Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sabahın ikisi. Sıçanlar çöp tenekelerinde ölü günün artıklarını kemiriyorlar: şehir hayaletlere, katillere, uyurgezerlere ait. Neredesin, hangi yatakta, hangi rüyada? Sana rastlasam beni görmeden geçerdin, çünkü rüyalarımız tarafından görülmeyiz. Aç değilim: bu akşam hayatımı bir türlü hazmedemiyorum. Yorgunum: hatırandan yakayı sıyırmak için bütün gece yürüdüm. Uykum yok: ölüm için bile iştahım yok. Bir sıraya oturmuş, sabahın yaklaşmasıyla kendime rağmen sersemlemiş, seni unutmaya çalıştığımı kendime hatırlatmaktan vazgeçiyorum. Gözlerimi yumuyorum... Hırsızlar yalnız yüzüklerimize, aşıklar tenimize, vaizler ruhumuza, katiller canımıza göz dikerler. Benimkini alabilirler: ondaki hiçbir şeyi değiştiremeyeceklerine bahse girerim. Tepemde yaprakların kımıldanışını hissetmek için başımı arkaya atıyorum... Bir korudayım, bir tarlada... Zaman'ın çöpçü, Tanrı'nın da belki paçavracı kılığına girdiği saat bu. Cimrinin teki, dikkafalının teki olan o, meyhane kapılarındaki istiridye kabuğu yığınları içinde bir inci tanesinin kaybolmasına razı olmayan o. Göklerdeki babamız... Kahverengi pardösülü yaşlı bir adamın gelip yanıma oturduğunu görecek miyim hiç; benimle buluşmak için Tanrı bilir hangi nehirden geçmiş olduğundan ayakları çamurlu bir adamın? Sıranın üstüne yığılıp kalırdı, kapalı avucunda her şeyi değiştirmeye yetecek çok değerli bir hediye tutarak. Parmaklarını yavaş yavaş, tek tek, büyük bir dikkatle açardı, çünkü uçup gidebilir... Ne olurdu elinde? Bir kuş, bir tohum, bir bıçak, yüreğin konserve kutusunu açacak bir anahtar mı?
Reklam
23 Haziran 1976
Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin acaba?
Sayfa 196Kitabı okudu
Peki mutluluk, sen neredesin?
Kederlerin, dertlerin, acıların, yanlışların, nankörlüğün, kalleşliğin, acımasızlığın, vefasızlığın nerede olduğunu çok iyi biliyorum.
Öyle bir sevgi vurdu ki beni Bir son bahar bozgununda Gece infazları gibi baskında yüreğim
Nerede?
Tekrarlıyoruz: Eli çolak, dili tutuk, edası mahkûm, işi korkak, ahlâkı boyun eğme, üslûbu yüze gülme, bilgisi tekerleme, vecdi ezberleme, gözleri kuru, yüreği katı, ibadeti kabuk, hassasiyeti kopuk, biçareler biçaresi!.. Sen neredesin, Müslümanlık nerede?..
Özlem örneğin, işitmeyeceğini bildiğin birisine—yalnızca ona; ama, kendi kendine—"Neredesin?" diye seslenmendir.
Reklam
Neredesin Sen ?
“Buradaydım, şu akasya ağacının arkasında. Bütün gün seni izliyordum. Ama senin bundan haberin yoktu. Hiçbiryere gitmedim Evgenia, hissetmedin mi yanındaydım.”
Ruhum neredesin? Beni işitiyor musun? Konuşuyorum, sana sesleniyorum. Orada mısın?
Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin acaba?
Reklam
Beşinci Mektup
Ayrılık diye bir şey yok. Bu bizim yalanımız. Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var. Şimdi neredesin? Ne yapıyorsun? Güneş çoktan doğdu. Uyanmış olmalısın. Saçlarını tararken beni hatırladın, değil mi?
sen neredesin hepimiz nerdeyiz Güneş oyalıyor ikindiyi
Sayfa 78 - YKYKitabı okudu
Cenneti muhayyel
Dökülüyor ayrılık sözleri ağzından niye? Hani sevmek içtendi bu gidişler niye? Ayrılır mı kalpten seven hadi söyle? Halbuki cennetim sendin şimdi neredesin?
Sayfa 5 - Oleksa yayınevi abdülsamet urtekinKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.