Saklambaç
Kitap İnceleme
Kitabın konusu: Bir keş kendi evinde ölü bulunur. Dedektif Rebus, bu davaya atanmıştır. Bir yandan bu olayı araştırırken bir yandan da uyuşturucu karşıtı bir kampanyanın yürütülmesinde görev almak zorunda kalır. Keşin ölümünün çözümü gittikçe karışmaktadır. Bu ölüm bir intihar mı yoksa cinayet mi? Neden öldü veya öldürüldü?
Bu kitabı okumayı çok istiyordum. İnstagram keşfetimde sıklıkla karşıma çıkıyordu. Okumaya başladığım an pişman oldum ama yarım bırakmak da istemedim. Kitap için yanlış bir zamandı. İnce olsa da içeriği çok yoğun. Zira telaffuzu ve anlaması zor isimler, terimler, ölçüler ve dilimize yabancı çokça kelime var. Dönem kitabı olduğundan kafamda
“… en azından o çoksesliliğin ruhu korunduğu için Beyoğlu, bu ülkenin, bu kentin en özgür, en renkli bölgelerinden biri olmayı sürdürüyor. “
Bence bu alıntı kitabın adının neden “Beyoğlu Rapsodisi” olduğunu açıklıyor. Yüzyıllardır birçok farklı ulustan insanın ayak bastığı ve birçok farklı dilin konuşulduğu kadim şehir İstanbul ve güzel semti Beyoğlu. Nam-ı değer Pera.
Kitabı kısaca özetleyecek olursak:
Roman çocukluktan beri yakın arkadaş olan Kenan, Selim ve Nihat’ın hayatlarını ele alıyor. Selim’in ağzından okuduğumuz kitap başta sıkıcı gelse de Ahmet Ümit biz okurlarının ilgisini çekmeyi iyi biliyor.
Karakter olarak farklı olan bu üç arkadaş, tıpkı Beyoğlu’ndaki diğer insanlar gibi tüm farklılıklarına rağmen bir uyum yakalayabilmişler. Diğer ikisinden daha farklı olan Kenan, yaşamayı seven kendisini sürekli bir şeylerle meşgul etmeyi becerebilen ortaya güzel eserler bırakmayı isteyen biri. Bu amaçla da başladığı fotoğrafçılık bu üç arkadaşın hayatını sıradanlıktan çıkartıyor. Bu üç arkadas ile birlikte okuyucuyu da katilin peşinden koşturan yazar sonunda vay be dedirtebiliyor.
Ve son olarak:
Bir incelemede “ sakın son sayfaya bakmayın spoiler yersiniz “ diye bir uyarı okumuştum. O incelemeyi yazan kişiye teşekkür ederim. Bence siz de dikkat edin aman diyeyim.
Kitabın konusunu anlatmadan geçeceğim. Kitap sizi her sayfada ağlatacak, hüzne boğacak. Evet kitap konu ve işleyiş açısından ergen kitabı gibi duruyor, okurken bazı yerler çok itici gelebiliyor. Bundan sonrası Spoiler okumayın!!!!8 yaşında öpüşerek birbirlerini sevdiklerini söylediklerine bunlar daha çocuk o yaşta nasıl aşık olup bu kadar sevdiklerini aklım almadı. 17 yaşına gelene kadar ki küçüklüklerinden daha fazla anı anlatılabilirdi, 5 yaşından 8 yaşına atlayarak öpüşüyorlar, 8 yaşından 15 yaşına atlıyorlar hala öpüşüyorlar, Ya bunlar ergenliğe girdiklerinde büyümeye başladıklarında neler oldu biraz onları okumak istiyor insan. Kızın ölüm döneminde konu fazla uzatılmış ancak sıkmıyor çünkü o sırada ağlıyor olduğunuz için anlamıyorsunuz. Kitabın etkisinden çıktığınız zaman anlıyorsunuz. Ayrıca Rune neden öldüüüüüü!!! 17 yaşından çocuk bir anda 27 yaşında oldu Fotoğrafçılık mesleğini mi yaptı? Fotoğraf sergisi yaparak Poppy'nin o fotoğrafını sergisine koydu mu ? Poppy öldükten sonra ne zorluklar yaşadı nasıl dayandı bunlar anlatılmadan hooopp Rone cennette Poppy'nin yanında yine öpüşüyorlar neden öldü bu çocuk bir tek ben mi bunu merak ediyorum yoksa ağlarken kaçırdım mı ?
Geçmişle Dans Kitap İncelemesi
Güzel bir kitaptı. En başta "3 farklı karakter var. Acaba olay örgüsünde kopukluk v.s olur mu?" diye endişelerim vardı ama kesinlikle öyle bir şey olmadı. Yazar tüm bağlantıları ince ince işlemiş resmen bir halı gibi dokumuş. Kitabı hiç sıkılmadan okudum. Olay örgüsü güzeldi, yazarın anlatımı güzeldi (sadece 1 kısımda daha akıcı
Bir kitabın daha sonuna geldim
Tarih, polisiye,macera...ilk sayfasından son sayfasına kadar merak içinde soluksuz okuyabileceğiniz bir kitap.. Türü sevenlere tavsiyemdir
Son Bizans imparatoru Konstantin Paleologos kalesinin saldıraya uğradığında kaçmayı düşünmez...Ve yaveri Ducas a bir sırrını verir...
Caner tarih , Murat fotoğrafçılık bölümünü okuyan iki samimi arkadaşlardır.Caner 'in babasının eski tarihi bir han da iş yeri vardır.Murat buraya gidip resim çekmek ister.
İstanbul'da peş peşe cinayetler olmaktadır.Ölenlerin hepside tarihi hanlarda çalışan insanlardır. Caner'in babasının iş yerinide almak isteyen bir adam vardır.para teklif eder...Tehtid eder .. Ama Caner in babası satmaya razı olmaz.
Caner ile Murat handaki dükkanın resimlerini çekerken alt kata inerler.orada bir duvar ilgilerini çeker ve duvarın arkasının boş olduğunu hissedip merakla kırmaya,kazmaya başlarlar. Karşılarına yazılar yazan bir duvar çıkar.neler yazdığını araştırıp..dahada merak ederek tüneli kazmaya devam ederler . Karşılarına kocaman bir kapı çıkar. Kapıyı acamazlar üstünde kutsal sır olduğunu yazan yazı ve işaretler vardır.
Bundan sonra olanlar olur...Bu kutsal sır nedir ? Bu kapının Bizans imparatorunun sırrıyla bağlantısı varmı ? Hanlardaki insanları neden öldürdüler ? Başkomiser Aydın ve yardımcısı bu cinayetlerin arkasındaki kişileri bulabilecek mi ? Caner ve Murat'ın başına neler gelecek?
Devamı ve daha fazlası kitapta okuyunuz.okutunuz.
Başka kitaplarda görüşmek üzere hoşçakalın
