Reşit Oldum Hürriyet Anlayışı (Uyku kaçınca)
REŞİT OLDUM HÜRRİYET ANLAYIŞI MASAYA KONMALI Ülkemiz de malumu olduğu üzere reşitlik yaşı anayasada 18 olarak belirlenmiştir. Bu reşitlik meselesi de ez cümle; şuurlu bir şekilde yaptığı veya yapmadığı şeylerden mesul olma durumu olarak açıklanabilir. İslam dininde ise bu buluğ çağı olarak tanımlanır. Bu açıklamalardan sonra konuyu daha
Leyla ile Mecnun
Herkes gitti, ve belki de bir daha hiç dönmeyecekler. Bu hayat bana şunu öğretti ki, giden geri dönmüyor. Dönse de, eskisi gibi olmuyor. Hepiniz hayatımdan geçtiniz. Bana kattıklarınız, öğrettikleriniz, dostluklarınız için sonsuz teşekkürler. Dışarıda akıp giden bir hayat var biliyorum, ama ne yapsam o hayata dahil olamıyorum. Eğri duruyorum her yerde. Başkaları yapınca tecrübe dediklerine, ben yapınca hata dediler. Başına gelen her zorluğa kafa tutabilenlerden değilim. Denedim ama olmadı, yapamadım. Haklıydın Metin Amca. Dünya değişti, ve biz kaybettik. Madem öyle, ben de geçmişe giderim. Bir ekranın karşısına oturur gibi oturur, tüm yaşadıklarımı tekrar tekrar, tekrar tekrar, tekrar ve tekrar izlerim. Çünkü biliyorum ki bir zamanlar mutluydum. Hepimiz çok daha mutluyduk o zamanlar. O mutlu anları yeniden yaşayamasam bile, yeniden hatırlamak isterim. Kimi hayatı dolu dolu yaşar, kimisi de benim gibi geçmişe takılır ve hatıralarda yaşar. Gelecekte yerim yok, ben geçmişe aitim. Ben, Mecnun Çınar. Ben bu oyunu... Denedim ama bozamadım.
Reklam
La tahzen
Ne istersem ben Mevlâ’dan isterim. Verirse yüceliğidir. Vermezse İmtihanımdır… Allah’tan bir şey istersen: Kapı Açılır, sen Yeterki Vurmayı Bil !… Ne Zaman dersen bilemem ama, Açılmaz diye umutsuz olma, Yeterki O Kapıda Durmayı Bil…! Hz. Mevlânâ Celaleddîn-i Rûmî.
Geceleyin otobüste ne yana gittiğini şaşırır insan Ne zaman geceleyin düşşem yollara Göz uykulu, ben uyanık Ne zaman camdan baksam karanlık Yüreğim sıkışır, aklım karışır Senden uzağa mı, sana doğru mu gidiyorum Bilemem... Bir telaş alır beni, korkarım Yaklaşmaya çalıştıkça mesafeler uzar diye Karanlıklar düşlerimi bozar diye, korkarım Söyleyemem Bir ışık görünür çok uzaklarda Dağ başında birinin penceresi mi Hasta mı var evde? Sevinçten uykuları kaçmış biri mi? Neden yanar o ışık? Güneşi mi bekler? Seni mi? Bilemem Kuşkular kemirir yüreğimi Tek bekleyen ben değilsem Ölmek isterim Ölemem Çiledir gecede yolculuklarım...
... +115
Bazı sohbetleri ve ortamları kuş tüyü hassasiyeti ile korumak isterim... Bölünmesin isterim o ânın efsunu... Ne çay ikram edilsin aralarda, ne sırtıma rahat yastıklar konulsun, hepimiz bir olalım ve o nâzenin vakitleri koruyalım... "Demden düşmek damdan düşmeye benzemez" derler... o hesap işte... Ben uzun geceleri, o tatlı demlerin parıltısında aydınlatırım... Gözlerimin ferini ise dost meclislerinden alırım... Ne ara geçti de vakit, sabah ezanları başladı diyeceğimiz o tatlı anları bol eyle Ya Rab.. Vallahi gözümde uyku, vücudumda yorgunluk yok, bir çay daha dolduralımda kıralım kederlerin belini diye şevkleneceğimiz dostları bol eyle Ya Rab... Ve her buluşmamız Salihlerle beraberlik ecrine dönüşsün... Sine sineye, birbirinin muhabbeti ile şerha şerha gönülleri rızan ile rızıklandır Ya Rab...
Çember
Kaçıncı son kez bilmeden sarıldı delikanlıya genç kız. Nisanın yağmur buhranıyla bunalttığı, ikindi ve akşam arası vaktine, isteksiz bir vedanın sığdığı bir gündü. Dükkanlar yavaş yavaş ışıklarını açmaya başlamıştı. Az ileride eve gitmemek için annesine direnen bir çocuğun mızıldamaları duyuluyordu. Bahara geç kalmış bazı ağaçlar henüz
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.