran bir güdünün de
Osmanlı’dan Tayyip’e Bilim Düşmanlığı
Hikmet Kıvılcımlı, “Osmanlı Tarihinin Maddesi” eserinin Üçüncü Cildinde Osmanlı’da bilimin ne hallere düştüğünü ve buna bağlı olarak Osmanlı Devleti’nin yıkıma nasıl dörtnala gittiğini veciz bir biçimde gözler önüne serer. Biz bu yazıda önce Usta’nın Osmanlı’daki yozlaşmayı somut olarak gösterdiği pasajı, Osmanlıca kısımlarından arındırarak,
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.