Gözlerindeki ifadede bir tanıdıklık hissi vardır. Sanki ruhlarımız benzer şekilde yaralıyı.
Hayat bitişlerden ve başlangıçlardan ibaretti.
Reklam
Ruhum acı istiyordu, ağlamak istiyordu, bunalımdan bunalımlara koşmak ve bir daha ağlamak istiyordu. Çünkü bana başka türlü bir yaşam öğretilmemişti, bildiğim tek şey sadece acı, sadece hüzün ve sadece gözyaşlarıydı. Hiçbir şeyi dibine kadar yaşayamamıştım, dibine kadar yaşamaya hakkım olan tek şey acıydı.
Yağmur olabildiğince azalmıştı ama havadaki yağmur kokusu hiç duymadığım kadar yoğundu.
"Gidip bir yerde oturup sessizlik içinde düşünmek ve içimdeki her şeyi halletmek istiyorum..."
Reklam
Üstelik bedenim herhangi bir güzel duygunun nasıl hissettirdiğini bile çok iyi bilmiyordu. Güzel hislere aşina değildim.
"You are no eagles, thus you have not experienced the happiness in the terror of the spirit. And whoever is not a bird should not build nests over abysses."
On the Famous Wise MenKitabı okuyor
Görmemek için kalbimin derinliklerine gömüp gizlediğim duygularım orada filiz vermiş, bir saksı dolusu çiçek olmuştu.
"I shall die, and what I now feel be no longer felt. Soon these burning miseries will be extinct. I shall ascend my funeral pile triumphantly and exult in the agony of the torturing flames. The light of that conflagration will fade away; my ashes will be swept into the sea by the winds. My spirit will sleep in peace, or if it thinks, it will not surely think thus. Farewell."
Sayfa 211
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.