Yönetim sistemi gereklilik halinde insanların yaşam koşullarının yetersizliğinde iyileştirme faaliyetleri yapmalı diye düşünüyorum. Ama maalesef ki bu konuda zafiyet söz konusu... Gelir dağılımında da eşitsizlik söz konusu olunca toplumun bir kısmı yeraltı şehrini oluşturması kaçınılmaz.
#yazar ; ötekileştirilen, yeraltına itilmiş insanların yaşam koşullarını, hayata tutunanilmek için verdikleri mücadelelerden ve kenar mahalle insanlarından anetodlar aktarmış.
Sarsıcı olayların gerçekliğini yansıtırken, düşünsel dünyasını nükteli eleştirilerle okurla paylaşmış.
Neriman'a âşık olduğunu zanneden ergen, meyhanede sevdiğine nispet yapan kadın, eski asker yeninin tetikçisi, nasıl evsiz kalınır, neden niçin olunur katil, mübtezel !?
Namus bacak arasına indirgenirken, alkolle silinen eski hayatlar yeniye merhaba deme ümidi, karşılıksız sevmeler, tutkulu aşklar.
Yüreğe dokunacak yaşamların sahibi insanları fiziki anlatımdan ziyade duyguları ve hisleri
etkili bir üslupla aktarılmış.
Her bir karakterin gözünden hayata bakışları ve beklentileri detayları, empati yapmadan, uzun uzadıya düşünmeden bir diğer anektoda geçiş yaptırmıyor. BAYRAM SARI Hocamın düşüncelerine ve kalemine hayranlığımı anlatacak kelime yok...
Asıl adı Heinrich Karl Bukowski olan Amerikalı yazar ve şairin;
“Ne kadar iyi bir insan olduğunun pek önemi yok, nasıl olsa ilk hatanda en kötü insan sen olacaksın.” ı hatırlatan, iyiden kötüye evrilen düşüncelerin içinde, her şeye rağmen İNSAN kalabilmenin ne muhteşem bir davranış olduğu altı çizilmiş olan eseri kesinlikle okuyun okutun.