...Çünkü alevden gömlek giyip âşıklar ordusunun mecnûn, meftûn ve meclûp neferlerinden biri olan Dâvut artık, kalbindeki firâvuna, yani Nevâ'ya tapıyordu.
...eğer kitabımı bastıramazsam muhtemelen Neva'ya gideceğim.
Başka ne yapabilirim ki?
Her şeyi teker teker düşündüm.
Sabit fikirlerim için ölümü göze alamam.
Kısa zamanda yaz bana, zira kendi kendimden bıktım.
Aşkım benim kanatlarımdır. Cennete gideceksem eğer, bu kanatlarla yükselirim. Yeter ki Nevâ orada olsun! Eğer o, yerin yedi kat dibindeyse, Kâbil’in, Nemrud’un, Ebû Cehil’in ve tüm putperestlerin günâhlarının bin mislini işleyip cehenneme bile inerim! Çünkü kalbimi kavuran aşkın, cehennem ateşinden bile yakıcı olduğunu bilirim! Nevâ dünyadaysa eğer ve ben cennetteysem, yasak meyveyi hiç düşünmeden yerim! Çünkü bilirim ki, Nevâ neredeyse cennet de oradadır!