Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Oğlum bak git 😅 Çocuklar çok isteyince aldım bu piliçleri ama sabaha kadar vik vik vik 🙈 Ahh .. Evde civcivde baktık bakalım daha neler istenecek 😌🤪
Açsak neler de duymayız ki! Bu nağmelere alındığımı, içlerinde eridiğimi hissediyor, boşalıyor, yüksek dağların üzerinde süzülerek, dans ederek aydınlık iklimlere doğru akıyordum.
Reklam
Kadının kendisini sosyal medyada paylaşmasının hükmünün sorulmasından evvel, ona bunu ‘niçin’ yaptığı sorulur. Örtülü yahut peçeli yahut hiçbir yerin görünmüyor olsun; Bunu niçin yapıyorsun? Seni bunu yapmaya iten sebeb nedir? Bu sebeb şerî bir sebeb midir? Şerî ise hangi niyet bunu şerî kılabilir? “Müslüman kızlara örtüyü/peçeyi sevdirmek”?
İçeceğinden bir yudum aldı,yutkunurken dudakları seğiriyordu.''Belli ki yanılmışız.Artık kalede olmayabilirler ama şehirdeler.''Yüzüme baktı,kaymak renkli teni artık daha solgundu.''Karanlık Olan senin için geldi Penellaphe.'' Kalbim küt küt atarken ürperdim. ''Seni koruyacağız.''diye devam etti.''Ancak Kral ve Kraliçe neler olduğunu öğrendikten sonra güvenliğinizi sağlamak için sert adımlar atarlarsa şaşırmam.Seni başkente çağırabilirler.''
O anda neler konuştuğumuzu kelimesi kelimesine hatırlayamasam da kendimi nasıl hissettiğimi şu anmışcasına hatırlıyorum. Anlaşıldığımı hissediyorum. Görünür ve duyulur olduğumu...
Filistin'e destek verip, erm*nileri savunmak mı? Daha komik çok az şey gördüm. Neyse belki neler yaptıklarına bakmak istersiniz. ⬇️ msb.gov.tr/Content/Upload/...
Ebru

Ebru

@marksistimge
·
25 Mayıs 2023 22:15
Türk devleti ve Türk ulusu, 1910'larda Ermeni, 1920'lerde ve 30'larda Kürt ulusunun seri ve toplu cinayetlerinin üzerinden inşa edildi. Bu tarz bir inşayı koruyabilmek ve süreklileştirebilmek için de bütün refleksler ve mekanizmalar, aynı temelde sonraki onyıllarda güçlendirildi. Sorumlusu elbette Türk halkı değil, Türk resmi ideolojisinin kurucu ve uygulayıcı iktidarlarıdır, İttihat ve Terakki'dir, Kemalizm'dir.
Sayfa 8 - SunuşKitabı okudu
Reklam
Neyin ilk yolculuğu ayrılıkla başlar. O yüzden Mevlana ilk beyitte ‘Dinle neyden duy neler söyler sana, derdi vardır ayrılıklardan yana’ der
Bizi dinleyecek kimse olmadığı için yazı yazıyoruz. Edebiyat olmasaydı, yalnız kaldığında bir insanın neler düşündüğünü hiçbir zaman öğrenemeyecektik.
Birine aşık olmak, gözü bağlı olarak, bir uçurumun kıyısında yürümek demektir. Başına neler geleceğini hiçbir zaman bilemezsin.
Sayfa 108Kitabı okudu
"Senin de edepsiz bir çapkın olmamak elinde değil sanırım?" "Belli ki sen yanımdayken öyle." "Ya? Peki, ben yanındayken başka neler oluyorsun sen, hım?" "Bir budala oluyorum." "Sadece benim yanımdayken mi?" "Sadece senin için."
Reklam
Aşk; tesadüfleri mi severmiş?
Başkalarıyla sohbet ederken seni izliyordum, sakince dinliyor, kafanı sallıyor, gözlerini kırpıştırarak konuşana onay ve destek veriyordun. O sakince durup dinlemelerin, beni benden alır, seninle yapacağım hararetli konuşmalarda beni dinleyeceğini hayal ederdim. Sana neler neler anlatırdım, hem de gözlerine bakarak, düşlerdim, düşlerdim. Yanına gelince konuşamaz, hatta dokunamazdım sana. Sen ise bana bakamaz, gözlerini kaçırırdın. Yakalardım gizlice bana bakarken, yakalardım o iç çekmelerini ve hatta beni gizlice kokladığını bile fark ederdim. Nadir bir çiçeği koklar gibi; uzaktan, eline almadan kokumu çekerdin içine.
Yonca Kösemeci Sönmez
Yonca Kösemeci Sönmez
Aşk’ın Ziline Basıp Kaçtım! Ne Olacak Görelim
Aşk’ın Ziline Basıp Kaçtım! Ne Olacak Görelim
sayfa 41
“Ekim 1992: Hakurk Operasyonu”
C.E. - Bakınız anlaşmada neler deniyor daha: “PKK üyeleri kendilerine ait bütün malvarlıklarını koruyabilecekler.” Osman Öcalan, Erbil’de bir villa satın aldı! “Bölge içerisinde faaliyetlerini sürdürebilirler.” Peki, TC ne kazanıyor? Kuzey Irak harekâtı, PKK’yı Sinaksd, Zivi, Haftanin, Kutalınan, Şivi, Hakurk gibi kamplardan, o yeraltındaki pis barınaklardan, sığınaklardan çıkarmış, Erbil’in, Süleymaniye’nin kaloriferli veya sobalı dairelerine taşımıştır. Başka bir işe yaramamıştır Kuzey Irak harekâtı... S.Y. - O kadar insan öldürüldü. C.E. - Ölsün ne olacak, yerine yenisi gelir!
Doğan KitapKitabı okuyor
“Ekim 1992: Hakurk Operasyonu”
Türkiye’yi kandırıyorlardı. Türkiye de, kuzeyden sürdüğü PKK’lıları peşmergelerin öldüreceğini bekliyordu. İstihbarat servisleri ve ben –“ben” demeyi hiç sevmem ama işte geldik bu noktaya–, bunu biz zamanında uyardık; “Anlaşma yapıldı” dedik. Bu ciddiye alınmamıştır. Celal Talabanî, Kuzey Irak harekâtı başladıktan üç gün sonra, Kürsad ve Şerdin vasıtasıyla doğrudan doğruya Osman Öcalan’la anlaşmaya varmıştır. Ondan sonra, Hakurk bölgesinde tek kurşun dahi atılmamıştır. Bir de peşmergeler, “İran uçakları ateş açıyor, sıkıştık, İran PKK’ya destek oluyor” gibi şeyler yaydılar. Türkiye’yi dolduruşa getirdiler. Ben bunu nasıl protesto etmem. Anlaşma maddelerini göre göre nasıl ben itiraz etmem. Bakın neler yazılı: “Irak Kürdistanı toprakları üzerinde kalmak isteyen PKK militan ve üyeleri Türkiye sınırından uzak, hükûmetin tespit edeceği bir yere taşınacaktır. Bölge hükûmetinin vereceği belgeyle serbestçe seyahat edebilirler.”
Doğan KitapKitabı okuyor
Gökyüzündeki yıldızların yalnızlığını merak ediyorum.
Kim bilir neler yaşadı da bu kadar yalnızlaştı. İnsan, canı daha çok yanmasın diye yalnızlaşır çünkü. Hayatın yanlış tarafı, yalnız tarafa sürükler benliği.
KANAAT
"Allah'ın mülkünde Allah'tan şikayetçi olmayın. Sakin, sessiz, gösterişsiz ve mütevazı olarak O'nun huzurunda durun ve sizin için neler takdir ettiğini ve neler yapacağını sabırla bekleyin. Şerleri hayra tebdil etmesine sevinin." Abdülkadir Geylani
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.