Nisa

120 syf.
9/10 puan verdi
·
27 saatte okudu
Uzunca bir zamandır kitap okuma konusunda durgunluk yaşamış olsamda bu durumun geçiciliğini kabul edip bu yılın 5.kitabını bitirmiş bulunmaktayım. Gömülü Şamdan, Stefan Zweig'ın benim okuduğum 8.kitabı oldu. Devamında okuyacağım Zweig kitaplarının da bu denli kaliteli olacağını bilsem de okuduğum kitapları arasında en farklı olan kitap buydu. Yahudiliğin önemli sembollerinden biri olan 7 kollu şamdanın yıllar boyunca olması gerektiği yerden koparılıp ordan oraya savruluşunun hikayesiydi. Şamdanın yolculuğunun arka planında asıl önemli olan şamdanın izini süren halkın şamdana olan inançlarından hiç vazgeçmeyişiydi. Zweig'ın okuyucuyu içine alan akıcı yazı yazma yeteneği beni yine hiç şaşırtmadı. Okuduklarımın kurgu olduğunu bildiğim halde bittikten sonra 7 kollu şamdanla alakalı birçok şey okudum, cevaplar bulmaya çalıştım. Sanırım ben Zweig'tan dinlediğim bu serüveninin ve o serüvenin sonunda tıpkı Benjamin'e yayılan sıcacık iç huzurun gerçek olmasını istedim. Benim gibi Yahudilik konusunda hiçbir bilgisi olmayan bir insanın okuduktan sonra gerçekten işine yarayacak küçük bilgiler elde edebileceğinden eminim. Edebi yanının dışında okurken aynı zamanda öğreniyor olmanın keyfi benim kitabı daha çok sevmemi sağladı. Okumayı düşünenlere mutlaka tavsiye ederim.
Gömülü Şamdan
Gömülü ŞamdanStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202214,3bin okunma
Reklam
120 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 saatte okudu
Beckmann tıpkı yaratıcısı Wolfgang Borchert gibi savaş karşıtı olduğu halde savaş çukurundan bir türlü kurtulamayan yorgun bir askerdir. 3 yıl süren savaş sonunda savaşın kazanılmasıyla uzak kaldığı ülkesine büyük bir umutla dönmeye hazırlanan Beckmann, Sibirya'dan dönüş yolunda evde bekleyen karısını, sıcacık yatağını ve uykusuzlukla geçen kocaman 3 yılın yorgunluğunu atabileceği deliksiz uykuyu düşlerken kendisini bekleyen gerçeklerin karşısında mahvolur. Çünkü değil sadece kendi evinin kapısı tüm bir şehrin kapıları kendisine kapalıdır. Kapatılan kapıların ardındaki insanlar evlerindeki huzurlarını, karınlarının tokluklarını Beckmann ve onun gibi askerlerin o çirkin savaştaki mücadelelerine borçluyken bu denli nankörlük Beckmann'ı bir haylı acıtır. Pek tabiki biz okurları da. Şahsım adına konuşursam Beckmann'ın beklediği şeyin sadece küçük bir teşekkür veya samimi bir hoşgeldin olabileceğini düşündükçe üzülüyorum. Savaş sonrası yorgun bir askerin karşılaştığı toplum karşısında girdiği bunalım ve bu bunalımın kaçınılmaz sonu olan Beckmann'ın çöküşüne kesinlikle bir şans verilmeli.
Kapıların Dışında
Kapıların DışındaWolfgang Borchert · Can Yayınları · 20216,4bin okunma
208 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Masallarla büyüyen çocuklara bir masal da Yaşar Kemal’den… Ama bu öyle bildiğimiz masallardan değil, efendime söyleyeyim develer, cüceler, kötü kalpli cadılar, periler yok bu masalda. Ayrıca iyiler de tamamen kazanmıyor bu kez. Tıpkı bulunduğumuz dönemdeki bizler gibi. Yaşar Kemal’in yazdığı onlarca kitap arasında belki de en az bilinen kitabını aldım yanıma ve başlıyorum artık. Benim de Yaşar Kemal’den okuduğum ilk kitap bu oldu ve galiba iyi bir seçim yaptım. Bu kitabı okuyunca sizin de aklınıza George Orwell’ın 1984 isimli distopyası gelmedi mi? Filler sultanının yaptıklarını okurken 1984’teki şu alıntı beynimde yankılanıp durdu: ‘’Biz düşmanlarımızı yok etmek için uğraşmayız, onları değiştiririz. Bilmem, anlatabiliyor muyum?’’ (George Orwell,1984, Can Yayınları, 69.Baskı, s.273) Çok benziyor değil mi? Bana oradaki yenisöylem kurallarını hatırlattı. Borazanlar da büyük biraderin bir tasviri gibiydi sanki. Gerçekten o kadar çok şey yazasım var ki. Hem okuyacak arkadaşlarımın okuma zevklerini zedelemeyi hem de bu yazının bir kitap özeti haline gelmesini istemiyorum. Belirli kısımlarda sıkıcılaştığını düşünüp elimden bırakıp ara versem de ben kitabı genel olarak sevdim. Bu sebeple filler sultanımıza ve kırmızı sakallı topal karıncamıza ne oldu diye merak ediyorsanız bu farklı masal dünyasının kapısını çalmanızı tavsiye ederim. Bilhassa distopya severlere.
Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca
Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal KarıncaYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 201710,5bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
210 syf.
6/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Üst üste çok iyi kitaplar okumak bazen onlardan daha iyi olmayan kitaplara denk gelmeyecekmişsiniz gibi bir hisse sebep olabilir. Açıkçası ben de böyle bir dönemdeydim. Yaşamak ile karşılaşana dek. ''Hayat yaşantı aramak değil, kendimizi aramaktır.'' demiş Cesare Pavese. Fugui gençliğinde kendisini mirasyedi olarak tanımlayan hovarda bir
Yaşamak
YaşamakYu Hua · Jaguar Kitap · 201634,4bin okunma
184 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 saatte okudu
Elim göğsümde nedir bu farbala sahiden diye bitirdim kitabı. Elbiselerin etek, kol ve yakalarına dikilen süsmüş. Bu kadar masum bir şey nasıl da derinden yaraladı bizim ihtiyar Makar'ı. ''Yeni Gogol doğdu.'' diyerek başladı kitap. Bu cümle bana çok uzun zamandır beklenen bir şeye kavuşulmuş gibi hissettirdi. Yavaş atan bir kalbin tekrar hızla çarpması gibi aynı zamanda. İnsancıklar, Dostoyevski'nin ilk, benimse okuduğum 2.kitabı. Konu yoksulluk ve aşk. Ama konudan ziyade İnsancıklar'ı İnsancıklar yapan şey Dostoyevski'nin kullandığı dil. Hem yalın hem derin. Makar Devuşkin aşıktı, iyiydi, saftı, merhametliydi ama hepsinden önce insandı. İhtiyar ama küçük bir çocuktu. Sevdikçe büyüdü, sevildikçe küçüldü. Mutluluklarını mutsuzluklarına yama yaptı ama eksik kaldı sonunda. Makar Devuşkin bir yerlerde Byelkin'in Hikayelerini okuyor biliyorum. Kış geceleri uzun ve hüzünlü çünkü. İyi okumalar.
İnsancıklar
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 202362,6bin okunma
Reklam