Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Batu

223 syf.
9/10 puan verdi
·
15 saatte okudu
Uzun Hikayenin Ustası
Gogol, 19.yüzyıl Rus edebiyatının Puşkin'le birlikte öncülerinden kabul edilir. Puşkin'in genç yaşında şiirde yaptığı etkiyi Gogol, yine genç yaşında romanda yapmıştır. Kendisinden sonraki Tolstoy'ları, Gorki'leri, Dostoyevski'leri oldukça etkilemiş olan Gogol'un, bu kitapta uzun öykülerinde gösterdiği ustalık derlenmiş. 20.yüzyılda Zweig'ın devamını getirdiği uzun hikaye, aslında birçok okur için ideal bir tür: ne roman kadar karmaşık ve uzun, ne de bilinen hikaye ve masal kavramları kadar kısa. 30-40 sayfayı geçmeyen bu uzun hikayelerde Gogol, döneminin ve insanlığın eleştirisini, ikiyüzlülüğünü ve pislik yönlerini en tatlı şekilde yapmıştır. Palto, burun, bulvar gibi kavramları sembolikleştirerek masalsı bir havayla eleştiri kavramı bir nevi tatlı hale bürünmüştür Gogol'da. Okurken büyük ihtimalle çoğumuzun eleştiri olarak algılamayacağı şeyleri Gogol çok ince nüktelerle okura sunarak aslında eleştiriden çok nükteli hicivi tercih etmiş gibi duruyor. Rus edebiyatına ve özellikle uzun hikayelere ilginiz varsa kesinlikle tavsiye ederim.
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve Fayton
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve FaytonNikolay Gogol · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201955,7bin okunma
Reklam
223 syf.
9/10 puan verdi
·
15 saatte okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Batu

Batu

, bir kitabı yarım bıraktı
Niteliksiz Adam 1
Niteliksiz Adam 1Robert Musil
8.5/10 · 1.057 okunma
264 syf.
7/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Varolmanın Romanı
Jean Paul Sartre, varoluşçuluk akımının en büyük temsilcisidir. Bu düşüncenin temelini anlatmak uzun sürecektir, lakin yüzyıllardır, özellikle Descartes'tan beri süregelen "Düşünüyorum, öyleyse varım." fitilinin ateşlediği ve zamanla genişleyip kuramsallaştığı bir düşünce sistemidir varoluşçuluk. Bireyin özgürlüğünü ve aslında yaşamı "isteğimiz dışında var olduk ve yaşıyoruz. Yaşamın en temel amacı varolmaktır, bunun ötesinde bir şey yoktur." şeklinde özetleyen bu sistemi Sartre, romanlaştırarak insanlığa sunmak istemiş. Bir felsefi kuramı, düşünce sistemini romanlaştırmak bana göre oldukça zordur. Bunun en iyi örneklerinden birinin Milan Kundera'nın" Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği" kitabı olduğunu düşünüyorum. Bulantı, bana göre ne çok iyi, ne de kötüydü. Otodidakt ve ana karakter ekseninde gelişen diyaloglar, ana karakter ve Anny arasında gelişen diyaloglar çok kaliteli. Romanda olay yoğunluğu az, düşünceler ve iç bunalımlar fazla. Her okura göre değil. Felsefeyle, iç düşüncelerle ilgilenen ve olaydan ziyade anlatıma önem verenlerin sevebileceği bir kitap. Büyük usta Sartre'a saygım sonsuz, ama romancı kişiliğinden önce onun felsefi, düşünür yönü beni çok etkiledi.
Bulantı
BulantıJean-Paul Sartre · Can Yayınları · 202122,8bin okunma
Reklam
56 syf.
9/10 puan verdi
·
7 saatte okudu
Sarkastik Masallar
Oscar Wilde'ın fazlasıyla iyimserliği gerçek dışı bulduğunu düşünürdüm hep. Dorian Grey'in önsözünde sanatın sürekli bir mesaj kaygısı gütmek zorunda olmadığını, sanatçının içinden geldiği davranması gerektiğini savunur. Wilde'ın nüktedan, sarkastik ve iyimserliğe karşı duruşunu bu masallarında da gördüm. Bu üslubu çok sevdiğim için, bu masallar da oldukça hoşuma gitti. Çoğu kişi "yetişkinler için masallar" demiş, aslında katılıyorum. Kötümserliği ve sarkastik bir nüktedanlığı çocukların küçük yaşta masallardan öğrenmesi, duyması ilginç olabilir. Wilde, sıradan masallara güncel ve ilginç yaklaşımlar getirerek eserlerini meydana getirmiş. Özellikle "bencillik" ve "ikiyüzlülük" temaları üstünde epey durmuş. Dünyanın, masallardaki gibi tospembe olmadığı mesajı alttan alttan verilmiş. Tavsiyemdir.
Mutlu Prens
Mutlu PrensOscar Wilde · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202223,1bin okunma
105 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Günümüze Düşülmüş Bir Not
Sadık Hidayet'in çoğu eserini okudum, Hacı Ağa kitabıyla da biraz geç tanıştım. Aslında Sadık Hidayet'in mizahi hiciv türüyle pek eser kaleme aldığını görmemiştim. Hikayelerinin çoğu, kendisi gibi karamsar ve depresif bir havada kaleme alınmıştır. Bu eser, türü ve üslubuyla bana Aziz Nesin'i andırdı. Yazar, 2.Dünya Savaşı döneminin İran'ını ve ana karakter Hacı Ağa'nın kendisini "hacı-hoca" takımından olarak tanıtıp halkın dini duygularıyla oynayarak nasıl yükseldiğini mizahi bir eleştiriyle anlatmış. Günümüze bakınca, bu tür şeylere çok da uzak olmadığımızı görmek mümkündür. Sadık Hidayet'in gününü ve geleceği ele alışına hayranım. O, sonuç odaklı bir yazardan öte her daim durumu ve anı inceleyen, iyisiyle kötüsüyle bunu çarpıcı şekilde yansıtabilen bir yazar. Okumanızı kesinlikle tavsiye ederim.
Hacı Aga
Hacı AgaSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 20172,191 okunma
144 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Keyifli Suskunların Adamı
Sait Faik, insanlara hayattan ufak manzaralar sunma konusunda usta bir yazar. Faik'in derdi olay anlatmak, sonuç odaklı olmak değil; hayatı ufak kesitlere bölerek yüzde bir tebessüm bırakmak. Onun aklında sonuçlar yok, gidilen yollar var. Onun aklında anın tadını çıkarırken düşünmek, düşüncelerini paylaşmak var. Hepimize olmaz mı: Yalnız kalıp sadece düşünmek isteriz. Etrafı gözlemleriz; kah bir sahilde, kah bir kahvehanede. O anın tadı yaşanılan olaylarda değil, gözlemlerde ve düşüncelerde gizlidir. Birdenbire kimseyle sohbet etmediğiniz, çok da önemli bir şeyin yaşanmadığı bir an sizin için çok tatlı oluverir. İşte Sait Faik bu anların yazarıdır. Hepimizin yaşayabileceği, sıradan bir kesiti öyle güzel sunar, öyle tatlı düşüncelerle verir ki, biz de o dünyada kaybolur gideriz. Henüz Sait Faik okumamış olanlara diyebileceğim şu: Eğer ki sonuç odaklı, olayları yoğunluğu ile tadan bir insansanız Sait Faik'i önermem. Çünkü Sait Faik'te olaylar son derece önemsizdir. Yürüyüşü esnasında düşündüklerini anlatırken, yürüdüğü yeri ve hedefini anlatmayan biridir o. Hayatın ufak anlarından, suskunluklarından ve düşüncelerinden keyif alan insanlara kesinlikle tavsiyemdir. Meyhanelerde, vapur iskelelerinde, balıkçılarda hep birlikte kaybolmak dileğiyle...
Mahalle Kahvesi
Mahalle KahvesiSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 20127bin okunma
Kış Akşamı, Maşa ve Sandalye
Bu boş sandalye birdenbire doluvermeli. Kim gelip oturmalı? Hiç kimseyi istemiyorum. Ama sandalye... Bir insan bekler gibi duran sandalye? Onu yapan sandalyeci yaman adammış doğrusu. Sandalyeye insan bekletmesini bilmiş.
Sayfa 87 - İş BankasıKitabı okudu
5,9bin öğeden 5,9bin ile 5,9bin arasındakiler gösteriliyor.