Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Moriliçe

83 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Ben bir kadınım, Hem sıkı sıkıya bağlıyım hayata Hem de düşecek gibi incelip duruyorum her yerimden. Ben bir kadınım, Bazen tükendiğim olur, gücüm yetmez yaşamın ritmini hissetmeye Bazen de kendi şarkımı söylerim bağır çağır. Ben bir kadınım, Kimi zaman çözülemeyen bir düğüm gibi sıkı Kimi zaman da berrak bir deniz suyu gibi sığ. Ben bir kadınım, Hem helal ,hem haramım. M~° Kadın olmak her zaman zor olmuştur.Hiç bitmeyen bı yaşama tutunma telaşı karşılar sizi kadın olunca.Bu kitabı da bu telaşlı günlerimde okuyabilme fırsatım oldu işte.Bebek sahibi olmanın mutluluğuna tam olarak sevinemeden onu kaybetmiş bir anne olarak çok farklı duygularla kitabı elime aldım.Kendimden bir şeyler buldum kimi zaman.Kimi zaman da öfkelendim kitabın kahramanına. Planlanmamış bir gebelik sonucunda hamile kalan karakterin gel-gitlerine tanık oluyoruz.Hamilelik sürecinde yaşadığı duyguları bebeğine anlattığı günlük tarzında yazılardan oluşuyor kitap.Basit dili ile akıcı bir anlatımı var.Kadınlığı ,anneliği eleştirel ve sorgulayıcı bir biçimde ifade eden öznel bir eser. Benim için anlamlı ,güzel bir okuma deneyimi oldu.Bir bebek sahibi olabilmek kimi kadınlar için çile ,kimileri için bir nimet .Hangisi sizin kalbinize daha yakın bilmem tabi ama bence annelik Tanrı'nın kadına bahşettiği harika bir lütuf. Keyifli okumalar...
Doğmamış Çocuğa Mektup
Doğmamış Çocuğa MektupOriana Fallaci · Kuzey Yayınları · 19851,947 okunma
Reklam
325 syf.
·
Puan vermedi
·
20 günde okudu
Merhaba , Çok sevdiğim mahalledeki terzi ablamın önerisi sayesinde aldığım bir kitaptı.Bilim-kurgu konulu olduğu için çok yanaşamamıştım kitaba.İlk intibah önemli oluyor ben de birazcık.Tüm önyargılarımı yıkan harika bir eser. Bizi insan yapan nedir? Zekamız, ahlakımız, duygularımız,sevdiklerimiz..Bir çok şey sayabiliriz belki de.Kitabı okurken hep bu soruyu sordum kendime .Ve sonunda cevap bulabildim. Kitabın baş karakteri Charlie doğuştan gelen bir zeka geriliğine sahiptir.Bununla yaşamak istemeyen Charlie bir arayış içindedir.İnsan olmanın ,insan gibi yaşamanın onuruna ulaşma tutkusu onu doktorların kapısına götürür. Okuma-yazma öğrenmeye olan çabası, kendini çevresine kabul ettirme ,toplumda yer edinme arzusu onu çok riskli bir ameliyatı olmaya karar verdirir.Peki Charlie ameliyat sonrası sürekli deneylerde ,testlerde karşılaştırıldığı, aynı tedavilerin uygulandığı fare Algernon gibi mi bir süreç geçirecektir ?Bunu gözlemlemek için doktorları Charlie'den bir günlük tutmasını ister.Kitap bu günlükten oluşan bir eser. Merak uyandırıcı ,yüreğinizi ısıtacak, kimi zaman güldüren kimi zaman da duygulandıran hatta zaman zaman beni ağlatan bir eserdi. Gün gün Charlie'nin dünyasındaki değişimleri görmek isterseniz biran önce başlayın derim. Keyifli Okumalar ...
Algernon'a Çiçekler
Algernon'a ÇiçeklerDaniel Keyes · Koridor Yayıncılık · 201514,8bin okunma
408 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
Bir "Sabahattin Ali" Romanı. Osman Balcigil'in kaleme aldığı biyografi tadında harika bir eser olmuş.Ahhh aklıma yine o şarkı düştü: "Başın öne eğilmesin Aldırma gönül aldırma Ağladığın duyulmasın Aldırma gönül aldırma" Ben şuan bir kez daha gittim bu dizeleri yazdıran Sinop Tarihi Cezaevine..İçeri girdim duvarda asılı sazını, yazılarını kaleme aldığı masasını gördüm, yattığı koğuşun havasını soludum.Yapacak çok şeyi olan ileri görüşlü, aydın bir yazar olan genç Sabahattin Ali... Nasıl bir hayat bu dizileri yazdırabilir..?Yazmak için dünyaya gelmiş gibi bir insan Sabahattin Ali ..Her türlü baskıya maruz kalmış ama yine yazmaktan ,anlatmaktan vazgeçmemiş aydın bir yazar..Burdan siyasi kimliği ile ilgili konuşmaktan bahsetmiyorum.Ona şu dizeleri yazdıran yazar kimliğinin ne kadar güçlü olduğuna vurgu yapıyorum. "Şimdi şiir bence senin yüzündür, Şimdi benim tahtım senin dizindir. Sevgilim, saadet ikimizindir, Göklerden gelen bir yadigâr gibi." Aşk hayatında hep reddedilmiş ama sonunda iyi bir eşe ve evlada sahip olabilmiş Sabahattin Ali.Tam hayatını yoluna koyarken alçakça yaşamına son verilmiş Sabahattin Ali...Keşke bu kadar erken hayatla bağın koparılmasaydı da daha çok şiirlerin, romanların, yazıların bizlerle olabilseydi...
Yeşil Mürekkep
Yeşil MürekkepOsman Balcıgil · Destek Yayınları · 20164,945 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
282 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
Merhaba 1000k
Çok merak ederek alıp okuduğum bir kitap..Çok satanlar rafında görüp içeriğine biraz bakmıştım öncesinde.Merakımın nedeni kitabın baş kahramanının benim gibi felsefe mezunu olmasıydı. Sevgilisinin evlenme teklifini reddetmiş ,İşinden kovulmuş ,ailesiyle ilişkilerinde başarısız olmuş, kedisinin ölümüyle de tümden hayattan beklentisi
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202154,7bin okunma
376 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Geçenlerde bir haberle karşılaştım.. "Karaköy'de 200 yıllık Genel Ev yıkıldı." Yerine Beyoğlu Belediyesince Kültür ve Sanat Merkezi yapılacakmış. Ardından da haberin içeriği ile ilgili videoları izledim ki bayağı bir hüzünlendim. Duvar yazıları,topuklu ayakkabılar, kıyafetler eskimiş kokuşmuş yataklar... Kapının hemen yanında çok eski bir lavabo, yerde döşek, duvarda şehvet uyandırıcı posterler. Ama o ‘peçete parası yoktur’ yazısı hepsinden daha ağır sanki. Her bir odaya girişte aynı duygu; kim bilir ne hikayeleri vardı, bu nasıl bir dram… Kadınların sermaye yapıldığı yıllar yılı işleyen bozuk düzen.Bu kadar bozuk olmasına rağmen getirisi sağlam olan bir düzen. Para üzerine kurulu bir düzen. Sinan Akyüz'ün bu kitabı da işte ben bu duygular içinde yaşarken geçti elime tesadüfi olarak.Karaköy deki genel evine düşmüş genç ,güzel bir fahişe ile büyük acılar yaşamış 70 yaşında yaşlı adamın garip aşk hikayesini anlatıyor.Gerçek hayattan esinlenilmiş olmasının da ayrı bir etkisi var. Kitabın içeriğinden bahsedip de spoiler verme gibi bi niyette değilim.Fakat fahişelerin çarpıcı dünyasına adım atmak aşırı hüzünlü ,heyecan dolu oldu. Kadın olarak bu dünyada var olabilmek büyük bir mücadeleyi gerektiriyor olduğunu biliyorum.Benim düşüncem her zaman insan ilk önce kendine yaslanmalı, kendine güvenmeli...Son olarak şunu anladım ki ; " Herkes eşit şartlarda savaşmıyor..."
Sevmek Zorunda Değilsin Beni
Sevmek Zorunda Değilsin BeniSinan Akyüz · Alfa Basım Yayım Dağıtım · 20211,297 okunma
Reklam
592 syf.
·
Puan vermedi
·
49 günde okudu
Çok az kitap beni bu kadar meraklandırmıştır.Bunun başlıca sebebi iki zıt siyasi ve dünya görüşü olan Ülkü ve Selim'in birbirlerine duydukları aşk..Yazarımızın bu aşkın gölgesinde yakın tarihimiz ile ilgili de fikirleri çatıştırarak bilgi sahibi veriyor olması ayrı bir zevk verdi. Ülkü karakteri beni en çok etkileyen ,kendimi de en çok bulduğum karakterleden biri oldu.O nasıl bir Alfalıktır.Nasıl bir hayata dik duruştur.Meydan okumaktır. Cumhuriyet in kurulduğu ilk yıllardaki görmek istenilen tam bir genç kadın profili sergilemiş. "Kadın olmak başlı başına bir ihtilaldi.Kendi kadınlığından bihaber, dekolte vitrini gibi gezinen birçoklarının arasında engellere rağmen "bilgi, kültür ve ahlakla" ilerlemeye çalışılan bir yoldu kadınlık." Çok bilgi verip kitabı sizlerden soğutmak istemiyorum.Bilinmeyenlerin,merak edilenlerin büyüsü ile sizi bu kitabı okumaya davet ediyorum.Sözün özü ben uzun süre ne bu hikayeden çıkabildim.ne de böylesine güçlü bir kadın karakterin verdiği etkiden sıyrılabildim. Keyifli Okumalar...
Gör Beni
Gör BeniAkilah Azra Kohen · Everest Yayınları · 202016,8bin okunma
480 syf.
·
Puan vermedi
·
22 günde okudu
Beyaz, narin ama güçlü bir akçabardak İlay...Dedesinin aşkıyla maceralarıyla büyümüş , Türk kanını sonsuza dek damarlarında hisseden ve hissettiren harika bir genç kız... Büyüdü İlay. Onu ezmeye çalışanlara rağmen, Türklüğünü yok etmeye çalışan zalimlerle alay edercesine yaşadı. Aşkına sadık kaldı. Bekledi zamanını kolladı tüm ezilmişliğine karşılık yeniden çiçek açmayı.Ülküsü için aşkını kendi elinden kendi aldı. Çok etkileyici bir konu ile beraber yazarımızın muazzam anlatımına da eşik eden bir Türkçülük hikayesi...Bitmesin diye okumak da tereddüt ettiğim keyifli bir hikaye...
Çiçekler Büyür
Çiçekler BüyürEmine Işınsu · Bilge Kültür Sanat · 2012920 okunma
488 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Nerden başlasam kiiii, Uzun süredir ağlayamayan ben kitabın son sayfalarına geldiğimde yanağımdan süzülen yaşlarla hayrete düştüm. Demek ki duygularım hala ölmemiş... Afife.. Sadece Nefesi Tutku değil, aşkı, hayalleri, mesleği, ahlakı... Her şeyi tutku bu kadının. Paşa dedesinin teşvikiyle çocuk yaşlarda tiyatroya duyduğu ilgi hayatına mal olmuş bir tutkuya dönüşüyor.Tutucu bir babanın kızı olarak küçük yaşta bir tören havasına kapanmaya zorlanan Afife için, Osmanlı'nın hükmünün kalmadığı ve Yeni Türkiye' nin temellerinin atılmaya başlandığı dönemde "SAHNEYE ÇIKAN İLK MÜSLÜMAN TÜRK KADINI " olmanın bedeli ağır olmuş. Afife zamana, insana hep yenik düşmüş güzel bir kadın. Aşkını, aşkı için gömmebilecek incelikte, yürekte, ahlaki yanı zirve yapmış naif bir kadın. Başına gelen en büyük talihsizliği ise adi bir doktor müsvettesinin kendisinden faydalanarak onu bir morfinmana dönüştürmesi. Ahhh Afife Jale... Kadın olmak her dönemde zor fakat senin döneminde o kadar zormuş ki. Böylesi gururlu, onurlu kadınların varlığını devam ettirmesini o kadar çok isterim kii.Söylemek, anlatmak istediğim o kadar çok var fakat kitabın içeriği hakkında bilgi vermekten kaçınıyorum.Okuyun istiyorum. Özellikle de hemcinslerim, lütfen okuyun bu kitabı ... Seni tanımak, seni anlamak çok güzeldi Afife Jale. Bir Türk Kadını olarak seni ve özgürleşme yolundaki emeğini hiç unutmayacağım. Sevgili yazarımız Osman Balcıgil. İYİKİ iyikiiii beni tanıştırdınız. Hem kendinizle hem Afife Jale gibi büyük bir tiyatro sanatçısı ile..Çok ama çok Teşekkürler...
Nefesi Tutku Olan Kadın: Afife Jale
Nefesi Tutku Olan Kadın: Afife JaleOsman Balcıgil · Destek Yayınları · 20182,642 okunma
200 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Merhaba 1000K :)) Yeni bir inceleme ile karşınızdayım. Kitapçıya gittiğimde felsefe bölümünün karşısına geçtim ve acaba ne okuyabilirim diye düşündüm. Derken Nöbetçi Filozof dikkatimi çekti. Nöbet sistemine göre çalıştığım zamanları özlediğim için belkide. Kitabımız ; büyük felsefi sorunların günlük hayattaki sorunlarla bağlantılı olarak açıklanmaya çalışıldığı, sade bir anlatımla yazılmış , eğlenceli ve bilgi verici bir eser. Yazarımız bir üniversite hocası, aklına gelen, semt pazarında felsefe tezgahı açmak gibi sıradışı bir fikirle yola çıkıyor. Bu tezgahta halk gelsin alışveriş yapsın düşüncesinde. Genel olarak herkesin kafasına takılabilecek soruların cevaplarını bulabileceğimiz güzel bir felsefi söyleşi. Bölümler semt pazarındaki felsefe tezgahında yazarımıza ve beraberindeki akademisyenler sorulan sorular ile başlıyor.Felsefenin sadece filozofların sözü ile öğrenebilecek bir bilim dalı olmadığını gözler önüne seriyor. Ki bence de çok haklı. Siz de kafanızdaki soruların cevabını merak ediyorsanız, bunun üzerine düşünmek ve gerçek anlamda felsefe yapabilme imkanına sahip olmak istiyorsanız: Buyrun bu kitabı okuyun...
Nöbetçi Filozof
Nöbetçi FilozofIan Olasov · Metropolis Yayınları · 202120 okunma
140 syf.
·
Puan vermedi
·
17 günde okudu
Livaneli ' nin okuduğum 3. Kitabı... Günümüzde yaşanılan mülteci soruna değindiği, bana göre oldukça kısa bir hikaye olmuş. Zaten kitabın sayfa sayısından da bunu anlamıştım. Kıyıya vuran mülteci AYLAN bebekle beraber benim de yüreğimi dağlayan bu insanlık dışı mevcut durum kitapta başka bir şekilde yüzünü göstermiş. Çocuğunu denizde kaybetmiş bir balıkçı Mustafa ve merhamet timsali eşi Mesude'nin evliliklerinde Bomba etkisi yaratan Samir bebek... Keyifli bir şekilde kendini hemen okutan bu kitap için yine yazarımız Livaneli'ye teşekkürler... NOT: DÜNYA NE YAZIK Kİ ADİL BİR YER DEĞİL.. HİÇ KİMSE EŞİT ŞARTLARLA YARIŞMIYOR...
Balıkçı ve Oğlu
Balıkçı ve OğluZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 202126,5bin okunma
Reklam
392 syf.
·
Puan vermedi
·
32 günde okudu
Selamlar 1000k :)) Okuduğum 3. Tarık Tufan romanıydı. Yazarın tarzı hoşuma gitmeye başladı diyebilirim. Kaybolmuş bir insan olan Hakan'nın hikayesine kulak verin. Kendinizden bi şey bulacağınıza eminim. Zaman zaman hepimiz kaybolduğumuzu hissederiz, kaybolmasak da bunu istediğimiz anlar olur. Hakan kayboluşunun farkına vardığında bi haz almış mıdır bilmem ama ben bu kayboluştan haz aldım. Kitabın bölüm başlarında başka başka ünlenmiş kitaplardan alınan alıntılar çok hoşuma gitti doğrusu. Sürekleyici bir kitap oldu. Sonunda ise şaşırmayı bekliyordum. Bir şeyler olsun istedim ama istediğimi alamadım. Kitapta beni her zaman cezbeden farklı cümleler oldu. Keyifle okudum..Siz de keyifle okursunuz umarım.. :)
Kaybolan
KaybolanTarık Tufan · Doğan Kitap Yayınları · 20203,126 okunma
85 syf.
·
Puan vermedi
Merhaba 1000k sakinleri.. Okumayı hep çok istediğim bir kitaptı Bir İdam Mahkumunun Son Günü. Sonunda okudum bitti. Mesleğim açısından bana yararlı olacağını düşündüm. Ama merhamet duygumu harmanlamasından başka etkisi olmadı. :))) Uzun bir önsözle başlıyor eser. Bu önsözü erinmez de okursanız daha verimli bir kitap okumuş olursunuz. Olayımız Fransa'da geçiyor.Acımasız icatları "Giyotin" sahnede başrolde. İdam mahkumu olmak nasıl bi duygudur? Neler hissettirir öleceğini bilmek.?Ve hazırlamak kendini bu elem hadiseye..İdam mahkumunun vedasına tanık oldum. Ailesiyle, yaşamıyla. Suçunun ne olduğunu öğrenebilecek miyim diye de bekledim durdum. Fakat öğrenemedim. Bu yazarın bize güzel bi işareti. Dikkati suça değil cezaya vermemizi istemiş. Toplum olarak bizim için önemli olan hep suç olmuştur aslında. Ne zaman mahkumlarla ilgili bir durum olsa çevremdekiler hep sorar : "Suçu ney? Ne yapmış da içeri girmiş?" Yazarımız ne kadar cezaya odaklanmamızı istese de işin içindeki biri olarak ben de dahil, kendimi suç odağından alamıyorum. Kitaptaki şu kısım beni çok etkiledi. "Nöbetçi gardiyan hücreme geldi, şapkasını çıkarıp beni selamladı ve rahatsız ettiği için özür diledi; kalın sesini mümkün olduğunca yumuşatarak bana kahvaltıda ne istediğimi sordu. İçim ürperdi. O gün gelmiş miydi ?" Mesleğimle ilgisinden midir nedir benim de içim ürperdi. Günümüzde idam cezadı olsa, şuan bunu gerçekleştiren bir ekibin içine dahil olabilir miyim..? Bu sorgulamam gereken bi ihtimal sanırım...
Bir İdam Mahkumunun Son Günü
Bir İdam Mahkumunun Son GünüVictor Hugo · Karbon Kitaplar · 2018120bin okunma
336 syf.
·
Puan vermedi
·
29 günde okudu
Yeni bir inceleme ile karşınızdayım.. Kitabı az önce bitirdim. Bendeki tadı henüz taptaze :))) Psikiyatrist Dr. Gary Small meslek hayatının ilk günlerinden itibaren yaşadığı ilginç vakaları konu alan güzel bir kitap. Psikolojiye olan ilginizi harmanlayabileceğiniz, kolay okunabilen eğlenceli,heyecanlı ve kimi zaman da hüzünlü olayları konu alıyor. Dr. Gary Small bazı vakalarda eşi Gini Vorgan nın da görüşlerinden faydalanıyor ve kitapta onun da isminin yer alması hoş bir jest olmuş. :)) Kitap toplamda 15 vakaya dair hikayelerden oluşuyor. Yazarımız gün yüzüne çıkmaya çalışan psikolojik hastalıkların belirtilerini ve etkili psikolojik seansların bu belirtileri nasıl tanıya dönüştürdüğüne ilişkin bilgiler vererek tedavi süreçlerini okurlara harika bir dille aktarmış... Ben sevdim.. Samimiyet ve içtenlikle meslek hayatını bize anlatan Dr. Gary Small a teşekkürler...
Bir Psikiyatristin Gizli Defteri
Bir Psikiyatristin Gizli DefteriGary Small · Doğan Kitap · 202130,2bin okunma
408 syf.
·
Puan vermedi
·
49 günde okudu
Merhaba :)) Kitabı okumamın üzerinden bayağı bi geçse de izleri benden hala silinmedi. Zaman zaman cümlelerin aklıma geldiği çok aşikar.Mitolojiye olan ilgim sayesinde çekildim. Gel beni oku diye bas bas bağırdı raflardan. İlk gördüğümde düştüm bu kitaba anlayacağınız. En çok etkileyen ise şu cümlesi oldu: "Ama yanılıyorlar, yanılıyorsunuz: Cadılık illa nefret, kıskançlık ya da başka türlü bir kötülükten doğmaz; ben ilk büyümü aşkımdan yapmıştım." Kötü şeyler de güzel şeylerden doğabiliyor. Aşktan doğan bir cadılık, sevilmeyen itelenen bir Tanrı, yalnız kalmış bir kadın..Tanrı olmak Kirke'ye yetmiyor. O sevilmek, aşkına karşılık bulmak için intikam gibi zorlu bir yola giriyor. Hala aşkın gücüne ve insan üzerindeki hakimiyetine inanmayan insanlar varsa ben daha ne söyleyeyim :)) Böylesi bir hikayeyi görmezden gelmek imkansız. Ben, Kirke sadece bir mitolojik hikaye olmakla kalmıyor, yazarın efsane cümleleri ile hayatınızda yer ediyor. Her kelimesini içselleştirebiliyorsunuz. Hiç sıkılmadım okurken..Seneler sonra bile dönüp okuyabileceğim bir kitap oldu. Her zaman dediğim gibi: " İyiki yazarımız bu kitabı yazmış, iyiki karşılaşmışımm :))"
Ben, Kirke
Ben, KirkeMadeline Miller · İthaki Yayınları · 202133,7bin okunma
432 syf.
·
Puan vermedi
·
38 günde okudu
İki küçük çocuk..Dilek ağacının gölgesinde çocuksu hayalleri ile oynayan iki dost.Her şeylerini bir gün de kaybettiler. Evlerini ailelerini. Geriye sadece ikisi ve birbirlerine duydukları dostlukları kaldı.Savaş zalim yüzünü gösterdi ve onları ayırdı. Şimdi biri kurtarılmayı bekleyen bir prenses.. Diğeri her yerde prensesini arayan şovalye.. Tutulmayı bekleyen bir söz var artık.Bakalım şovalyemiz prensesine verdiği sözü tutup onu kurtarabilecek mii.? Son 20 sayfasını bitmesin diye okumaktan çekindiğim güzel bir hikaye bırakıyorum buraya. İçinizi biraz ısıtmak isterseniz buyrun alın :)) Belki siz de okurken kendi hikeyenizden bir şeyler bulabilirsiniz.Keyifli okumalar... :)) Prenses Moriliçe
Dilek Ağacının Gölgesinde
Dilek Ağacının GölgesindeMelanie Dobson · Arkadya Yayınları · 2020275 okunma
200 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
Bir şairin her şiirimi güzel olur..? Her şiirinde mi bir parça bir şeyler bulursunuz kendinizden...? İşte Şükrü Erbaş böyle bir şair benim için, her şiiri de benim için öyle güzel. Şiirleri hiç bitmesin ,hep yazsın...Ruhuma bir ışık ,yüreğime bir nefes olsun istedim.Yüzünüzü yıkayın ,kahvenizi elinize alın ve kapıları, pencereleri açın. Bu şair sizi anılarınızla dolu bir yolculuğa çıkartacak. Unuttuğunuz ne kadar hissiyat varsa yeniden anımsatacak. Teşekkürler Şükrü Erbaş...İyi ki varsınız.....
Bütün Şiirleri 1
Bütün Şiirleri 1Şükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20208,1bin okunma
Reklam
384 syf.
·
Puan vermedi
·
22 günde okudu
''KRAL KAYBEDERSE'' Ne çok şey öğrendim yine okuduğum bu kitaptan. Bitmesin istedim. Kendini kaybeden kahramanların ,kendilerini bulduklarında kitap da bitti ben de... Kenan Baran ...O yıkılmaz, dayanılmaz, karşı konulamaz Kral..Öyle bir düştü ki tahtından .Düştüğü yerde kendini yeniden tanıdı, yeniden keşfetti içindeki benini. Ve gördü ki kaybetmek ,kazanmaktan daha çok öğretiyor hayatı. Gördü ki incilmek daha çok güçlü kılıyor insanı inciltmekten. Onunla birlikte ben de bir kez daha öğreniyorum.Ne kadar çok yükselirsek bu hayatta yere çakılmamız da o kadar derinden oluyor.Kenan Baran çakıldığı yerde kalmak yerine oradan bambaşka biri olarak çıktı.Tatdığını sandığı ama hiç doyasıya tatmamış olduğunu farkettiği duyguları içselleştirerek çıktı..SEVGİ gibi...İYİLİK gibi.. Kaybettiği şeylerden çok daha fazlasını kazanarak yolun sonuna geldi. Sevgili Kenan Baran iyiki senin hayat hikayenin misafiri oldum..Ve sevgili yazarımız Gülseren Hanım.Bir gün, bir yerde ,biz zamanda birlikte olmak arzum...İyiki sizin gibi mesleğini büyük bir tutkuyla ve ihtiyatla yapanlar var...
Kral Kaybederse
Kral KaybederseGülseren Budayıcıoğlu · Remzi Kitabevi · 201516,8bin okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
·
31 günde okudu
' Sarsıntı ' nın devam kitabı olan 'Yüz Yüze' ....İsmi itibariyle bu kitapta beni neyin beklediğini anlamıştım .Heyecan içerisinde beklediğimi bulmaya geldim.Ve büyük karşılaşma...Kendinle ,yaşadığın şeyle, bunu sana yaşatanla karşı karşıya gelebilmek..O gücü kendinde arama ,bulma çabaları ..Ne zordu kitabın karakteri için..Karakterin yaşadığı duygulara eşlik eden benim gibi okurlar için de.. Kötü bir olay karşısında hep böyle olmaz mıydı insan..İlk önce kendini sorgular sonra yaşadığın şeyi sonra da karşısındaki kişiyi veya kişileri...Ama en büyük hesaplaşmamız kendimizle oluyor.Bu kitap bana öyle şeyler öğretti ki..Başına gelen şeylerle mücadele etmeyi..Düştüğün yerden her seferinde daha da güçlenerek kalkmayı .Sana değer vereni başka şeyler uğruna kaybetmemeyi..Kendine rağmen hatta... En önemlisi ne mi oldu..? ''Kötülüğü kimsenin yanına bırakmamayı ama bunu yaparken de kendi kişiliğinden karakterinden ödün vermemeyi öğrendim..'' Kitabı okumayan eminim ki incelememden pek bir şey anlamayacaktır...Bu yüzden bence en kısa zamanda okuyun derim... DipNot : Aşka, sevgiye olan inancımız bitiğinde hayat da bitiyor..
Yüz yüze
Yüz yüzeArda Erel · Epsilon Yayınları · 2020718 okunma
1056 syf.
·
Puan vermedi
Benim kitaplığımın en değerli hazinesi.. "MONTE KRİSTO KONTU.." En sevdiğim roman olma özelliğini yıllardır koruyor. İlk okuduğum kısaltılmış olan bir basımıydı.. Daha sonra filmini de izlediğim bu romanı tekrar tekrar okumaktan hiç bıkmayacağım sanırım.Konusu itibarıyla hissettiğimiz her duyguya eşlik ediyor.. Edmond Dantes, Marsilya'lı genç bir denizci...Bir insanın isteyebileceği her şeye sahip.. Onu seven bir aile, başarılı bir iş, güzel bir kadın.. Lakin bütün bunlara sahip olmak ona kıskanılmayı, aldatılmayı, ihanete uğramayı da beraberinde getiriyor. İntikam ateşiyle yanıp tutuşan Dantes'in nasıl Monte Kristo Kontu'na dönüştüğünü anlatan eser benim için hiç bitmeyen bir yolculuk.. Çünkü intikam almanın bedelinin acı çekmek olduğunu, buna rağmen verdiği zevkin tadından vazgeçemeyeceğimi keşfettim.
Monte Cristo Kontu
Monte Cristo KontuAlexandre Dumas · İthaki Yayınları · 201025,7bin okunma
248 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Tekdüze yol olan hayatımda bir değişiklik yaratır düşüncesiyle aldığım kitap, Sarsıntı. Okurken beni silkelesin istedim. Okudum..Okudum..Okudum.. Nerde sarsılacağımı merak ediyordum.Kitabın ana karakteri Derin'nin sarsıldığı hiç bir şey beni sarsmadı.Derin benim mesleğim gereği sık sık şahit olduğum şeyleri yaşamış. Bundan belki alışılmış geldi bana .Ne diyor Dostoyevski ; 'Aşağılık insanoğlu her şeye alışır.' Tabiki yaşamak ,şahit olmaktan çok daha zorlaştırır işleri. Yine de ben ısrarla sarsılmayı bekledim.Nihayet kitabın son sayfasında bu duyguyu yaşayabildim .Kitabı tavsiye eder miyim?Evet, çünkü yazarın kalemini çok samimi, düşündürücü ve sıradışı buldum. HERKESE İYİ OKUMALAR :)
Sarsıntı
SarsıntıArda Erel · Epsilon Yayınları · 20191,618 okunma
276 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Aşk üzerine söylenebilecek ne kadar cümle varsa söylemiş Ümit Yaşar..Yeri de çok başkadır bende...Her zaman bana Aşkın nasıl bir gücü olduğunu anımsatır...Her okuyuşumda intihara sürükleyen AŞK dizelerinin arasında kaybolurum....Aşka inanmayanların bile kendini bulabildiği bir kitap Aşka Dair Nesirler....Hem şiirlerine hem de nesirlerine yer verilmiş..Aşka Aşık her kişinin nasipleneceği bir şiiri ,cümlesi mutlaka var..Çok sevdiğim dizeleriyle de incelememi bitiriyorum... ''Tanrının bıraktığı yerden biz başlayalım Üç milyar insanın yarısını sen öldür yarısını ben Üç kişi kalsak yetişir yeryüzünde Yaklaş bana Seninle kardeş değiliz..''
Aşka Dair Nesirler
Aşka Dair NesirlerÜmit Yaşar Oğuzcan · Everest Yayınları · 20216,9bin okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
Merhabalar, Okuduğum ilk Tarık Tufan kitabıydı .Ne okudum ben..? Bilemiyorum.Daha farklı bir şey bekliyordum.İstediğim tadı alamadım bu kitaptan. Bazı cümlelerini çok sevdiğimi söyleyebilirim.Örneğin ; ''Terk ettiğiniz bir yere geri dönmek olanaksızdır.Dönmeyi başarabilseniz de oranın aslında bıraktığınız yer olmadığını fark edersiniz. Ne geri döndüğünüz yer o eski yer ne de geri dönen sizsinizdir. Geri dönüş diye bir şeyin olmadığını o zaman öğrendim.'' Kitap kendini güzel okutturdu.Sonuna geldiğimde anladım ki benim beklentim yüksekmiş.Beni düşündüren şey ise tıpkı kahramanımız gibi ''Bir gün böylesi bir hastalığım olduğunu öğrensem ne yapardım ?'' sorusunun cevabı oldu.Bu düşünceyle kitabın son sayfasını da çevirdim.Çok ağır bir psikoloji.Allah kimseye yaşatmasın.Sizlere de yaşatmasın sevgili 1000k okurları.Sağlıklı mutlu günleriniz olsun İNŞALLAH..
Hayal Meyal
Hayal MeyalTarık Tufan · Profil Yayınevi · 20165,5bin okunma
Reklam
152 syf.
·
Puan vermedi
Geç kalmışlık hissini bu kitabı okurken de yaşadım...Beni bulunduğum yerden başka yere taşıyan her kitap da olduğu gibi.Kendi elimizle kendi özgürlüğümüzü nasıl başkalarına verdiğimizi anlatan güzel bir masal... Bana Thomas Hobbes in "Leviathan"nını andırdı...Hak ve özgürlüklerin korunması için bütün gücün kudretin devlet eline verilmesi ve sonrasında devletin bu özgürlükleri nasıl kısıtlandığı anlatılır.. Devletin zaman geçtikçe büyüdükçe hak ve özgürlükleri kısıtlaması ve bir Leviathan' a(canavara) dönüşmesi... Bu masal beni uyutmaktan ziyade uykumu kaçırdı diyebilirim...Ne var ki bu uykusuzluk beni hiç rahatsız etmedi... Uyku kaçıran bu masalı bütün uykuculara tavsiye ederim...Keyifli okumalar ...
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020245,9bin okunma
320 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Şiddetli bir tavsiye üzerine aldığım ve 'nasıl okuyacağım ben bunu şimdi ' diye kara kara düşündüğüm kitap..Çünkü ne finansal durumlardan anlarım ne de ekonomiden..Sıkılırım ,bunalırım sanmıştım...Önyargımı öylesine yıktı ki..Dünya üzerinde nefes alan her canlıya dokunuyor..Ve bence dini,dili,ırkı,ülkesi,kıtası farketmeksizin her insanın okuması gerek..Yüzyıllarca süre gelen bir oyunun en iyi oyuncularından birinin dilinden kaleme alınmış..Hepsi yaşanmış..Hepsi gerçek..Bu itiraf bir uyanışın habercisi oldu benim için..İsterimki uyanışta olan herkes uyansın...iNCELEMENİN ÖZÜ : MUTLAKA OKUYUN OKUYUN OKUYUN...
Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları
Bir Ekonomik Tetikçinin İtiraflarıJohn Perkins · April Yayıncılık · 20043,303 okunma
330 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
O kadar çok kızdım ki kendime...Neden daha önce bu kitabı okumamışım..? Neden pek çok kez rastgeldiğim halde elimin tersine itmişim..? Ve neden bu hikayeye de geç kalmışım..? ~°Aşk~° ve onun insan psikolojisi üzerindeki etkisi adına muhteşem bir hikaye...İnsanın hem aşk duygusunu tadası geliyor hem de ondan ölesiye kaçası..."Merak" duygusunu da derinden hissettiren bu hikayeden kendinizi alamayacağınıza eminim.Üstelik sonundaki gerçekliğin sizi ummadığınız bir yerden yakalaması oldukça zevkli.Ben katilin kim olduğunu önceden anlamıştım buna rağmen bu hikaye beni şaşırtmayı başardı.Hatta itiraf edeyim, merakıma yenik düşüp kitabın sonuna baktım :) fakat yine şaşırdım.Sizin de aaaa... anaaaaa..vayyy beeee ...vb. gibi şaşkınlık ifadeleri içeren cümleler kuracağınıza eminim.Güzel bir hikaye dinlemek isteyenler buyursunlar derim :) Keyifli okumalar..
Kardeşimin Hikayesi
Kardeşimin HikayesiZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2019105bin okunma
445 syf.
8/10 puan verdi
·
15 günde okudu
Merhaba 1000k üyeleri... Öncelikle şunu belirtmeliyim ki; benim incelemem içerik hakkında olmaktan ziyade bu kitabın ben de bıraktığı duygulardan ibaret olacaktır.Felsefe mezunu bir hapishane çalışanı olarak bu kitabı okumak benim için çok önemliydi.Kitabı görür görmez kendi işime ve akademik kariyerime çok şey katacağını anladım.Bulabildiğim her fırsatta elime aldım.Bir yandan çalıştığım için düzensiz zaman aralıklarıyla okudum.Buna rağmen çoğu felsefe kitaplarını okurken yaşadığım odaklanamama sorunu olmadı.Kitabın dili gayet anlaşılırdı.Beni öyle güzel yakaladı ki Foucault , kendimi mesleğimi sorgularken buldum.Hapishanenin iç dünyasında yolculuğa çıkmak isteyenler; Michael Foucault gibi 'sadece düşünmekle kalmayıp eyleme geçen ' bir filozofun trenini kaçırmamalılar...Hepinize iyi okumalar :) Not: Gardiyan değilim İnfaz ve Koruma Memuru'yum..Bu konuda herkesle anlaşalım.30 yıla aşkın bu sıfat kullanılıyor..Teşekkürler ...
Hapishanenin Doğuşu
Hapishanenin DoğuşuMichel Foucault · İmge Kitabevi Yayınları · 20131,126 okunma
176 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Bu kitabı kaç kez elime aldım ve kaç kez tekrar okumak istedim bilemiyorum.İsmi kitaba gerçekten çok yakışmış.Başından sonuna kadar bunaltıyı her zerrenizde hissediyorsunuz.Konusu itibariyle pek iç açıcı da değil ama kadınların nasıl istismar edildiği korkutulup susturulduğunu anlatması açısından farkındalık yaratmış.İçimdeki feminizm çoğu yerde harekete geçti.Birine tavsiye etmek istemiyorum.Hele zaten bunalım içinde olanlar eline bile almasın derim.Can sıkıcı..Bu benim ilk incelemem bu arada okuyanlara teşekkür ederim
Bunaltı
BunaltıBurak Parmaksız · Doğan Kitap · 2017330 okunma