— Olmaz Bey!
— Gurbettesin!
— Olmaz, alamam!
— Alsan içim rahat ederdi!..
Sayfa 265 - Cumhuriyet Kitapları, 13. Baskı: Nisan 2010Kitabı okuyor
Sen bana gelmek ba'îd ü ben sana varmak muhâl
Kim hümâ inmez yere konmaz kebûter Ka'be'ye
Necâti Bey
Ne sen bana gelebiliyorsun ne ben senin yanına varabiliyorum. Hüma kuşu ile güvercine benziyoruz. Muhayyel bir kuş olan hüma hiçbir vakit yere inmez ve Kâbe'deki güvercinler de Kâbe'nin üstüne asla konmazlar.
Sayfa 256Kitabı okudu
Zülfikar Bey:
— Niyazi Bey'le doktor bilir benim nerde kalıp nereye gideceğimi! dedi. Ben gönüllüyüm. Onlar gel bizimle derlerse onlarla giderim. Git derlerse o zaman düşünürüm nereye gideceğimi...
Sayfa 224 - Cumhuriyet Kitapları, 13. Baskı: Nisan 2010Kitabı okuyor
— Teşekkür ederim, doktor bey. Yüz değil de elliyi görsek kâfi.
— Her şey yolunda, dedi. Ateşin yok, nabız düzgün. Çok sağlam bir yapın var! Epeyi kan yitirdin ama çabuk düzeleceksin; Kendine iyi bakarsan yüz yaşına kadar yaşarsın...
Sayfa 221 - Cumhuriyet Kitapları, 13. Baskı: Nisan 2010Kitabı okuyor
— Nasılsın bakalım Zülfikar Bey?
— İyiyim doktor.
— Ağrıyı duyuyor musun?
— Biraz...
Doktor gülümsedi:
— Pek biraz değildir ama, senin biraz demen iyi...
Sayfa 220 - Cumhuriyet Kitapları, 13. Baskı: Nisan 2010Kitabı okuyor
...Nerede sona ereceği görünmeyen bir boşluğun dibine doğru hızla kaydığını duydu, bayıldı.
Zülfikar Bey için savaş bitmişti.
Sayfa 219 - Cumhuriyet Kitapları, 13. Baskı: Nisan 2010Kitabı okuyor
Zülfikar Bey'in yanından hiç ayrılmayan Mecnun Kaptan:
— Vazgeç Bey, dedi, Yunanlarla savaşa giderken, akbabalarla savaşa tutuşmayalım!
Gülüştüler.
Sayfa 212 - Cumhuriyet Kitapları, 13. Baskı: Nisan 2010Kitabı okuyor
Zülfikar Bey: "...Siz vatan uğrunda ölümü göze alırken, henüz bize sıra gelmemişti. Bizlere bugünleri yaşatan sizsiniz. Bu gecenin karşılığını ne yapsak ödeyemeyiz!"
Sayfa 209 - Cumhuriyet Kitapları, 13. Baskı: Nisan 2010Kitabı okuyor
Niyazi Bey, padişahlığa ilk başkaldıranlardandır. Severiz.
Makedonya gençliğinin gönlü hürriyetin ilânından beri Enver Bey'den çok Niyazi Bey'deydi. İttihat ile Terakki'nin öbür subayları, başta Enver Bey, iki yıl içinde hızla ilerlemiş, üst üste rütbeler almışlarken, o hâlâ Resneli Niyazi Bey olarak kalmıştı. Yüksele yüksele önyüzbaşılıktan binbaşılığa yükselmişti...
Sayfa 208 - Cumhuriyet Kitapları, 13. Baskı: Nisan 2010Kitabı okuyor
Türk Edebiyatının En İyi 100 Romanı
Dün akşam Nahid Sırrı Örik'in Sultan Hamid Düşerken isimli kitabını okumaya başladım. Bu vesileyle size bir listeden bahsetmek istiyorum. Mutlaka bilenler vardır fakat bilmeyenler için de faydalı olabilir. 2017 yılında akademisyenler, yazarlar ve edebiyatçılardan oluşan bir ekiple Türk edebiyatının en iyi 100 romanı belirlenmiş. Biliyorum bu
Necati Bey
Dertsiz, kedersiz insan olmaz. Bir insanda hiç dert ve keder yoksa onun insanlığı da unutmamış demektir.
BAHARİYE || NECATİ BEY
İlkbahar erişti, yeryüzü yapraklarla bezendi; mübarek olsun ey Tanrı'nın yaratışının eksiksizliğini (isbat eden manzara)!
Sayfa 39Kitabı okuyor
— Öyleyse bırak o kararı biz verelim, günahı bizim boynumuza olsun?
Zülfikar Bey belli belirsiz bir gülümseme ile karşılık verdi:
— Günahlar dünyada devredilebilse ahirette görülecek hesap kalmazdı Hikmet Bey!
Sayfa 158 - Cumhuriyet Kitapları, 13. Baskı: Nisan 2010Kitabı okuyor
Zülfikar'ın canı sıkılmaya başlamıştı:
— Gönül eğlendirmiyoruz ki!
Hikmet Bey:
— Hemen alınıyorsun! dedi yumuşak bir sesle, ama düşünerek karar vermek her zaman daha iyidir, daha az pişmanlıklara yol açar. Duygularımıza göre karar verecek günler yaşamıyoruz!
Sayfa 153 - Cumhuriyet Kitapları, 13. Baskı: Nisan 2010Kitabı okuyor
