Konuya dair hislerime tercüman oldu ..
..takılmışız bir kere zekâ eğitimine. Oysaki gelişim bir bütün. Sadece zekâsı mı gelişsin bu çocuğun? Sosyal gelişim ne olacak, ya motor gelişim? Demek istiyorum ki sadece zekâya yoğunlaşmamak lazım. Önemli olan farklılıklara saygı gösterebilen, ve kendisi olmaktan mutlu olan çocuklar yetiştirebilmek. Kendi sınırlarını bilen, yeteneklerinin farkında olan, duygularını kontrol edebilen, empati yeteneği yüksek kişilerin hayat yolculuğunda daha mutlu olduğunu gözlemliyorum.
❝ Neler mi istiyorum gurbette aksamlardan Ne ruzgardan bir buse, ne de bir pembe kelebek Derin, derin cok derin, ufuklar kadar derin Bir cift gözün rengini bana kim getirecek? ❞
Reklam
'önce sana sorayım, güzel bir masalımız var sizlere, söyle kimler olsun istersin masalımızda, düzenli bir aile, ya da sıcak yuvalarında kuşlar mı yoksa perili ağaçlar, insanüstü güçler mi?' 'ay ışığı bulunsun isterim' 'güzeel, başka?' 'ay ışığı bulunsun isterim' 'bunu söylemiştin, peki başka ne istersin?' 'ay ışığından başka bir de ormandaki oduncunun şehrin pazarında odunlarım satamadan dönüşünü anlatırsanız annem yeni ölmüş gibi ağlamak istiyorum' 'peki peki bırakalım şimdi, şimdi de sen anlat bakalım, neler olsun istersin masalımızda, kuşlar prensler sevimli haller?' 'ben isterim ki annem Esmanın ölümünü daha duymamış olayım, böyle üşümiyeyim, ben isterim ki çocuk kalbimi anlayan annem olmayınca ben de olmıyayım. Annesizliği anlatan bir masal anlatın kendimi daha iyi anlamak ve tanımak istiyorum'
Breuer devam etmişti. “Birden yaşlandım. Kendimi yaşlı bir adam olarak, önüme çıkan bir yaşama; bir mesleğe, bir kariyere, bir aileye, bir kültüre gömülmüş bir halde buldum. Benim için her şey yazılmıştı. Ben hiçbir seçim yapmadım. Kendime bir şans tanımalıyım! Kendimi bulmak için fırsat vermeliyim!” “Şans mı?” diye karşılık verdi Mathilde. “Kendini bulmak mı? Josef, sen neler diyorsun? İstediğin nedir?” “Senden hiçbir şey istemiyorum! Kendimden bir şey istiyorum. Yaşamımı değiştirmek zorundayım! Yoksa, bir kere bile yaşadığımı hissetmeden ölümü karşılamak zorunda kalacağım.” “Josef, çılgınlık bu!” Mathilde sesini yükseltmişti. Gözleri korku doluydu. “Ne oldu sana? Ne zamandan beri senin yaşamın, benim yaşamım diye bir şey var? Biz bir yaşamı paylaşıyoruz; yaşamımızı birleştirmek için birbirimize yemin ettik.” “Ama benim olmayan bir şeyi sana nasıl verebilirim?” “Seni artık hiç anlamıyorum. ‘Özgürlük!,’ ‘kendini bulmak’, ‘hiç yaşamamış olmak’; bu sözler bana çok saçma geliyor. Sana neler oluyor Josef? Bize neler oluyor?” Mathilde daha fazla konuşamamıştı. Ellerini yumruk yaparak ağzına götürmüş, hızla ondan uzaklaşarak hıçkırmaya başlamıştı.
Sayfa 2 - Ayrıntı Yayınları XXI
Bu da taklit edilmez.
siyah bir elbiseyi kendi giysilerinin üzerinden giyerek onu taklit etmeye çalışmıştı. "İyi denemeydi! Hem de elbiseme kadar!" Çocuk yüzünü buruşturarak ayağa kalktı ve aceleyle üzerindeki elbiseyi çıkardı. Utançtan kıpkırmızı kesilmiş hâlde yere baktı. "Sayende olmadık işler geldi başıma!" dedi Kiki, süpürgeyi küt diye yere indirdi ve abartılı bir şekilde kızıyormuş gibi yaptı. Çünkü siyah elbisesine kadar bir cadıyı taklit etmeye çalışan çocuğun gayreti karşısında aslında kızmaktan çok gülmemek için kendisini zor tutuyordu. "Bunun için özür dilemeni istiyorum! Hem de en az milyon kez!" Çocuk sessizce başını eğdi. Bir adım geri gitti ve tekrar başını eğdi. "Bu tür anlarda genelde insanlar bir bahane bulmazlar mı? Doğuştan hırsız değilsindir herhalde, öyle değil mi?" "Daha neler, tabii ki değilim... Araştırmam içindi..."
ARAGORN İLE ARWENİN ÖYKÜSÜNÜ
"Arador Kral'ın dedesiydi. Oğlu Arathorn evlenmek için Aranarth soyundan gelen Dfrhael'in kızı olan Zarif Gilraen'e talip olmuştu. Bu evliliğe karşı çıkmıştı Dfrhael; çünkü Gilraen küçüktü ve Dtinedain âdetlerince evlilik yaşına ulaşmamıştı henüz. "'Dahası,' demişti, 'Arathorn olgun yaşta, sert bir adamdır
Reklam
564 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.