Yazar bu romanı, maddi karşılık beklemeden boş zamanını değerlendirip kendine meşgale olması amacıyla yazmış. Bu kadar okunup tanınacağını hiç tahmin etmemiş. Evet, gerçekten de kitabın özgün bir konusu var.
Her ne kadar roman günümüzde geçse de, kitabın ilk bölümleri insan tarihine ait birçok bilgi barındırmakta. Bundan yaklaşık yetmiş bin yıl önce Toba yanardağının patlaması sonucu insan neslinin tükenme eşiğine gelmesi, elli bin yıl önce bizle birlikte yaşayan en az üç insansı ırkın olması; neandertaller, Homo floresiensisler ( Hobbitlere benzeyen bir tür cüce insansı ırk), denisovanlar ve günümüzde Antarktika açıklarında bir araştırma gemisinin buzula gömülü esrarengiz bir yapıyı keşfetmesi...
Yaklaşık ilk 200 sayfayı büyük bir keyifle, yer yer durup düşünerek, bir yerlerini not alarak araştırarak okudum. Sonra kendimi bir koşuşturmanın bir kaos'un ortasında buldum. Fazla detaylı, gereksiz konuşmalar ve kafamda oturtamadığım bazı yerlerin olduğu anlamsız bir kitap olmaya başladı, ta ki son 150 sayfaya kadar. Sonra yine ilk sayfalar gibi merakla, heyecanla, gerilerek okudum.
Kitabı hem sevdim, hem sevmedim. Siyahla beyaz arası gibi, gri yani. Ne çok mükemmel ne de kötü. Kesinlikle orijinal bir konu ama detaylara girilmesi nedeniyle olması gereken mükemmellikte değil bence.