"Ne bileyim, biri geçerken, tarlamın önünden, burası gendi, kovalıktı, su basardı, Selim açtı, Selim adam etti bu tarlayı desin arkamdan yeter bana... Başka nemiz var bu dünyada adımız anılacak?"
"Edilgen" konumda bulunan insanlar, "makûs talihlerini" ni yenemediklerinde ve "hakkın" verilen bir "lütuf" olmadığını anladıklarında; haklarını almak, "etken" olmak ve protestolarını ortaya koymak için isyan ederler, başkaldırırlar.
Aklıma meşhur bir fıkra geldi: " Esrarkeş, Üsküdar'da, Şemsipaşa önünde oturmuş. Esrarı da çekmiş. Açıktan Şirketi Hayriye'nin Boğaz vapuru geçiyormuş. Bağırmış: Kaptan, uzak geç, burnuma çarpacaksın."
"Beyim, bak Yunanistan'a, Bulgaristan'a geldik. Günün birinde burayı da işgal etmemiz söz konusu olabilir. Bunu unutma! Ya Almanya ya karın!"
"Türkiye başka bir ülkeye benzemez! Bir zamanlar gelenler olmuştu, ama..."