Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ünlendiği vakitler bir hanımla tanışır ve aşık olur. Niyeti evlenmektir ve babasına haber gönderir. Muharrem Ertaş, oğlunun "yazını gışa çevireceğini" bilirmişçesine icazet vermez. Babasının bir sözünü iki etmeyen Neşet Ertaş bu duruma çok içerlese de, iflah olmaz aşkı yüzünden bu kez babasını dinlemez. Babası bu olay için der ki; bir kere kırdı, bir kere sözümü yedi Neşet. (Her şeye rağmen vefat ettiğinde hem babası hem ustası olan Muharrem Ertaş'ın ayak ucuna defnedilmeyi vasiyet edecektir.) Neşet'in Leyla'sı Bolulu bir çingene kızıydı. Babasının "Aslı bozuk ile evlenme oğul..." dediği; Neşet Baba'nın meşhur "Aslı bozuk deme insanoğluna" karşılığı ile atışmalar da barındıran başlayan hikaye; babasının haklı çıkmasıyla sona erdi. Her yanı kırık bu Leyla hikayesinde; on yıl evli kaldılar, 3 evlatları oldu Leyla ile Neşet'in. Leyla içindeki müphem hislerle ayrılınca bize de bu ayrılığın tezahürü, birçok eseri dinleyebilmek nasip oldu. Nitekim bu sözler de, Leyla'ya yazılmış türkülerden yalnızca birine aittir; "Cahildim dünyanın rengine kandim. Hayale aldandım, boşuna yandım" Neşet Baba, "Mezarıma gelme!" dediyse de, tam 9 yıl evvel İzmir Karabağlar'da ebediyete gittiği vakit, Leyla da gitti mezarına, göz yaşı döken milyonlarca seveni gibi. O da ağladı, başucunda dualar etti.