Latife Hanım ile Mustafa Kemal’in sırrı: Kanlı yelpaze
Latife Hanım-Mustafa Kemal evliliğinin gergin anlarından biri...
Sinirini yelpazesini avucuna vurarak gidermeye çalışan Latife Hanım, elini kanatır. Atatürk, tokat atmaya yeltenir.
Fakat Latife Hanım kendini müdafaa için elini siper etmeye kalkınca kanlı parmaklar Atatürk’ün yüzüne isabet eder...
Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatına giren
Peygamber Efendimiz 63 yaşında vefat ettiğinden dolayı 63 yaşını geçmiş büyüklere yaşı sorulduğunda
"Haddi aştık" derlermiş .
Ne manidar bir cümle...
ANNE KLİŞELERİ..
Annelerin klişeleri, hafif huysuz ama sevimli.
Ve hiç kızmayan yok, nesilden nesile geçişli...
Anne olduğunuzda siz de kendinizi bu laflardan birini söylerken bulabilirsiniz...
Kime çektin bilmem ki?.. (İstediği gibi davranılmayınca) Aynı baba tarafı... (Sinirlendiğinde) Aynı ben... (övüneceğinde) El âlemin çocukları ..... (Bir ömür el âlemin
Ne mânidar bir cümle...
"Birbirimizi kırmanın maharetine değil de, gönül almanın zarafetine ihtiyacımız var."
Ne kadar manidar bir cümle :)
Peygamber efendimiz 63 yaşında vefat ettiğinden dolayı 63 yaşını geçmiş büyüklere yaşları sorulduğunda, ‘haddi aştık’ derlerdi.
Mai ve Siyah Hakkında Halit Ziya'nın Sözleri
Bir kitabı okumadan önce eserin yazıldığı dönemi, yazarını , yazarının ideolojisini, dünya görüşünü gibi detayların incelenmesi gerektiğini düşünen insanlardanım.
Şu an Mai ve Siyah eserini okurken Halit Ziya'nın eseri hakkındaki bir sözüne ulaştım. Kitabı okurken ruhun kitabı ve kitaptaki alt metni absorbe edebilmesi için bu sözlerin
Üsküdar âh bir cuma günü. Telaşsız adımlarla Marmara İlahiyata doğru yürüyorum. Yâsin... Ve'l Kur'an'il hakîm... Camiye girmeden bitiyor... Sadakallahul azîm... Ön saflara doğru ilerliyorum. Ayakkabılarımı 41 nolu dolaba bıraktım. Minberin sağ tarafı öyle güzel güneş alıyor ki! Güneşin ardında gölgeler... Âh tertemiz gölgeler...
🍂GÜNÜN ÖZETİ OLA….🍂
Biz insanoğlu ne kadarsa nankörüz değilmi ?
Bize verilmiş nimetleri ne kadar da görmezden geliyoruz.
Verilen nimetleri sadece rızıktan ibaret zannediyoruz.
Halbuki en büyük nimet İMAN değil mi?
İmanımızı ne kadar da ucuz bir fiyata satıyoruz.
Halbuki cennet pahalı olan değil mi?
Asıl Cehennemin ucuz olduğunu ne kadarda unutmuşuz.
Nefsimiz bizi nede çok aldatmış. İlahi kudrete boyun eğememişiz. Sorsan herkes ben Rabbimi seviyorum der amma velakin iş icraata gelince ucuz bir fiyata sattığımız imanımızın zafiyetlere gebe olmuş nefsimiz egosundan dolayı sevdiğini dahi gösteremez.
Sevgi ispat ister.
Seviyorsak eğer emirlere itaat etmemiz gerekir.
Kişi sevdiğinin sevdiği şeyleri yapmak İÇİN çaba gösterir.
Bizi bunu dahi beceremeyecek bir nefse sahibiz.
O değil mi sırf bizi sevdiği için kainatı emrimize amade kılan. Kainatı emrimize vermiş ama biz onun emirlerini hiçe sayıp ilerliyoruz.
Resulallah Sallallahu aleyhi vesellem efendimizin emirlerini hiçe sayıyoruz.
İmanımızın AKİDESİNİ bozuyoruz. Ruhumuzun dengesini bozuyoruz.
Kime kulluk ettiğimizi unutup nefsimize kulluk etmek te ısrar ediyoruz.
Şeyh babamın da dediği gibi.
Bütün cenazelerde ER NİYETİNE kılınıyor….
Ne kadar manidar bir cümle değil mi??????
Kalınsağlıcakla…..