Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

...arayanlar...

...arayanlar...
@nineshela
Arayanlar... Bazen doğruyu, bazen iyiyi, bazen güzeli, ama çoğuz zaman Allah'ı ve birbirini arayanların basit hikayesi bu...
Ali Ural
İyi bir eş, iyi bir işin olursa 100 yıl yaşarsın denir. İnsan 100 yılı bitirdiği zaman dişleri ve saçları yeniden çıkarmış. Yani yeni doğmuş gibi. Bu durum, normal ömrün 100 yıl olduğu anlamına gelir. İstisnalar var ise de kaideyi bozmaz. İnsan bu ömrü inançları, yaşam şekilleri ve alışkanlıkları ile indirir. İçki, sigara, kumar ve saire kötü alışkanlıklar ömrü törpüler, yavaş yavaş o da azalır. Gün gelir biter. Ne denir; hızlı yaşayan hızlı gider. Birbirlerine aşık olan insanların, ne başları ne de başka organları ağrır. Ağrısız, sızısız, sağlıklı, mutlu bir hayat sürerler, tercih insanların.
Reklam
Ali Ural
Büyük konuşmanın hiçbir zaman doğru olmadığı, şartların her zaman değişebileceği bir gerçektir.
Ali Ural
Mutlu bir hayat için önce iyi niyet, sabır, pozitif düşünme gibi bilinen bilinmeyen bir çok yeteneğin olması lazımdır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ali Ural
Hayatı her konuda iyi yaşanır hale getirmek için, hemen hemen her gün az da olsa değişiklik yapmak, mutluluğun yollarından biridir. Kısa da olsa, dışarı çıkmak, gezmek, eğlenmek, hatta ev içindeki eşyaların yerini değiştirmek, bile yeterli olabilir. Mutlu olmanın varlıkla, yoklukla fazla bir ilişkisi yoktur. Onu istemeye, şartlarına uygun yaşamayı, yetinmeyi bilmeye bağlıdır. İnsan mukayese edecekse daima kendisinden alt durumda bulunanlarla olmalıdır.
Ali Ural
İnsanlar doyduğu yerde refah içerisinde yaşasalar bile, doğduğu yeri kesinlikle unutamaz. Görme, havasını soluma arzusu, insan ruhunun derinliklerinde saklı durur. Nedeni bilinmese de yaratanın insan ruhuna koyduğu bu istek, istemesen de seni bilinmeyen bir kuvvet doğduğun yere gitmeye zorlar. Oranın manyetik dalgaları seni oraya götürür. “Doğduğun yere değil, doyduğun yere bak” denir. Fakat bu düşünce, ancak doğduğun yerde yaşam imkanı yoksa geçerli olabilir. Bu zamanda insanlar, yaşamak veya daha iyi bir hayat sürebilmek için sadece doğduğu yerde değil, ülkesinde hatta diğer ülkelerde çalışmayı tercih ediyorlar. Burada denilmek istenen; ne olursa olsun, doğduğu yerin havasını, arada bir de olsa solumayı istemek ve uygulamak.
Reklam
Ali Ural
Dünya canlılar ve cansızlar diye ikiye ayrılır. Dünyada benim düşünceme göre cansız diye bir madde yoktur. Tüm dünyada bulunan her şey canlıdır. Dağlarda bulunan granit taş kayalar, toprağın altındaki taşlar, mermerler, madenler de canlıdır. Dünyada yapacakları işlere göre, bir planlamasıdır. Dünyanın yaşanabilir bir hale getirilmesini sağlamaktır. Dünya değişim üzerine kurulmuş bir bütündür. Cansız denen o granit kaya zaman içinde toprak olur. Dünya üzerinde yaşayanların beslenmesine katkıda bulunur. Keza, demirde küflenir ve toprağa karışır. Bu örneklere göre de cansız bir nesnenin olduğu düşünülebilir mi?
Ali Ural
İnsan ne olursa olsun, nasıl yaşarsa yaşasın zaman durmaz, devam eder. İnsan da kaderi nasıl çizilmişse öyle yaşar.
Ali Ural
Aslında hayat ölünceye kadar hep aynı şeyleri yemek içmek, birbirlerinden fazla farklı olmayan şehirleri, ormanları, nehirleri gezip görmek, denizde yüzmek, her şeyi devamlı tekrar etmekten başka nedir ki! İşte farklı olan mutluluğu yakalamaktır. Böylece de, yaşamın farkına varmaktır.
Ali Ural
Hayat; mutluluk, sıkıntı, üzüntü, bazen de ızdıraplar yumağıdır. İşte başarı, sıkıntı, üzüntü ve ızdırapları en düşük seviyede tutabilme becerisidir.
Ali Ural
Aşk; hüznün, üzüntülerin, gözyaşlarının kaynağıdır denir. Ben buna inanmıyorum. Aşk niyeti iyi olanlar içindir. Daima karşılıklı iyi niyet ister, bekler. Aksi halde törpülene törpülene yavaş yavaş yok olur gider.
Reklam
Ali Ural
Okumayan insan hiç değişebilir mi? Üstelik, kendi çocuklarını da kendi düşünceleri doğrultusunda yetiştirir. Okumayan, gelişmeyen bir toplum oluşur. Sonunda da okuyan, çalışan, gelişen toplumların kölesi olurlar. Allah canlılara istediği ölçüde, ihtiyaçları olduğu kadar akıl, insanlara daha farklı bir akıl fikir vermiştir. İnsan için denir ki; insan konuşan, düşünen bir hayvandır. Aslında amaç, her şeyi her fikri mevcutla mukayese edebilsin,karşılaştırsın. hangisinin akla daha yakın olduğunu görebilsin. O yolda yürüsün. Allah’ın da istediği bu olsa gerek. “Dinimiz ilim Çin de olsa git öğren” der. Bu sadece öğren demek değildir. Öğren de, en uygun olanları geciktirmeden uygula. Dünyada olan değişimleri de takip et. Şartlarına uygun olanları hemen yap. Aksi davranışlar insanların dünyada dışlanmasına yol açar. Tüm insanlığa yarayan yeni icatlar düşünceler üretmeye başla ki Allah da bulmana yardım etsin, buldursun. Bir işe başlamaz isen, sonuç da alamazsın. Nereden başladığın önemli değil önemli olan işe bir yerinden başlamaktır.
Ali Ural
Mutluluğa giden yolun bir başka cephesi de insanların hiç ayırım yapmadan içeriği ne olursa olsun okuması. Değişimleri ve gelişmeleri eksiksiz takip etmesidir. İçerik, kendi düşünce ve yaşam tarzına ters gibi görünebilir. İşte bunlar kendi bildikleriyle karşılaştırılır, beyin süzgecinden geçirilir ve gelişme olur. Doğru olan yol da ancak böyle bulunabilir. Tatlının değeri acıyı yemeden anlaşılır mı?
Ali Ural
Bazı aileler kavga etmeyi mutluluğa giden yol olarak görürler. Barışmak için ilişki yolunu seçerler. Barışırlar da, kavga ederken söylenen kırıcı sözler kadınlar üzerinde derin izler bırakır, asla unutmazlar. Unutmuş gibi görünmek zorunda kalabilirler.
Ali Ural
Gerçek mutluluğu arayanların, çok aşırı, hırslı, cimri, kıskanç, pireyi deve yapan, yani en küçük bir olumsuzluğu en büyük bir olaymış gibi algılayan insanlar, kendileri mutlu olabilir. Ancak, dünyada yaşanan gerçek mutluluk karşılıklı olanıdır. “Mutlu et, mutlu ol.” Mutlu eden yollardan uzaklaşan, geri duran, sadece kendi mutluluğunu tercih edenler hiçbir zaman gerçek mutluluğa erişemezler, erişmiş gibi görünürler.
Ali Ural
Birbirini aşk ile seven insanlara tüm demir kapılar bile kendiliğinden açılır. Engeller varsa yine kendiliğinden yok olur gider.
114 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.