Kur'an'da, "Tanrı'nın her şeyi bildiği" yazılı (bkz. Nisa Suresi, 176. ayet; Cin
Suresi, 26. ayet... ). Ne var ki, kimi sözlerine yorumsuz bakıldığında, "Tanrı'nın birtakım konuları sonradan BİLİP ANLADIĞI'nın anlatıldığı" da açıkça görülür:
"Tanrı, İnsanların, Cinsel İlişkiden Uzak Kalmaya Dayanamayacaklarını Anladı"
Bakara Suresi'nin 187. ayeti: "Oruç gecesinde, size kadınlarınıza yaklaşmak helal kılındı. Onlar sizin için birer elbise, siz onlar için birer elbisesiniz. Tanrı
bildi anladı ki, siz kendinize egemen olamıyorsunuz. O nedenle sizin tevbenizi kabul etti ve sizi bağışladı. Şimdi GİRİŞİN kadınlarınıza artık... "
Kur'an-ı Kerim'de ve hadis-i şeriflerde farklı vesilelerle akrabalar arası ilişkilere dikkat çekilmektedir.
“Ey insanlar! Sizi tek bir nefisten yaratan, ondan da eşini var eden, ikisinden de birçok erkek ve kadın türetip yayan Rabbinizden çekinip sakının. Kendisi adına birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'a karşı gelmekten ve akrabalık bağlarını koparmaktan da sakının. Şüphesiz, Allah üzerinizde gözetleyendir."(Nisa, 4/1)
İmam Buhari gece uykudan uyanır, lambasını yakar, hatırına gelen faydalı bir şeyi yazardı. Hatta bir gecede yaklaşık yirmi defa kalktığı olurdu. İlahiyat 1. Sınıf öğrencisi Mert sabah namazına kalkmadığı halde hadis tenkiti yapıyor.
66 yaşında hapis cezası olarak kuyuya atılan ve 15 senelik bu zamanda ezberden öğrencilerine 30 ciltlik El Mebsut isimli fıkıh usulü kitabını yazdıran İmam Serahsi'ye, sehiv secdesi yapmayı bilmeyen İlahiyat 2.Sınıf öğrencisi Betül kafa tutuyor.
İlahiyat 4. Sınıf öğrencisi RumeysaNur'un okumaya vakit bulamadığı kitapları 40 yıl süren ilmî seyahatler esnasında toplayan 600.000 hadisi 16 yılda tasnif ederek 7275 sahih hadisi bize bırakan İmam Buhari Rumeysa Nur'un derin tenkitlerinden kurtulamıyor.
Muhammed İdris er-Razi, hadis için ilk çıktığı yolculuğu yedi sene sürdü. Yaya olarak yürüdüğü yollar bin fersah kadardı. İlahiyat 1. Sınıf öğrencisi Şeyma dolmuşla gidip geldiği fakülte yollarında Hadislerin sıhhat durumu tartışıyor.
Abdullah ibni Mesud hadis rivayet ederken yüz şekli değiştiği, nefesi kesildiği, titrediği halde, ilahiyat 2. Sınıf öğrencisi Hasan Hadis okurken veya kendisine okunurken bacak bacak üstüne atıyor.
Adını bilmediği ama künyesiyle tanıdığı Ebû Hanife'nin binlerce talebesi olup,bunların kırk kadarı müctehid mertebesine ulaşmış olduğu halde bizim ilahiyat hazırlık talebesi Nisa Nur, İmam-ı Azam'ın içtihadlarına kafa tutuyor.
İslam'da 14 asırdır anlaşılmak için ilahiyat fakültelerinde zuhur edecek 20'li yaşlardaki Kuranı yüzünden okuyamayan bu müceddidleri bekliyordu zaten...
“Hayır, asla! Rabbine yemin olsun ki, onlar aralarında baş gösteren anlaşmazlıklarda Rasûlüm seni hakem yapmadıkça, sonra da verdiğin hükümlere, içlerinde hiçbir sıkıntı ve itiraz duymadan tam bir teslimiyetle bağlanmadıkça gerçek mü’min olamazlar.”
[nisa süresi]
“Allah yaptıklarınızdan ve nimetlerinizden haberdardır. Güzel amellerinize ve şükrünüze de karşılık verir.” (Nisa/147)
Yukarıdaki ayette şükür mevzusu, iman mevzusundan öne geçmiştir. Bu şundan dolayıdır ki, insan Allah’ın nimetlerini tanıyıp O’na şükretmedikçe, O’nu tanıyamaz.
“Onlar müminleri bırakıp da, kâfirleri dost edinirler, onların yanında izzet (güç ve şeref) mi arıyorlar? Hâlbuki, bütün izzet Allah’a aittir.” (Nisa/139)
Bu ayet bütün Müslümanları uyarıyor ki, hayatın tüm safhalarında iktisadi, kültürel, siyasi vb. gibi alanlarda, kendi izzetlerini İslam düşmanları isle dostluklarda aramasınlar. Zira onların çıkarları icap ettiğinde, en samimi müttefiklerini yüz üstü bırakıp kendi işlerine bakarlar. Öyle ki, güya kendilerini hiçbir zaman tanımıyorlardı. Günümüz tarihi bu gerçeğe en büyük şahittir.
Şüphesiz Allah, zerre kadar haksızlık etmez. (Zerre miktarı) bir iyilik olursa, onu (sevapça) kat kat artırır ve kendi katından da büyük mükâfat verir.1
Namaz dinin direği, ibadetlerin özü ve özetidir.
Allah'ın Resulü, mutluluğu namazda bulduğunu, onunla yaşama sevinci kazandığını ifade buyurmuştur.
( Nesâi, "Nisâ", 1)
Allah’ın laneti aslında bütün bedbahtlıkların ve yıkıcılıkların kaynağı olarak, O’nun rahmetinden uzaklaştırılmaktır. İblisin bu hale gelmesi de kibir ve gururundan dolayı, Allah’ın rahmetinden uzaklaştırılmış olmasında yatmaktadır.