440 syf.
·
Puan vermedi
·
19 günde okudu
Kitabın konusu ve yorumum
Bir yazara taktım mı takıyorum. Nietzche Ağladığında kitabından sonra hiçbir kitabı beni tatmin edemedi maalesef. Spinoza’nın hayatı o kadar meçhul ve bilinmez ki bunu kitapta hissediyor insan ve o eksiklik içimizde bir yerlerde derin çukura sebep oluyor. Kitap iki parçadan oluşuyor bir Spinoza’dan bir de Alber Rosenberg’den. Aklı fikri Hitler olan bir yahudi düşmanı Alfred. Ama bir o kadar da zeki ve ünlü düşünürlere düşkün. Spinoza ile tanışması da böyle oluyor. Yahudi olan Spinoza ise aforoz ediliyor düşüncelerinden dolayı. Ama zaten o hiçbir zaman bir dine mensup olacak kişiliğe sahip değil. Spinoza öteki dünyaya inanmayan tanrının ise doğa kurallarına eşit bir düşünceye sahip. Doğada her şeyin cevabı vardır. Yalnız bir yaşamı seçen evlenmeyen bir dine mensup olmayan aforoz edilen bir adamın hikayesinin en ince ayrıntılarana kadar bilmek isterdim. Okurken kendime o kadar yakın hissetim ki Spinoza’yı keşke yanımda olsa da sohbet edebilsem diye düşündüm. Ben yeni birini tanıdım mutlu oldum açlığımı aldı ama doyurmadı. İrvin D. Yalom psikiyatr dilini konuşturmuş. Kitap beni doyurmadı istediğimi alamadım ama yine de okunulması gereken kitaplardan. İyi okumalar
Spinoza Problemi
Spinoza ProblemiIrvin D. Yalom · Pegasus Yayınları · 20191,863 okunma
415 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Günaydın +27
Nietzche ağladığın kitabı yorumu. 10/10 Şimdiye kadar okuduğum en iyi kitaplardan biri. Hasta olduğu düşünülen Nietzche’nin yolu bi şekilde dr. Breuer le keşisiyor. Bruer Nietzche tedavi için ikna ediyor. Onu tedavi ettiğini sanarken kendisinin tedaviye ne kadar ihtiyacı olduğunu fark etmeden tedavi oluyor :) en özeti bu herkes okumalı bence çooook hızlı ilerliyor aslaaa sıkılmıyosunuz :)
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202453,2bin okunma
Reklam
88 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Çağdaş toplumun en tanınmış kültür kuramcılarından biri olan Byung-Chul Han ile selamlıyorum sizi. Her şeyin keyfi ve gelişigüzel hale geldiği çağdaş enformasyon toplumunda, kapitalizmin çarklarının arasında ezilen hikaye anlatıcılığının, hikaye satıcılığına nasıl dönüştüğünü anlattığı “Anlatının Krizi” ile. Kabul etsek de etmesek de paradoksal bir krizin içindeyiz hepimiz. Like’lar, kaydet’ler, alışveriş çılgınlıkları, saatlerimizi harcadığımız hikayeler, videolar ile geçiyor zamanımız. Hepimiz hikaye anlatıcılığı yolu ile kapitalizmin el koyduğu “anlatı” nın esiriyiz. Adeta Jeremy Bentham'ın 1785 yılında tasarlamış olduğu hapishane inşa modeli #panaptikon gibi dijital bir hücrenin esiri … Savını Hegel, Kant, Lacan, Freud, Heidegger, Nietzche, Handke ve Benjamin gibi önemli filozofların görüş ve alıntılarıyla destekleyen Han’ın bir nevi “ip kimin elinde” sini #okuyunuz.
Anlatının Krizi
Anlatının Krizi
Anlatının Krizi
Anlatının KriziByung-Chul Han · Ketebe Yayınevi · 018 okunma
415 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Muhteşem ötesi bir kitap. Beni oldukça etkileyen ve uzun süre etkisinden çıkamadığım bir kitap oldu. Irvin yalom ile bu kitap sayesinde tanıştım ve kalemine aşık oldum. Anlatım tarzını çok beğendim. Betimlemeleri, akıcılığı ve insanı düşünmeye sürükleyen yazım tarzı ile gerçekten en sevdiğim yazar oldu. Kitap tamamen kurgu değil gerçek olaylardan da esinlenerek yazılmıştır. Tanıdığım en ünlü filozofumuz Nietzsche’nin hayatına bi ufak göz gezdiriyoruz ve hayat felsefesinin temellerinin nasıl atıldığını daha iyi anlıyoruz. Kim doktor? Kim hasta? Aralarındaki diyalogları okuyan herkes kendine göre bir şey bulacaktır. Bu kitap hayata dair, yaşamaya dair ve insanlığa dair oldukça etkileyici noktalara değiniyor. Ama okurken beni en çokta etkileyen cümle yalnızlığa dair olmuştu. Çünkü yalnızlığın bu denli yalnız olduğunu bilmiyordum. “Ama yine de bir korku var ki onu alt edemiyorum... “ diyerek bir an duraksadı, sonra atıldı. “Ölümümden sonra ün kazanacak bir filozof olmamla, bir gün benim günümün mutlaka gelecek olmasıyla, hatta ebedi yinelemenin olduğunu bilmekle övünmeme rağmen yalnız başına ölecek olmak korkusunu üzerimden atamıyorum. Öldüğünüzde, bedeninizin günlerce hatta haftalarca bulunmayacağını, ancak bir gün bir yabancının burnuna gelen iğrenç bir kokuyla keşfedileceğini bilmek nasıl bir şey biliyor musunuz? Kendimi yatıştırmaya çalışıyorum. Derin yalnızlığımda sık sık kendi kendime konuşurum. Ama fazla yüksek sesle değil, kendi sesimin boş boş yankılanacağından korkarım” Ah Nietzche üzümle kekim yaktın beni Okuyun, okuyun
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202453,2bin okunma
360 syf.
·
Puan vermedi
·
22 saatte okudu
Başkaldırıyorum... Bu eseri okumam biraz zaman aldı, bitirmesine bitirdim ancak hakkını vererek okuduğumu söylemem pek mümkün değil. Zira, içeriğinde bahsi geçen filozoflar, düşünürler, felsefi olaylar vb gibi kavramlara biraz yabancı, biraz uzak bir okurum, dolayısıyla bunlara hakim olamayışım neticesinde de ne konu ne de anlam bütünlüğü
Başkaldıran İnsan
Başkaldıran İnsanAlbert Camus · Can Yayınları · 20152,652 okunma
512 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Norbert Elias'ın 1989 yılında yayınlanan bu eserinin çıkış noktası Almanların Hitler dönemindeki cahilleşme evresi ve toplumda gerçekleşen değişim. 1918 ve 1945 yıllarında Alman toplumu çok büyük iki yıkım yaşadı. İki dünya savaşını da başlatan taraf olarak dünyanın geri kalanına karşı sorumluydu. İlk savaşın sonunda ağır tazminatlarla
Almanlar Üzerine İncelemeler
Almanlar Üzerine İncelemelerNorbert Elias · Alfa Yayınları · 03 okunma
Reklam
715 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.