"Bir de onun derdini anlamaya çalış," diye ısrar etti Ford. "Şu zavallı delikanlıya bir bak, ömrü boyunca yapacağı iş, ayaklarını yere rap rap vura vura yürüyüp insanları uzay gemilerinden atmak... "
"Ve bağırmak," diye ekledi muhafız.
"Bir de bağıracak, elbette," dedi Ford, boynuna
dolanmış kalın kola
Büyük İskender, sonuçları hesap edilemez bir karar almanın arifesindedir bir kez daha. Geleceği kesin olarak haber veren bir kadın var diye anlatmışlardır ona. Sanatını kendisine de öğretsin diye kadını çağırtır. Kadın büyük bir ateş yakılması ve çıkan dumandan kitap okur gibi geleceği okumak gerektiğini söyler. Ancak fatihi uyarır. Dumana dikkatle bakıp incelerken, ne olursa olsun bir timsahın sol gözünü aklının ucundan geçirmemelidir. Olsa olsa sağ gözünü düşünebilir icabında, ama sol gözünü asla.
Bunun üzerine İskender geleceği öğrenmekten vazgeçer. Neden? Çünkü sizi bir şeyi düşünmekten kaçınmaya zorladıklarında o şeyden başkasını düşünemez olursunuz. Yasak mecburiyet doğurur. Timsahın sol gözünü düşünmemek mümkün değildir. Hayvanın gözü hafızanızı, zihninizi ele geçirmiştir.
Tuhaf bir şekilde gözlerinde tanımlayamadığım bir şeyler görüyordum. Belki bir çaresizlik, belki acı ya da bambaşka bir şey bilemiyorum. Eskiden idam ederlerdi ya insanları. Filmlerde falan görünce tuhaf geliyordu. Oysa şu an kendimi en yakın hissettiğim insanlar idam edilen insanlardı. Çünkü bir insanı anlamak onun ne hissettiğini anlamak demekti. Bir insanın hislerini anlayabilmek için o hisleri yaşamak gerekmez mi? İdam edilen insanları anladım. Çünkü nasıl hissettiklerini anladım. İnsan nasıl çaresiz, sessiz sessiz, öleceğini bile bile beklermiş onu anladım. En çok anlayamadığım şey madem ölecektim neden bu kadar canımı acıtıyorlardı? İlk gördüklerinde öldürselerdi ya beni. İnsanlar kurbanlarına hiç mi acımazlardı? Beni öldürecekseler neden sarıyorlardı yaralarımı? Tekrar karanlığa kapatacaksa beni, neden sürekli aralıyordu o kapıyı? Neden gözlerime utançla bakıyordu?
"Esir alacağız," dedi adam kafası karışmış şekilde.
"Daha önce hiç esir alınmamıştım." Arın ilk deneyimini merakla beklemeye koyuldu.
"Benim başıma gelmişti." O yüzden onun kadar rahat değildim ve neden saldırmadığımızı merak ediyordum.