Nisan

Nisan
@nisandegilmayis
Nisan

Nisan

, started reading a book
Notre Dame'ın Kamburu
Notre Dame'ın KamburuVictor Hugo
8.7/10 · 32.9k reads
Reklam
240 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 5 days
Boyalı Peçe
Boyalı PeçeW. Somerset Maugham
8.2/10 · 2,881 reads

Reader Follow Recommendations

See All
Çünkü Walter, oyuncak bir bebeği harika elbiselerle giydirip, bir tapınağa yerleştirmiş ve ona tapmıştı. Sonra da bebeğin talaşla doldurulduğunu fark edince, ne kendisini ne de bebeği affedebilmişti. Ruhu derinden yaralanmıştı. Tamamen bir hayal ürünü ile beslenmişti, hakikat o hayali paramparça edince de, Walter bizzat gerçekliğin paramparça olduğunu sanmıştı
Sayfa 121Kitabı okudu
"Neden kendinden nefret ediyorsun?" diye sordu Kitty, söylediğinin pek farkında değildi, önceki konuşmalarına ara vermeden devam ediyormuş gibiydi. Walter, elindeki kitabı bıraktı ve düşünceli bir halde Kitty'i inceledi. Düşüncelerini uzak yerlerden topluyor gibiydi. "Çünkü seni sevdim."
Sayfa 120Kitabı okudu
Reklam
"Bir lokma yemek yiyemeyeceğim." dedi. "ve Dorothy'yi tanıyorsam yemekler kesin çok iyidir." "Neden?" "Bana söylenmesi gerekirdi. Gerçekten birinin beni uyarması gerekirdi." "Ne hakkında?" "Kimse tek bir kelime bile etmedi. Böylesine büyüleyici bir güzellikle tanışacağımı nereden bilebilirdim ki?"
Başkasının Karısı
Derler ki, müzik güzelse, verdiği tat bütün duygulara ayak uydurur. Mutlu insan, melodilerde mutluluğu, hüzünlü insan hüznü bulur.
Beyaz Geceler
Senin göğün hep berrak olsun, tatlı gülüşündeki ışıltı ve dingillik hiç eksilmesin; bir başka yalnız, minnettar yüreğe bahşettiğin o bir anlık mutluluk ve neşe için talihin hep açık olsun! Tanrım! Bir anlık mutluluk! Koskoca bir ömürde az şey mi?..
Beyaz Geceler
Neden o, siz değil? Neden o da sizin gibi değil? O sizden daha kötü biri, ama onu sizden daha fazla seviyorum.
Beyaz Geceler
"Bu sözle ne çok şey anlattın! Böyle bir sevgi başka zaman olsa yüreği üşütür, ruha ağır gelir. Senin elin soğuk, benimkiyse ateş gibi sıcak. Ne kadar kôrsün Nastyenka!... Ah! Mutlu bir insan ne kadar çekilmez oluyor bazen! Ama sana kızamam ben!..."
Reklam
Beyaz Geceler
Fakat mutluluk ve neşe insanı nasıl güzelleştiriyor! Yürek sevgiyle nasıl da kaynıyor! Sanki kendi yüreğini alıp bir başkasının yüreğine dökmek istiyorsun, herkesin neşelenmesini, herkesin gülmesini istiyorsun. Mutluluk nasıl da bulaşıcı! Dünkü sözleri ne okşayıcıydı, yüreğimi ne kadar yumuşattı... Nasıl da üzerime titriyor, şefkat gösteriyordu, bana nasıl cesaret veriyor ve yüreğimi şımarttıkça şımartıyordu! Ah, o mutluluk cilveleri! Bense... Bense hepsini doğru kabul ediyorum; sanıyorum ki o da... Ama nasıl böyle bir şey düşünebilirim Tanrım? Her şey bir başkasına aitken, hiçbiri benim için değilken nasıl bu kadar kör olabilirim; hatta bana karşı sevecenliği, alakası, sevgisi bile... Evet, bana olan sevgisi bile, kısa bir süre sonra biriyle buluşacak olmanın verdiği bir mutluluk ve bu mutluluğu benimle paylaşma arzusundan başka bir şey değilken?
Beyaz Geceler
İşte şimdi sevgili Nastyenka, o kadar uzun süre sonra yeniden buluşunca - çünkü sizi çok eskiden beri tanıyorum Nastyenka, çünkü uzun zamandır birini arıyordum ve aradığım sizdiniz, şimdi buluşmamız yazgımızmış-
Emma
EmmaJane Austen
7.8/10 · 10.3k reads
%0 (3/500)
Emma
EmmaJane Austen
7.8/10 · 10.3k reads
"Galiba aşık oldum," dedi. "Bu rahatsızlık, yorgunluk, aptallık, bu oturup iş yapma isteksizliği, evdeki her şeyin sıkıcı ve cansız olduğu hissi! Aşık oldum herhalde; değilsem zaten dünyanın en tuhaf yaratığıyım demektir.
ilk hecem kralların servetini, ihtişamını anlatır, Dünyanın hakimlerinin lüksünü rahatlığını. Başka bir insan halini anlatır ikinci hecem Bakın orada, denizler hakimi! Ama ah! Beraber nasıl altüst olduk! İnsanın sahte gücü, özgürlüğü, uçtu gitti hepten: Toprağın ve denizin hakimi, köleliğe mahkûm, Ve kadın, o güzel kadın, tek başına hüküm sürüyor. Keskin zekan sana kelimeyi hepten buldursun, Ve o anki ışıltı o büyülü gözlerde okunsun!
Reklam
"bir oteli yönetmekle bir kurumu, geniş bir işletmeyi, bir ülkeyi yönetmek aynı şeydi aslında. İnsan kendini, olanaklarını tanımaya, gerçek sorumluluğun ne olduğunu anlayamaya başlayınca bocalıyordu, dayanamıyordu. Ülkeleri yönetenler iyi ki bilmiyorlardı bunu; yoksa bir otel yöneticisinin yapabileceğinden çok daha büyük hasarlar yaparlardı yeryüzünde."
Sayfa 125Kitabı okudu