Harese nedir, bilir misin oglum? Arapça eski bir kelimedir. Bildiğin hırs, haris, ihtiras, muhteris sözleri buradan türemiştir. Harese sudur evladım. Develere çöl gemileri derler bilirsin, bu mübarek hayvan üç hafta yemeden içmeden, aç susuz gölde yürür de yürür; o
kadar dayanıklıdır yani. Ama bunlarin çölde çok sevdikleri bir diken vardır. Gördükleri yerde o dikeni koparıp çiğnemeye başlarlar. Keskin diken devenin ağzında yaralar açar, o yaralardan kan akmaya başlar. Tuzlu kanın tadı dikeninkiyle karışınca bu, devenin daha çok hoşuna gider. Böylece yedikçe kanar, kanadıkça yer, bir türlü kendi kanına doyamaz ve engel olunmazsa kan kaybından ölür deve. Bunun adi haresedir. Demin de söyledim, hırs, ihtiras, haris gibi kelimeler buradan gelir. Bütün Ortadoğu’nun âdeti budur oğlum, tarih boyunca birbirini öldürür ama aslında kendini öldürdüğünü anlamaz. Kendi kanının tadından sarhoş olur.
“Merhamet istemiyorum, hiç kimsenin acımasına ihtiyacım yok, merhamet de zulmün bir parçası; ne bana acıyın ne de çocuğuma. Merhamet zulmün merhemi olamaz.”
Düşündükçe çıldıracak gibi oluyorum İbrahim Bey kardeşim, IŞİD’in yarım bıraktığı bir işi, kendilerine Volk bilmem ne adını veren faşistler bitirdi, yani cihatçı Müslümanlar ile Haçlı Naziler ortak bir cinayet işledi.
Düşündükçe çıldıracak gibi oluyorum İbrahim Bey kardeşim, IŞİD’in yarım bıraktığı bir işi, kendilerine Volk bilmem ne adını veren faşistler bitirdi, yani cihatçı Müslümanlar ile Haçlı Naziler ortak bir cinayet işledi.
Öncelikle Ahmet Ümit ile tanışmam lise zamanlarında gerçekleşti. Kalemini çok sevdiğim bir yazar. Bu eserini de yanlış hatırlamıyorsam üniversitenin ilk yılında okumuştum. Eserin o kadar çok etkisinde kaldım ki hemen bir Müzekart çıkarıp elimden geldiğince İstanbul’daki müzeleri gezmeye başladım. Ah o tarihi yarımada… İstanbul’un güzelliğini fark etmemi sağladığın için teşekkürler Ahmet Ümit.
Gelelim eserimiz hakkında düşüncelerime. Ahmet Ümit’in bir eserini okuduğunuzda kendinizi olayların akışında bulmamak mümkün değil. Bu eseri ilk okuduğumda nasıl etkisinde kaldıysam yine aynı etkiyle okudum. Ama sanırım artık bir yetişkin gözüyle okuduğumdan mıdır bazı mantık hataları gözümden kaçmadı. Yine de çok sevilesi bir eser çok.
Kendisine bir tercih hakkı tanınsaydı ne yapardı? Hasret mi, ölüm mü deseler kesinlikle ölümü seçerdi, tereddütsüz… Hiç gözünü kırpmadan! Ama ona soran olmamıştı ki…