İnsan hakkında konuşmak, yazmak kimi zaman çok kolay kimi zaman ise zordur.
Çünkü insan, insana veya kendisine kimi zaman çok yakın iken, kimi zaman ise hayret edilecek derecede varlığından uzak ve yabancı bir varlıktır.
İnsan hakkındaki bu çalışma İslami düşüncenin genel bir yansımasıdır.
Yazarımız; İnsanı evrende ve kendi özelinde nasıl
Müzekkin Nüfus, Eşrefoğlu Rumi'nin nefsin mahiyetini ve nefsin hatalarından kurtuluş reçetelerini izah ettiği güzel bilgiler içeren bir eserdir. Eser; genel itibari ile islam'da "hayvanlardan aşağı" olarak işaret edilen "emmare nefs" den kurtulmayı ana hedef haline getirmiştir. Elbette nefs'e dair tüm makamlar, haller, hastalık
Kitabın ismi "Ene"
Arapça da "ben" demek ..
Hakkaten kim bu ben dediğimiz, benliğimiz, içimizde ki olan şey...
Tanıyor musunuz kim?
Ya da tanıdığınızı mı sanıyorsunuz?
Sürekli hani konuşan bişey var, ama onu sevgi kıskaçlarımıza o kadar hapsetmişiz ki ona canım diyoruz.
Canım şunu çekti diyoruz ya hani o candan
Selamün aleyküm
Bu lezzetli kitabı bizlere önerip sürecimize vesile olan, arkadaşıma teşekkür ediyorum..
=======
Öncelikler yazardan biraz bahsetmek isterim;
İsmi Abdullah olan ama bizim Eşrefoğlu Rumi olarak tanıdığımız bu zat Osmanlı döneminde yaşamış, medreselerde eğitim görmesine rağmen tasavvuf yolunun aşkıyla yandığı için Bursa'da
-Bu kitap, nefse hitaptır-
“Allahü teâlâ insanda üç şey yarattı: Akıl, kalb ve nefs. Bunların hiçbiri görülmez. Varlıklarını eserleri ile, yaptıkları işlerle ve dinimizin bildirmesi ile anlıyoruz. Akıl ve nefs dimağımızda, kalb, yüreğimizdedir. Bunlar, madde değildir, yer kaplamazlar. Buralarda bulunmaları, elektriğin ampulde bulunması gibidir. Peygamberler ve veliler hariç, herkesin nefsi, çok kötüdür. Bu kötü nefse, (nefs-i emmare) denir ki, kötülüklere sürükleyen nefs demektir.
İnsanın en büyük düşmanı nefsidir. Daha sonra kötü arkadaş ve şeytan gelir. Kötü arkadaş ve şeytan da nefse tesir ederek insana zarar vermeye çalışırlar. Onun için nefsin, emmarelikten temizlenmesi gerekir. Çünkü nefs, kâfirdir, daima Allahü teâlâya isyan etmek ister.” (m.dinimizislam.com/detay.asp?Aid=2508)
Fütûhu’l-Gayb, 78 sohbetinde de içinizde bir şeyler uyandıracak, bir çok şeyin farkına varacağınız, nefsinize dokunacak bir kitap.
Ey hevâ sahipleri!
Ey nefsinin arzularına dur diyemeyenler!
“(Dünyanın) lezzet ve şehvetinden çıkan kerih kokuyu duyar duymaz tıkayıver burnunu. Kurtar kendini ondan ve onun âfatından. Sana taksim olunan elbet ki ulaşacak sana. Bir de bakmışsın ki sen bambaşka bir sen olmuşsun.”
...
Fütuhu'l-GaybAbdülkadir Geylani · Sufi Kitap · 20191,484 okunma
(Bugün okuduğum en etkileyici söz bu oldu)
"Gördüğünde bir şeye olan aşkın artıyorsa yada azalıyorsa, bu aşkın içinde nefsi emmare var demektir. Çünkü aşkın mesafesi yoktur. Aşkın görüntüsü yoktur."
Nefsi emmare yavaş yavaş, aldata aldata kendine uyduruyor. 50 sene evvelki dede, kabirden çıkıp şimdikileri görse kafir der. Bu insanlar bu hale nasıl geldi? Yavaş yavaş...