232 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Anlaşmalı evlilik temasını zaten seviyorum ilk iki kitabımız bu tema üzerineydi. Sadece iki düşman aile birleştiği için bu kitabı düşmandan aşka sanıyordum ben. Ama erkek karakterimiz kıza zaten önceden aşık, kadın karakterimiz ise kocasını hemencecik kabulleniyor. Mantık çerçevesinde baktığımızda Bianca'nın bu kadar hızlı kabul edip aşık olması tuhaf ama kurgusal evren sonuçta deyip takılmamayı tercih edeceğim. Zaten ilk kitapta da slow burn yoktu sanırım seride genel olarak hızlı aşkları okuyacağız. Ay bir de Bianca'nın böyle cesur bir karakter olacağını hiç düşünmemiştim. Kırılgan, narin bir şey bekliyordum bu hallerine bayıldım o yüzden. Mikhail'e ve kızı Lena'ya karşı davranışları hep çok tatlıydı.
Kırgın Fısıltılar
Kırgın FısıltılarNeva Altaj · Artemis Yayınları · 20231,181 okunma
"Ya lyublyu tebya usey dushoy, solnyshko. Ya ne pozvolyu nikomu zabrat' tebya." (Ru): "Seni bütün kalbimle seviyorum gün ışığım... Kimsenin seni alıp götürmesine izin vermeyeceğim."
Reklam
240 syf.
·
Puan vermedi
Şimdi gelelim incelememize... Kitap güzel miydi? Güzeldi. Övüldüğü kadar var mıydı? Hayır. Kitap harbi hoştu ama çok sadece, amatörceydi. Hani bazen sürekli okumaktan zihniniz yorulmuştur ama yine de kitap okumak istersiniz ya, heh işte tam o zamanlarda okunacak çerezlik bir kitaptı. Değinmek istediğim bir kaç nokta var. Birincisi; 14 SATIR
Tuvaldeki Yaralar
Tuvaldeki YaralarNeva Altaj · Artemis Yayınları · 20231,647 okunma
312 syf.
10/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Kimsesizler Mezarlığı
Tarık Tufan
Tarık Tufan
, yakın dönemin en çok okunan yazarlarından biridir ve radyo ve televizyonda birçok kültür-sanat programı gerçekleştirmiştir. Yayımlanmış birçok önemli kitabının yanı sıra "Uzak İhtimal", "Yozgat Blues", "Anons" filmlerinin senarist ve yapımcıları arasında yer almaktadır. Kitabı bitiren birisi olarak aklıma
Âşıklara Yer Yok
Âşıklara Yer YokTarık Tufan · Doğan Kitap · 20231,789 okunma
BEYZA ALKOÇ - BUL BENİ
"Onunla ilgili detayları hepsinden daha iyi biliyordum. Annemden, babamdan ağabeyimden... Hepsinden tek tek dinledim yıllar boyunca. Soruşturmadan gelen bilgilere göre Neva'yı öldüren şey bir trafik kazasıydı fakat çarpan kişi suçtan kurtulmak için bedenini yakınlardaki bir göle taşımıştı. Ve bunu hiç iz bırakmadan yapmıştı. Katil hiçbir zaman bulunamadı ama annem ve babam bu hırsı içimize öyle bir işlediler ki günün sonunda ağabeyim önce bir polis oldu, sonra İstanbul İl Emniyet Müdürü benim ise en büyük hayalim hayatımı mahveden o katili bulduğumuz gün onun karşısına ablamın, Neva Yener'in avukatı olarak çıkmaktı. Bizim hayatlarımız bu olayla şekillendi Derin, her şey bir ölümün üzerine inşa ettik. Ama bu inşaatın temeli ne kadar sağlam bilmiyorum." "Annem, babam ve ağabeyimin stres tahtası oldum dedin ya... Çok üzdüler mi seni?" diye sordum tereddütle, "Canını yaktılar mı?" Aziz Ata gözlerimin içine baktı ve cevap vermesine gerek bile kalmadı. Gözlerinde gördüm her şeyi, canının ne kadar yandığını, onu geçmişte ne denli hırpaladıklarını. "Tamam," dedim, "Buna cevap verme. Bunları anlatmak zaten çok fazla olmalı... Bir de bunun için hırpalama kendini."
Bir zamanlar imparator Aurelius'un bu meydanda kendisiyle birlikte yürümesi için arkasında bir uşak bulundurduğunu, bu uçağın görevinin ne olduğunu bilip bilmediğini sordu Neva'ya hayır bilmiyorum, dedi neva! Neymiş? İnsanlar ona övgüler yağdırırken Aurelius'un kulağına sen sadece insansın, diye fısıldamakmış görevi.
Reklam
517 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.