Ayrılık diye bir şey yok.
Bu bizim yalanımız.
Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var.
Şimdi neredesin? Ne yapıyorsun?
Güneş çoktan doğdu.
Uyanmış olmalısın.
Saçlarını tararken beni hatırladın, değil mi?
Öyleyse ayrılmadık.
Sadece özlemliyiz ve bekliyoruz.
Zamanı hatırlatan her şeyden nefret ediyorum.
Önce beklemekten.
Ömür boyunca ya
Yalnızlıktan it gibi korktuğumu biliyordun. Yalnızlıktan it gibi korktuğumu tanışmamızın ikinci günü söylemiştim sana. Demiştim ki, bak iyi dinle...
❝Beni bir gün unutacaksan, bir gün bırakıp gideceksen, boşuna yorma derdi; boş yere mağaramdan çıkarma beni. Alışkanlıklarımı, özellikle yalnızlığa alışkanlığımı kaybettirme boşuna.❞
Kelimesi kelimesine ezber ettiğim bu Oğuz Atay satırlarını okumuştum sana. Beni yalnız bırakma demiştim? Eee, neredesin?
Şu garip halimden bilen, işveli nazlı
Gönlüm hep seni arıyor, neredesin sen?
Tatlı dillim, güler yüzlüm, ey ceylan gözlüm
Gönlüm hep seni arıyor, neredesin sen, neredesin sen?