Bir erkek, sırf gönlünü hoş etmek için evlenebilir, yeter ki hanım razı olsun buna; erkek, gençliğinde, geçimini ne yolda sağlayacağı konusunda da bir dereceye kadar seçme hakkına sahiptir; boş zamanlarını olanakları çerçevesi içinde dilediği gibi geçirebilir, eğer dinle ya da politikayla ilgileniyorsa, kendisine en çekici gelen mezhep veya partiye girebilir. Evlilik konusu dişında, seçme hakkına sahip olduğu zaman bile, yine de örgütlerle bağımlıdır: Çok olağanüstü bir insan olmadıkça, bir din kuramaz, parti kuramaz, futbol kulübü kuramaz ya da kendi içkilerini kendi yapamaz. Bütün yapabileceği, hazır alternatiflerden birini seçmekten ibarettir, ne var ki rekabet bütün bu alternatifleri, iktisadi koşulların elverdiği oranda çekici yapabilir.