Montgomery Watt: "O zamanların Arabistan'ında kabileler birbirleriyle savaştıklarında ya da sadece aralarında geçimsizlik varken birbirlerine karşı nasıl davranacakları hakkında hiçbir zorunluluk olmadığı gibi ortak nezaket olarak adlandırdığımız şey de yoktu. Düşmanın ya da yabancının, ne olursa olsun hiçbir hakkı yoktu. İnsanlar öldürmekten ya da acımasız olmaktan kaçındığında, bunun nedeni, insan kardeşine karşı herhangi bir görev algısı değil, akrabalarının olası intikamından korkmasıdır."
Rastgele olaylardan anlam çıkarmaya çalışmanın insanlara has bir özellik olduğunu hatırlattım kendime. İnsanlar bir düzen, bir örüntü arıyordu. Bulutlarda şekiller, ahşap izlerinde yüzler, çay yapraklarında sırlar arıyorlardı.
Sayfa 92Kitabı okuyor
"Nezaket, dostça yaklaşım ve insanın değerini bilmek kişilerin düşüncelerini daha kolaylıkla değiştirmelerini sağlar. Öfke ile fırtına gibi esmeye hiç gerek kalmaz."
İrfan, talibine ne kazandırır:
önce letafet,
sonra nezaket,
en son zarafet..
Elisabeth Kübler Ross
"Tanıyıp tanıyacağımız en güzel insanlar, mücadeleyi, yenilgiyi, acıyı, kaybı yaşamış; diplerden çıkış yolunu kendi bulmuş kişilerdir. Onlar içlerini şefkat, nezaket, derin sevgi ve ilgiyle dolduran bir hassasiyete, kadir-bilirliğe ve hayat telakkisine sahiptirler. Harika insanlar bir anda ortaya çıkmaz; zamanla oluşurlar."
Her ne kadar eski zaman insanları, arkasından sövüp sayacağı bir insanın yüzüne karşı böyle nezaket göstermeyi mertlik davalarına uygun bulamazlarsa da alafranga olanlar, mertlik adeta ahmaklıktan ibarettir diye hükmederler.
Sayfa 8
Adam sen de, Almanya'da da nezaket olur muymuş!
Acı ruhta sızıya, bedende ağrıya ve fakat içinde sevgi varsa merhamete, itina varsa şefkate, nezaket varsa hürmete dönüşür.
Sayfa 45Kitabı okuyor
"Terbiye ve nezaket denilen bir şey vardır ve senin de kimsenin onurunu kırmak gibi bir hakkın yok. "
Sayfa 378Kitabı okudu
Nezaket de insana iyi gelir.
Sayfa 81
