BEYZA ALKOÇ - BUL BENİ
"Onunla ilgili detayları hepsinden daha iyi biliyordum. Annemden, babamdan ağabeyimden... Hepsinden tek tek dinledim yıllar boyunca. Soruşturmadan gelen bilgilere göre Neva'yı öldüren şey bir trafik kazasıydı fakat çarpan kişi suçtan kurtulmak için bedenini yakınlardaki bir göle taşımıştı. Ve bunu hiç iz bırakmadan yapmıştı. Katil hiçbir zaman bulunamadı ama annem ve babam bu hırsı içimize öyle bir işlediler ki günün sonunda ağabeyim önce bir polis oldu, sonra İstanbul İl Emniyet Müdürü benim ise en büyük hayalim hayatımı mahveden o katili bulduğumuz gün onun karşısına ablamın, Neva Yener'in avukatı olarak çıkmaktı. Bizim hayatlarımız bu olayla şekillendi Derin, her şey bir ölümün üzerine inşa ettik. Ama bu inşaatın temeli ne kadar sağlam bilmiyorum."
"Annem, babam ve ağabeyimin stres tahtası oldum dedin ya... Çok üzdüler mi seni?" diye sordum tereddütle,
"Canını yaktılar mı?"
Aziz Ata gözlerimin içine baktı ve cevap vermesine gerek bile kalmadı. Gözlerinde gördüm her şeyi, canının ne kadar yandığını, onu geçmişte ne denli hırpaladıklarını.
"Tamam," dedim,
"Buna cevap verme. Bunları anlatmak zaten çok fazla olmalı... Bir de bunun için hırpalama kendini."
Soru cevap metini :)
Soru cevap yazmaya geri dönmek istedim.Part kaç olduğunu hatırlamıyorum ama özlemişim. :)
Soru 1=Son zamanlarda okuduğunuz kitapları ele alarak şu an en sevdiğim ve en sevmediğim kitaplar dediğin neler var?
En sevdiklerim=Asi çakıltaşı,küçük mucizeler,İçimdeki güneş,yalancı aşklar sokağı,sevgili limon çiçeği,sarı puantiyeli şemsiye,yıldız
Bonne journée
Hayat kurgumuzda sorun yok mu?
Dostoyevski Beyaz Geceler:
"Zaten Petersburg’u baştan başa tanırım, onun için bütün kent kalkıp yazlığa gidince haklı olarak herkesin beni terk ettiğini düşünmeye başladım. Yalnız başıma kaldığımı görünce de, büyük bir korkuya kapılarak üç gün neye uğradığımı anlamadan, kentin sokaklarında dolaştım, durdum. Neva Caddesi’ne, parka, deniz kıyısına, daha nereye gittiysem hiçbir yerde, bütün bir yıl hep aynı saatte görmeye alıştığım kimselerin tekini bile göremedim."
Dostoyevski: (1821-1881)
Günlerini sosyal hayatın içinde geçiren ataların, akşamları bir kaç saati ya da hafta sonunu nasıl gecirecegini bilmeyen torunlarıyız.
Spor yapmayız ya da yaparsak bir elbiseye girmek gibi bir amaca indirgenmiştir. Enstrümanlarla ilgimiz isimlerini bilmekten öteye gitmez.
Belki daha uzun yaşıyoruz ancak daha niteliksiz yaşıyoruz. Akranlarımızdan kaç tanesi kitap okuyor. Kaçı ile edebiyat dünyası hakkında konuşabiliyoruz. Yaşlılarımız televizyon karşısında çürüyor, yaşlarının gerektirdiği bilgeliğe sahip olmadan.
"Yiyordu, içiyordu, uyuyordu, uyanıyordu ama yaşamıyordu.'' Tolstoy
Hayat kurgumuzda sorun var!
🎶La vie en rose - Louis Armstrong
lnkd.in/dKwD9T74
Sindire sindire okumam gerek, acele etmiyorum. Lütfen bi üc bes saatte okumayayım ya, sonra elimde okuyacak dr kitabı kalmıyor 😭😭. Bir tek Neva okuyabiliyoruz bu dönemde
Darkest Sins
Hani parkta tek basina bir banka oturursun da, park bombosken biri gelir yanina oturur ya… Iste oylesine varliklariz!
Bos topraklar dururken boyle ‘“insan silolari” kurar birbirimizin tepesinde yasariz. Hem de hergun sikayet edecek birsey bularak..
Neva Çiftçioğlu Banes
Selamın aleyküm, hayırlı sabahlarr..
Mum gibi erimiyorsa insan,
“ Yanıyorum ” dememeli;
Yanmaktan korkuyorsa kişi,
“ Aşk kapısı"ndan girmemeli
Ya ” Kor Yürekli “ olmalı insan
Ya da kor barındıracak ” Yürekli “
Şems-i Tebrizi ~ Aşk-ı Neva
youtu.be/LvitCGpX_ts