Ancak Schopenhauer'ın belirttiği gibi fikirler, rezervuar barajlara benzerler. Orada her zaman akışı olmayan erdemler ve güzel duygular birikirler. Daha sonra zamanı geldiğinde ise dağıtım kanalları sayesinde ihtiyaç duyuldukları yerlere dağıtımları yapılır.
Yapılacak iş, çok çekilmez de olsa, kişi eğer ona yüreğini koyarsa, emin olun, çağrışım yasaları sayesinde alışkanlık hâline gelen eylem, o usanç hissini azaltacak, çok geçmeden o iş bir zevke dönüşecektir.
Algılarımızla ve oldukça istikrarlı ve kalıcı olan duygularımızla oynayabilirsek, duygu durumlarının hatıralar olarak bilinen o hassas psikolojik olguları altüst etmede hiç zorluk çekmeyeceği çok açıktır.
Fikirler kendi başlarına bir kuvvet oluşturmazlar. Bilinç alanındaki tek şey onlar olsaydı bir kuvvet oluştururlardı; ama genellikle duygularla çalıştıklarından, eksik olan kuvvetlerini kendilerine karşı mücadele ettikleri duygulardan ödünç alırlar.