Akşamları terli minik ellerimle oyuncak bebeğimi giydirirken umutlarımı da soyup attim bir kenara. suskun bir kuş gibi küskün ve kırgindim. çaresizdim. hayallerimi bir sır gibi mühürledim ve her yaz tatilinde çalışmaya devam ettim. ben çalıştıkça sen oturdun evde. annem çalıştıkça sen onu dövdün. sen onu dövdükçe ben büyüdüm. büyüdükçe senden nefret ettim. nefret ettikçe pembeliğimi kaybettim ama ne hikmetse panterlik üzerime yapıştı. Tanrım, müsait bir zamanında onu öldürür müsün, dedikten bir kaç gün sonra da öldün. sen ölür ölmez davullu zurnalı bir düğün yapıp evlendim. bir taşın üzerinde soluklanan kara bir böcek gördüm, ölürken ki sana çok benziyordu. düğümlenmiş öksürüklerin sesi kulağıma yerleşip hatırlattı kendini. pas tutmuş demirlerle gelecek inşa eden o adam artık yoktu ama biliyordum. mutluydum, ne yalan söyleyeyim.
Bizi öldürür diye nefret ettiğimiz deniz, balıklara ev olmuştu. Biz mi çok korkaktık? Deniz mi seçiciydi?
Reklam
Şu küreciğe baktığım zaman, Tanrı'nın onu, fenalık eden bir varlığın eline bıraktığını sanıyorum. Yanı başındaki şehrin mahvolmasını istemeyen bir şehir, başka bir aileyi yok etmek istemeyen bir aile neredeyse hiç görmedim. Her yerde zayıflar önlerinde süründükleri güçlülerden nefret ederler, güçlüler de onlara, yünü ve eti satılık sürüler gibi davranır. Daha dürüst bir işleri olmadığı için, eğitim görmüş bir milyon katil, ekmek parası kazanmak için Avrupa'nın bir ucundan diğerine giderek, düzenli bir şekilde insan öldürür, haydutluk eder; barış içinde yaşar gibi görünen sanatların geliştiği şehirlerde insanlar, kuşatılmış bir şehrin uğradığı beladan daha çok kıskançlık, zorluk içinde kıvranırlar. Gizli acılar genel yıkımlardan daha acıdır.
Öğrenmen gereken bir şey var; “nefret”, entelektüel anlamda ele alındığında “sonsuz yadsıma”dır. Duygular bağlamında değerlendirildiğinde bir körelme biçimidir ve kendinden başka her şeyi öldürür.
Sayfa 51 - E kitapKitabı okudu
Asıl kötüler herkesten nefret ederler, bu kesin, ama özellikle de kendilerinden nefret ederler. Birisi kendinden nefret ettiğinde bunu hissetmez misiniz siz? Bu onu yaşarken öldürür; kendi olmanın bulantısını hissetmemek için kötü duygularını olduğu kadar iyi duygularını da uyuşturur.
Sayfa 80 - Kırmızı kedi, 18. BasımKitabı okudu
Öğrenmen gereken bir şey var; "nefret", entelektüel anlamda ele alındığında "sonsuz yadsıma"dır. Duygular bağlamında değerlendirildiğinde bir körelme biçimidir ve kendinden başka her şeyi öldürür. Birisinden nefret ettiğini bildirmek için gazetelere yazı yazmak, gizli ve utanç verici bir hastalığı olduğunu bildirmek için gazetelere yazı yazmaya benzer.
Reklam
Nefret bir körelme biçimidir ve kendinden başka her şeyi öldürür.
Asıl kötüler herkesten nefret ederler, bu kesin ama özellikle kendilerinden nefret ederler. Birisi kendinden nefret ettiğinde bunu hissetmez misiniz siz? Bu onu yaşarken öldürür; kendi olmanın bulantısını hissetmemek için kötü duygularını olduğu kadar iyi duygularını da uyuşturur.
“Yanıbaşındaki kentin yok olmasını istemeyen bir aile hemen hemen hiç görmedim. Her yerde zayıflar önlerinde süründükleri güçlülerden nefret ederler, güçlüler de onlara yünü ve eti satılık sürüler gibi davranırlar. Daha namuslu bir iş olanakları bulunmadığı için, talim görmüş bir milyon katil, ekmeğini kazanmak amacıyla Avrupa'nın bir ucundan öbür ucuna giderek düzenli bir biçimde adam öldürür, haydutluk eder; barış içinde yaşar gibi görünen sanatların geliştiği kentlerdeki insanlar, kuşatılmış bir şehrin uğradığı felaketten duyulan acıdan çok, haset, gaile ve kuşku içinde kıvranırlar. ”
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.