*Nehcü'l-Ferâdîs;
irklik Tiŋri teʿālāġa celle celāle ve teḳaddes esmāʿuhu velā ālihi ġayrih.'
'Tiŋri teʿālānıŋ tevfḭḳi birle tamām bitilip ḫalāyıḳnıŋ köŋli közige şḭrḭn körüngey.'
*Fevāyidü’l-Kiber;
Ol yüz eṭrāfı melîḥ u la‘l-i ḫandānıda tuz
Tiŋri her yan töktig gūyā ḥüsniniŋ ḫānıda tuz
(Onun yüzünün etrafı ay gibi parlak
Atatürk’ün Sevdiği Şarkı
Atatürk’ün hayatında en çok sevdiği şarkı, Asım Bey’in uşşak faslından ve curcuna usulünden şu şarkısıdır:
Cana rakibi handan edersin,
Ben bir nevayı giryan edersin,
Biyanelerle unsiyet etme,
Bana cihanı zindan edersin...
(youtu.be/ClcRdho3fEo?si=...)
Emin olun bu şarkıda ben her şeyimi, hatıralarımı ve bir kelime ile kardeşimi bulurum. Unutulur mu bu?.. Ne güzel, ne unutulmaz ginlerdi onlar. Şimdi tatlı ve unutulması artık mümkün olmayan bhayal, ebedi bir hatıra oldular.
Makbule Atadan
Yaşar Yula, "Kardeş Gözü ile En Büyük Türk", Zafer Gazetesi, Yıl: 2, No: 556 10
Kasım 1950 s. 5.
Körgeli hüsnüngni zâr u mübtelâ boldum sanga,
Ni belâlığ kün idi kim âşnâ boldum sanga ..
Her niçe didim ki kün kündin üzey sindin köngül,
Veh ki kün kündin beterrek mübtelâ boldum sanga ..
Min kaçan didim vefâ kılgıl manga zulm eyleding,
Sin kaçan diding fidâ bolgıl manga boldum sanga ..
Kay perî-peykerge dirsin tilbe boldung bu
Eyvah!. Ne yer, ne yar kaldı, Gönlüm dolu âh-u zâr kaldı. Şimdi buradaydı gitti elden, Gitti ebede gelip ezelden. Ben gittim, o hâksar kaldı, Bir gûşede târmâr kaldı; Bâki o enis-i dilden, eyvâh!. Beyrut'ta bir mezar kaldı. Nerde arayım o dilrübâyı?.. Kimden sorayım o bi-nevâyı?.. Bildir bana nerde, nerde Yarab?... Kim attı beni bu derde