Zamanında oldukça namuslu tanınmış bir adamla evlenmiş olan bir kız hakkında, Bayan L. şöyle diyordu: "Bir orospu olsaydım daha da namuslu olurdum. Zira, beni paylaşmaktan suçluluk duyacak bir adamı sevgili olarak koynuma almazdım."
Yaşam tecrübesiyle tanınmış bir adam bana, kendisini en çok olgunlaştıran şeyi şöyle anlatmıştı: "Bak evlat, elverdiğince, yaşındaki kadınlarla yatacaksın, ama 80'lik ihtiyarları da dinlemesini bileceksin."
Edebiyatta önemli biri olmak için ya da hiç değilse hissedilir bir devrim yapmak için, politikada olduğu gibi her şeyi hazır bulmak ve tam zamanında doğmak gerekiyor.
Önemli beyler ve akıllı geçinen kimseler, birbirlerini arayıp bulan bu iki sınıf, iki tür insanı birleştirmek ister: Biraz daha toz yapanlarla, biraz daha gürültü yapanları.
Scaliger'nin Bask dili hakkında söylediğini ben de meta fizikçiler için söyleyeceğim: "Birbirlerini anladıkları söyleni yor, ama ben inanmıyorum."
Kadınlar ancak aşktan aldıklarını dostluğa sunarlar. Çirkin ve hoşa gitmek isteyen, buyurgan bir kadın, kendisine sadaka verilmesini emreden bir dilencidir.
*
Metresi tarafından çok sevilen bir sevgili, onu daha az seviyormuş gibi görünür ve "vice versa" (tam tersi). Gönül duyguları birtakım lütuflar gibi midirler? Onları artık ödeyebilme umudunu yitirdiğimizde nankörlüğe düşeriz.
Genel bir yargıdır: "Dünyanın en güzel kadını da olsa ancak sahip olduğu şeyi verebilir." Bu çok yanlış: O kesinlikle kabul ettiğini sandığımız şeyi verir, çünkü aldığımız, kabul ettiğimiz şeyin karşılığını veren hayalgücü böyledir.
Evlilik ya da bekarlık, ikisi de sakıncalı. Ama en az sakıncalı olanı seçmeli.
Aşkın gerçek yetkinlikler aramadığı sanılır, sanki aşk onlar dan korkar. Oysa aşk, sadece yarattığı, tasarladığı yetkinlikleri sever. O, kendi yarattığından başka ihtişam tanımayan krallara benzer.
Doğabilimciler tüm canlı türlerde bozulmanın dişilerle başladığını söylüyorlar. Filozoflar bu görüşü uygar toplumlarda ahla ka uygulayabilirler.
Opera kızlarını terk eden bir adam gördüğümü anımsıyorum. Çünkü, onlarda da namuslu kadınlarda olduğu kadar ikiyüzlülük gördüğünü söylüyordu.
Duyu ve ruh için gereksiz yinelemeler olabilir, kalb için bunlar hiç söz konusu değildir.
En temiz aşk ruhu küçük tutkulara açar. Evlilik ise ruhunuzu karınızın küçük tutkularına, arzusuna ve gururuna bırakır.
*
Ne kadar sevimli ve namuslu olsanız da düşünülebilen en kusursuz kadını seviniz. Böylece daha az bağışlama durumunda olmayacaksınız onu ya sizden öncekini ya da sonrakini.
Kadınlar, erkeklerin çok üstün oldukları bir alanda erkeklere karşı savaşırlar, çünkü erkeklerin yanlarında "kızlar" vardır.
Öyle kızlar vardır ki kendilerini satar ama vermezler.