Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hiç de sürpriz olmayacak bir şekilde, uzun yıllar bilim insanları apendiksin aslında bir işe yaramadığını düşünmüşlerdir. Onlara göre bu yapı, bizim eski atalarımızdan bize kalan bir mirastır. Belki atalarımızda bir işe yarıyordu ama bu küçük solucanın modern insan için bir önemi yoktu. Zaten bilim tarihine baktığınızda, anlayamadığı meseleleri açıklamakta zorlanan bilim insanlarının, topu evrimsel sürece atmaları çok geçerli bir taktik olmuştur hep. Söz konusu binlerce yıllık bir mevzu olduğunda meseleyi yorumlamak, nedense daha kolay bir hal almaktadır. Bu mantıkla bizde herhangi bir işe yaramayan bir parça tabii ki de atalarımızın aktif kullandığı bir yapı olabilirdi. Söz konusu binlerce yıl olunca neden olmasın ki zaten. Günümüzde bile olayın hâlâ böyle olduğunu düşünen insanlar olsa da aslında apendiks düşünüldüğü gibi işe yaramayan bir yapı değildir. Apendiksin hem fetüste hem de yetişkin bireyde önemli rolleri bulunmaktadır. Anne karnındaki gelişimin 11. haftasında insan fetüsünde apendiks bölgesinde bazı endokrin hücrelerin bulunduğu saptanmıştır. Bu hücrelerin ürettiği hor- monların, vücudun iç düzenindeki dengeyi sağlamada önemli rol oynadığı gösterilmiştir. Ayrıca bu yapının lenf sistemiyle iyi bir iletişim içinde olduğunu gösteren çalışmalar da bulunmaktadır. Bazı beyaz kan hücrelerinin bu bölgede olgunlaştığı düşünülmektedir. Özetle, apendiks bağışıklık sistemiyle oldukça yakın bir ilişki içerisindedir.
18 Haziran 1999 "Denek 8 kardeşinin evde olmayışına bir tepki göstermedi. Bunu görmüş olma ihtimali çok yüksek. Evi bir hapishane gibi görüp kardeşinin kaçışına ses çıkarmıyor. Peki neden onun kapısını hiç kilitlemememe rağmen o hâlâ evde?" Altı çizili cümleyi okuduğumda babasının merakı benim merakıma dönüşü. "Gerçekten," dedim kaşlarımı usulca çatıp. "Sen neden Anıl'la kaçmadın?" "Dedim ya... Kötü bir alışkanlık. İçine düştüğümüz o durumu anlamadan, orayı terk edemezdim."
Sayfa 290Kitabı okudu
Reklam
288 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Tanrı'yı Kıyamete Zorlamak
Tanrı'yı Kıyamete Zorlamak Günümüz zaman diliminde tanık olduğumuz Suriye, Irak, İran, Filistin ve İsrail' den yanı sıra, tüm Dünya'nın da takip ettiği başta eski ABD başkanı Trump’ın görev aldığı Başkanlık döneminde (2017-2021) ortaya sunduğu Büyük Ortadoğu Projesi... Bu proje tam anlamıyla beklenen(istenen) Kıyamet'in
Mesih
MesihCeyhun Bozkurt · Destek Yayınları · 2020254 okunma
“Evde çoğu zaman yemekleri ben yapıyorum.” “Öyle mi?” dedi şaşırmış gibi. “Neden ki?” “Çünkü ben tek kızım,” diye mırıldandım. “Ev işlerinin çoğu benim üstüme kalıyor.” “Yani?” diye karşılık verirken hâlâ sırtı bana dönük bir şekilde yemekle uğraşıyordu. “Bir vajinaya sahip olmak seni otomatik olarak bir ocağa ya da lanet bir süpürgeye dönüştürmez,” dedi başını iki yana sallayarak. “Tanrım, anneme bu saçma cinsiyetçiliği yapmayı aklımdan bile geçirsem hayalarımı keserdi.” “Bu hayata karşı düzgün bir bakış açısı,” dedim sözleriyle heyecanlanırken. “Hayata karşı olması gereken tek bakış açışı bu,” diye düzeltti Johnny. “Yirmi birinci yüzyıldayız,” diye ekledi. “Bin sekiz yüzlerde değil.”
Sayfa 402 - Martı/ Shannon ve JohnnyKitabı okuyor
Günaydınnnnn. :)))
Bir rüyanın içine saklanmış olan gerçek, bazen uyandığımızda bile peşimizi bırakmaz.... Uyku hâlinden uyanıklık hâline geçişin fizyolojik ve psikolojik aşamasını tamamlayanlara günaydınnn, 🧿 Onlara uyku döngüsünün nasıl işlediğini, beynin uyandırma yöntemlerini yada uyandıktan sonra hissedilen duygusal veya zihinsel
"Tanrım." diye fısıldadı Luke. "Syd..." Yüzünü avuçları arasına alıp daha fazlası için eğildi. Birbirlerine daha yakın olmak için uzandıklarında Syd- ney'nin sertleşen göğüs uçları Luke'a dokunuyordu. Luke boşta kalan elini onun sırtından aşağı kaydırıp, onu sertliğine doğru bastırdı. Terasa doğru yaklaşan sesler onları birbirinden ayırdı. Zorlukla nefes alarak karanlıkta birbirlerine baktılar, bir zamanlar karşılıklı hissettikleri şeylerin kaybolmadığını, uzun zaman önce paylaştıkları ne varsa uykuya yatıp, tekrar onlara hatırlatmak için fırsat beklediğini keşfetmek ikisini de şaşkına çevirmişti. "Yarın akşam yemeğe bana gelir misin?" diye sordu Luke. Tutkulu öpücüklerin etkisiyle kendinden geçmiş olan Sydney ona bakmaya devam ediyordu. "Hâlâ senin tercihin, Syd." "Ben, şey... bilmiyorum. Gerçekten bilmiyorum." Bir- den, Maddie ve Janey'nin daha önce anlattıklarını hatırladı. Janey, Joe için en doğru olanı yaptığını düşünürken, aslında olabilecek en yanlış kararı vermişti. "Bilmediğin nedir?" diye sordu Luke. "Söyle bana." "Korkuyorum." Luke eskiden kumsalda sevişirlerken yaptığı gibi, onun saçlarını parmaklarına doladı. "Neden korkuyorsun, tatlım?" "Seni tekrar üzmekten. İşçı Bayramı'ndan sonra eve dö- neceğim. Aramızda daha önce olanlardan sonra..."
Sayfa 59
Reklam
Çok acımasızca.
... "Ama Volts'un zaten ölmüş olduğunu bildiğiniz bir hayata beni neden gönderdiğinizi hâlâ anlayabilmiş değilim. Söyleyebilirdiniz. Kötü bir kedi sahibi olmadığımı söyleseniz yeterdi. Neden söylemediniz?" "Çünkü Nora, bazen öğrenmenin tek yolu yaşamaktır." "Çok acımasızca." ...
Biçimsiz sorular ve alelade cevaplar
Düştüğüm yerde beni bekleyen yok öyleyse neden hâla kulaklarımda sesler? söylesene yalnızken de sevebilir mi insan kendini ? kendini sevmeyen bir insan kederini nasıl sever? usulca değil gürültüyle savruluyorum.
253 syf.
10/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Aşk ile ilgili kitaplar çoktur fakat bir kadın olarak kendi varoluşunu konu edinen kitaplar bulmak zordur. Küçüklükten beri insanın üzerine yapışan kalıplar, yüzyıllardır devam etmiş ve hâla sürdürülen birçok yanlış şey ile başa çıkmak da çok zordur. Bazen çıkmazda hissederiz kendimizi, ne yapacağını bilemez halde oradan oraya koşturur bir şekilde kendimize yer edinmeye çalışırız pes etmeden. Bazense çevremize bağımlı hale gelir, kendi benliğimizden uzaklaşırız. Genel geçer yargılarla bir kalıba girmek zorunda kalırız ve en acısı bunun farkında olmayız. Bizim potansiyelimiz neydi? Hayattan ne bekliyorduk? İnsanlığa ne katmak istiyorduk? Bunların hepsini unutur monoton, kendisi hariç herkese faydalı biri olur çıkarız. Bir erkekle aile kurmak yerine çocukların annesinin zeki olup olmadığı sorusuna yanıt veremediği pasif birine dönüşürüz, daha sonra hayat bütün bunları çok ağır bir şekilde bize ödetir. Hayata geliş amacımız neydi ? Neden kendimizi bu kadar geri plana atıyoruz? Bunun gibi daha birçok soru.. Bu kitabı okuyan her kadının az çok sorularına cevap bulacağını ve farkındalık kazanacağını düşünüyorum. Örnekleri ile çok beğendiğim ve hayatım boyunca ulaşmak istediğim bir kitap oldu. İyi okumalar.
Sindrella Kompleksi
Sindrella KompleksiColette Dowling · Öteki Yayınları · 1999672 okunma
Niye ben? Neden? Böyle mi olmalıydı? Aklımı her hafta temizliyiciye vermek, aç karıma yuvarlamak binlerce birayı.. Niye ellerin ceplerinde hâlâ? Neden gözlerini kaçırıyorsun benden ey hayat?
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.