Hayatımda geçirdiğim daha uzun geceler de olmuştu. Dönüp baktığımda sebep hep aynı. Gözümdeki ışığın, neşenin kaybının sebebi her neyse bunun da öyle. İnsan böyle böyle mi doğruya sürüklenir bilmiyorum. Beni doğruya götürecekse sonsuza kadar sürüklenmeyeceğim demektir. Bi yerde bu bitecektir ve o yerde umarım derin bir oh çekebilirim. Sanırım bunun bittiği o doğru yerde yalnız olacağım.
Olmuyorsa olmuyordur, konuşamadığın biriyle ömür geçirmeye niyetlenmek de ne. İnsan bazen ateşe bile bile yürüyor. Yanacağını bile bile… Kuş olup uçmak istiyor kalbim, hiç bilmediğim bir diyara. Bütün yüklerini bi kenara koyup sadece uçmak.
“Kırk kere söyledim bir daha söylerim
Savaşta ve barışta, karada ve denizde
Düşkünlükte ve esenlikte
Zamanımız apayrı bize göre
Yan yana olduk mu el ele
Aç kalsak ağlamayız biliyorum.”
(30:20)
Verdiğin her kederin yüreğimde yeri var
Hangi kitabı açtıysam seni okudum yıllardır
Hangi aynaya baktıysam seni gördüm
Gel desen gelemem
Git desen gidemem
Öl desen kanım akmaz
Anladım artık seni sevmek yüce bir şey
Anladım seni sevmek Tanrı'ya yaklaşmak gibi
Kafamın içinde bir savaş var, kim kazanırsa kazansın ben kaybedecekmişim gibi hissediyorum. Bir insan kaybetmeye nasıl bu kadar meyilli olabilir onu da bilmiyorum.Duygular nasıl bu kadar sıradanmış gibi gelebilir, nasıl böyle yüzyıldır yaşıyormuş gibi hissedebilirim aklım almıyor. Ben bu belirsizliklerden ne zaman kurtulacağım?