Gidişi hepimizin felaketi olacaktı, bunca zaman bu yüzden mi bekliyordu? Bekliyordu, uzun zamandır, çok uzun zamandır. Gitmeyi mi bekliyordu, bir mucizeyi mi ya da kalmanın bir yolunu mu? Bir bunalımda mı ruhu, yoksa bedeni mi alıştı öylece yaşamaya? Her kış arar geliyor musun, diye. Her bahar sorar; gelmiyor musun, diye. Hep yazı bekle derim , yazın sonunu bekle. Ben hep yaz sonu giderim, yaz sonları... Uzun uzun baktık karşıya , yüzünü dönmeden çekilir gibi değil artık, dedi. Sakın dedim. Böyle dersen ayağımın altındakini çekerim hiç düşünmeden. Sustu, sustum. Bir süre öyle, sessizce... Yüzümü döndüm ona, var olmanın sıkıntısı süzülüyordu yanaklarından! Kalktım, bahçeye indim... yaz sonu, bahçe ve balkon ve bu sancılar nereye varacağız hep birlikte ?