Uğradığın haksızlığı dillendirememek nasıl bir şey biliyor musun? Hani böyle rüyada bağırırsın, çağırırsın da sesin çıkmaz ya, hani bir yerlerin kesilir, yanar da, canının acısını çocuklarına duyurmamak için dudaklarını ısırırsın ya, onun gibi işte.
"Ayrılık dediğin dolapta çürüyüp gitmiş bir domatesi çöpe atmak gibi bir şey mi? Boş şişeleri kapıcı Osman Bey alsın diye kapının önüne koyuvermek mi? Bir insanı geride bıraktığında, sırf onu mu bırakıyorsun geride? Onunla dahil olduğun dünyayı "Artık miadını doldurdu" deyip kırmızı bir tuşa basıp havaya uçurmak ve başka bir gezegene taşınmak diye bir şey var mı?"