Life is not fair. There is pattern. People die at random. Obvious, perhaps. Something that everyone knows. Something that everyone knows, but no one truly believes. They think wben it comes to them there will be a lesson, a meaning a story worth telling. That death will come to them as a dread scholar, a fell knight, a terrible emperor. He poked at the boy's corpse with a toe, rolled it onto its side, then let it fop back. Death is a bored clerk, with too many orders to fill There is no reckoning No profound moment. I creeps up on us from behind, and snatches us away while we shit.
Açardın, yalnızlığımda Mavi ve yeşil. Açardın, Tavşan kanı, kınalı, berrak. Yenerdim acıları, kahpelikleri...        Gitmek, Gözlerinde gitmek sürgüne.
Reklam
"To be or not to be" değil. "Cogito ergo sum" hiç değil... Asıl iş, anlamak kaçınılmaz'ı, Durdurulmaz çığı Sonsuz akımı
Sayfa 59
Doğaçlama; Şarkıyı mırıltılar ve iç geçirmelerle, bazı anlarda neredeyse sözleri notalarla söyleyerek çaldı. Yaratıcı anlatımı insanın içini burkuyordu. Zirveye ulaştığında, şarkıya ismini veren en son cümleyi, birbirini izleyen her bir notanın havada asılı kalmasına izin vererek ifadesel tonlarla çaldı. "I don't stand ... a ghost ... of... a chance .. O ana dek sessizlik içindeki salonda, tam en dramatik anda birinin cep telefonundan elektronik biplemelerle tekdüze bir melodi bangir bangir çalmaya başladı. İnsanlar kıkırdamaya başladı ve elleri içkilerine uzandı. Tüm an, tüm o performans bir anda bozuldu. Marsalis bir vuruş durakladı, kılı bile kıpırdamıyordu, göz kapakları aralandı. Not kâğıdına "Sihir Bozuldu" diye karaladım. Salondaki fısıldaşmalar gittikçe yükselirken cep telefonu çalan suçlu şahıs aceleyle hole sıvıştı. Hâlâ mikrofonun başında donmuş şekilde duran Marsalis aptal cep telefonu melodisini notası notasına çaldı. Sonra aynı melodiyi tekrar edip melodinin varyasyonlarını üreterek doğaçlama yapmaya başladı. Seyircilerin ilgisi yavaş yavaş tekrar ona döndü. Birkaç dakika içinde, doğaçlamayı (ki bu arada tonu bir veya iki kez değiştirmiş ve hızlanan tempoyu tekrar balad temposuna çekmişti) tam olarak son kaldığı yere bağladı: "with... you." Çılgınca bir tezahürat koptu.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.