Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İnsanlara gereken "Mutlu ve umut dolu geceler"
"İyi geceler" i ortalama ve altı olanlara bıraktım. Öncesinde ailemmiş gibi bağ kurduklarıma"Cici geceler ve kendine cici bak." diyordum. Şimdi ise "Mutlu ve hayırlı gecelerin olsun." veya "Mutlu ve umutlu gecelerin olsun." diyorum. Bir ara nenemi geçirirken sesli fısıltıyla "Mutlu ve hayırlı gecelerin
"Dostlar eylemleriyle ve sözleriyle acınızı hafifletirler, çünkü bizim nelerden mutlu olduğumuzu ya da ne için acı çektiğimizi biliyorlardır. Fakat bizim yaşadığımız kötü bir olay nedeniyle dostumuzun acı çekmesi de kötüdür. Çünkü insanlar dostlarını kendilerinden dolayı acı çekmesini istemezler. İşte bu nedenle Cesur İnsanlar kendileri acıya katlansalar da dostlarının acı çekmesini istemezler."
Sayfa 210Kitabı okudu
Reklam
880 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Seriyle ilgili düşüncelerimi yazmak için son kitabın bitmesini bekledim ve az önce kitabı bitirdim. Aralıklarla 2 senede bitirdiğim bir yolculuk ve sanki tanıdığım insanlara bir veda gibi, içimden çok fazla şey yazmak geliyor ama hakkını vermek için sayfalarca kelimeye ihtiyaç var gibi. Sadece şunu söyleyebilirim seriyi okuyun, bu yolculuğa çıkın ve bir kitapla ilgili yapılabilecek her yorumu yapabileceğinizi göreceksiniz. Bazen seriye aşık olacak bazen de çok mu abartıyorum diyeceksiniz. Bazen sayfalar arasında akıp zamanı unutacak bazen de sıkıntıdan patlayarak bu adam ne yazıyor diyeceksiniz. Ve yolculuğun sonuna gelince ya Stephen King'ten nefret edecek bunun için mi 7 tane kitap okudum diyecek ya da hayranlıkla, mutlu bir şekilde veda edeceksiniz. Ben hangi taraftayım bilmiyorum ama belirsiz, ilginç ve cesur sonları severim, ama sonuç ne olursa olsun güzel bir yolculuktu. Ve sonunda "Childe Roland Kara Kuleye Geldi", Hekese uzun günler ve hoş geceler diler Teşekkürler derim.
Kule
KuleStephen King · Altın Kitaplar · 2011992 okunma
Bir Kadın Çocuktur Aslinda
Bir kadın cocuktur aslında. Cocuk gibi davranmayı sever. Erkegin kendisine bir cocuga gösterdigi sefkati göstermesini de ister. Bir cocugu oksar gibi incitmekten korkarak oksamalidir erkek kadını.. Ama her kadın cocukca da olsa dinlenilmesini, dikkate alinmasini ister. Yani bir kadının cocukluk yapmasina izin vereceksiniz, ama asla onu bir cocuk
... karşılaşmanız ne mutlu bir raslantı tıpkı rüyalardaki gibi isteklerimizin birden gerçekleşmesi gibi...
sende sana ait ne kadar az şey kaldığını düşün, göreceksin ki vaktinden önce ölüyorsun...
Reklam
Erkekler okuyun
Bir annenin mutlu olmasında en büyük pay sahibi tabii ki eşi yani çocukların babasıdır. Çocuklarına, aile kurumuna değer veren babalar, hem çocuklarına, hem de eşlerine verdikleri bu değeri ne kadar iyi gösterebilir, ne kadar iyi hissettirebilirse, o ev o kadar aydınlık, o kadar sıcak ve o kadar mutlu, sevgi dolu olur. Topluma en büyük katkı, o evde yetişen çocuklar tarafından yapılır. Öyle evlerden suçlu, sabıkalı, tacizci, tecavüzcü ya da katil çıkmaz.
Antonie II
“…Onlar ne diyecekler diye, merdiven başında yaşadığım o iğrenç sahneye ve duyduğum küfürlere katlanarak o kentte ve o adamın yanında kalamam artık; mutlu ve halinden memnun görünmek için kendimi, ailemi, aldığım terbiyeyi ve bütün değerlerimi inkâr edemem. Bunun adına onursuzluk derim, buna rezalet derim ben, bunu bilmeni isterim!”
Hissiyatlarımı en iyi nasıl ifade edebilirim diye düşünüyordum. Anlamı bulabilmek, benim için en önemli şey hayatın anlamını bulabilmek. Bu sorumun büyük bir cevabını seni tanıyarak, seninle olarak ve tabi ki seni severek olduğunu anladım. Ne mutlu bana ki seni sevdiğimi sana söyleyebiliyorum, ne mutlu bana ki yüreğimdeki sevgi tohumlarını sen bahçesine ektim. Ben biliyorum ki kalbim senden başka bir bahçede tohum açmaz filiz vermez. Sen sadece bana aitsin ben de yalnızca sana aitim. Ben seni tanıdıkça anlıyorum ki meğer seni görmeden önce bile seni hayal ediyormuşum. Ben aslında hayalimdeki kıza aşıktım, çok uzun zamandır onu seviyordum. Onu görmemiştim ve sabredersem göreceğimi biliyordum. Ben seni bir buçuk sene önce ilk gördüğümde o ilk an anladım hayalimdeki kızın sen olduğunu. Geçen günler düşünüyordum, araya giren zamanlarda düşünüyordum, uzaktan sana bakarken düşünüyordum. Sonra karar verdim. Hayalimdeki kız sen misin bunu bilmem gerekiyordu. Sen bana lütfedip kalbini açtın ve ben gördüm ki meğer bir çiçek hayal ediyormuşum ama sen içinde bir bahçe dolusu çiçek barındırıyormuşsun. Ben biliyorum Rozelin, bize can veren bizi birbirimize helal kılmak için bir araya getirdi. Kader öyle güzel işledi ki bizi denk getirdi ve tanışmamıza vesile oldu. Buraya kadar kaderin sayesinde geldik. Birlikteliğimizi devam ettirecek olan şey ise bize bağlı. Sevgimiz ne kadar saf ve gerçek ise biz o kadar beraber olacağız ve bence güzel sevgilim biz bir ömür beraber olacağız
Reklam
herkes mutlu yaşamak ister, ancak yaşamı mutlu kılan şeyin ne olduğunu görmek konusunda zihinleri kördür. Nitekim mutlu bir yaşama kavuşmak hiç kolay değildir, insan bir kere yoldan sapmışsa, ona kavuşmaya ne kadar istekli olursa, ondan o kadar uzak kalır. Zira aksi yöne gittiğinden, gidiş hızı aradaki mesafenin daha da açılmasına neden olur.
Sayfa 3
Sesimi duyurmak istediğim bir başka kesim daha var. O da anneler ve babalar! Anne baba olmak kolay değil, büyük sorumluluklar ve fedakârlıklar gerektiriyor ancak şunu hiç unutmayalım; dünyaya getirdiğiniz bu çocuğun kaderi, gelecekte mutlu ya da mutsuz, başarılı ya da başarısız, doyumlu ya da doyumsuz bir hayat sürecek olması büyük oranda sizin ona ne kadar değer verdiğinize, sahip çıktığınıza bağlıdır. Onu anlamınıza, çok sevmenize, onu hiç suçlamadığınızı kendisine hissettirmenize bağlıdır.
"Alçakgönüllülükle her şeyin geçip gittiğini bilen kişi, bahçesini cennete dönüştürebilen her insanın ne kadar mutlu olduğunu, mutsuz olanın da yorulmadan sırtındaki yükle nefes nefese yolunda ilerlediğini, bu güneş ışığını bir dakika daha fazla görmenin herkesi aynı şekilde ilgilendirdiğini anlayan kişi - evet, o kişi de huzurludur, hem kendisinden bir dünya kurar, hem de bir insan olduğu için mutludur. Ayrıca ne kadar sınırlanırsa sınırlansın, bu zindanı ne zaman isterse o zaman terk edeceğini bildiği için yüreğinde her zaman tatlı bir özgürlük duygusu barındırır."
Hayatın varış noktası hiçbir zaman mutluluk olmamıştır. Mutluluğun daim olması gibi bir durum da söz konusu değildir, arada sırada mutlu oluruz, arada sırada kendimizi kötü hissederiz ama hayatın büyük bir kısmında ortalama gider hayat, ne mutlusundur ne de mutsuzsundur. Seni mutlu eden şeyleri artırdığın zaman mutluluğunda kısmi bir artış olabilir, ancak bunların sayısını çoğaltırsan buna da alışırsın ve bu yapılan eylemler seni eskisi gibi mutlu etmemeye başlar. Seni mutlu edeceğini düşündüğün her neyi hayatına alırsan al, bir süre sonra ona alışacaksın ve o seni eskisi gibi mutlu etmemeye başlayacak. Mutluluğun yerini doğru konumlandırdığın zaman, o geldiği zaman kabul edersin hayatına.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.