Yemek şöyle böyle, konuşmalar bıktırıcıydı. "Kötü bir kitabın içindekiler bölümü gibi,” diye düşünüyordu Julien. "Insan düşüncelerinin en önemli bütün konularına gururla el atıyorlar. Ama üç dakika dinleyince, konuşmacının ağdalı dilinin mi yoksa korkunç bilgisizliğinin mi üstün geldiğini kendi kendine soruyor insan.”