Kemal , kuşkusuz büyük: Bir ortaçağ toplumunu Batı düzeyine çıkaracak reformlarla zorladı . Teokratik dini kaldırarak laikliği getirdi. Reformları tepeden inme oldu , zamanında zorla yürütüldü , çünkü bunların uygulandığı toplum ilkel bir toplumdu. Böyle toplumlarda direnme gücü olmadığından bir avuç aydının desteği ile Kemalist reformlar uygulanabildi
Sayfa 116 - YKYKitabı okudu
Yani bir evliliğin devam etmesi için bir tarafın mutlaka taviz vermesi gerekiyor
Rahmetli arkadaşım Niyazi Berkes, evliliği bir boks maçına benzetirdi: Balayı biter bitmez karı koca ringe çıkarlar, maç başlar. Eğer dövüşenlerden biri nakavt olursa, ya da bir şike yapıp yenilgiyi kabul ederek yere serilirse, o evlilik kör topal yürür. Ama maç devam ederse, bitkin düşen çiftin ringden çıkmaktan yani boşanmaktan başka çaresi kalmaz.
Sayfa 25
Bir düşünür, değişen koşullar altında, düşünsel bir evrim gösterir.
Sayfa 176 - adam yayınları, birinci bask, şubat 1985, istanbul
Bu nasıl bir benzetme böyle:))
Rahmetli arkadaşım Niyazi Berkes, evliliği bir boks maçına benzetirdi: Balayı biter bitmez karı koca renge çıkarlar, maç başlar. Eğer dövüşenlerden biri nakavt olursa, ya da bir şekilde şike yapıp yenilgiyi kabul ederek yere serilirse, o evlilik kör topal yürür. Ama maç devam ederse bitkin düşen çiftin ringten çıkmaktan yani boşanmaktan başka çaresi kalmaz.
Aldanıp da aldatamayanlar... İşte aç kalan güruh bu zavallılardır...
Sayfa 224 - adam yayınları, birinci bask, şubat 1985, istanbul
Sözün kısası, bir iki kişide görülen züppelikleri bütün Türk gençlerine atfetmenin kendisi en aşağı büyük bir züppeliktir.
Sayfa 263 - adam yayınları, birinci bask, şubat 1985, istanbul
Osmanlı'dan tüm kopma anı geldiği zaman , "Ben onun ekmeğini yedim ," demek hiç aklına gelmemiştir. Aynı yolda olduklarını sandığı bir arkadaşının bu sözü söylediğini duyduğu zaman ne denli şaştığını gözlerimizin önün de canlandırabiliriz . Atatürk ekmeğini yiyerek yaşadığı halka olan borcunu , ölümüne değin çarpışarak ödemiştir
Sayfa 97 - YKYKitabı okudu
Sabahattin Ali cinayeti...
Hiç vazgeçmediği bir alışkanlığı vardı: Cebinde daima bir kitap bulundurur, boş kaldığı anda onu okumaya dalardı. Öyle bir anında ihanete kurban gittiğini sanıyorum. Onu öldüren de, öldürtenler de cinayetlerin en menfurunu işlemişlerdir.
Sayfa 240 - adam yayınları, birinci bask, şubat 1985, istanbul