Nazife Erdinç

Reklam
ANKARA'nın Hacettepe semtindeki küçük, güzel Tacettin Camisi cuma günü dolup taştı. Mehmet Akif Bey acele etmeden yerini aldı. Öksürerek sesini açtı: "Ey cemaat! Bugün dünyada milyonlarca Müslüman var. Ne acıdır ki hiçbirinin istiklali yok. Yalnız biz istiklal sahibiydik. Ama biz de yüzyıllardır, elde ne varsa, yabancılara verip geri
Sayfa 523Kitabı okudu
“Sen de bizim gibi bu toprakta doğdun, büyüdün, okudun. Ne Ermenisin diye aşağılandın, ne Hıristiyansın diye eziyet gördün. Yüzyıllarca birlikte çaldık, oynadık, yedik, içtik, ağladık, güldük. Çünkü yurt kardeşiydik. Sonra aramıza birtakım entrikacılar girdi, acı olaylar oldu...”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Kahveci Ali, 100 kuruş." "Eskici Yusuf, 50 kuruş." "Hallaç Asım, 75 kuruş." "Bakkal Ahmet, 100 kuruş." "Terlikçi Adem, 200 kuruş." Sırada küçük, cılız bir oğlan vardı. Bir önceki bağışçının çocuğu sanan memur, öfkeyle, yürüyüp yol vermesi için işaret etti. Ama çocuk yürümedi, büyük bir ciddiyetle bütün servetini çıplak masanın üzerine bıraktı: "Hasan, 5 kuruş." Suratsız idare memurunun birdenbire gözleri doldu...
Bilgeler, doğal dünyanın cennetin bir görüntüsünden ve bir suretinden başka birşey olmadığını anlarlar. Tek gerçek şudur ki, var olan dünya, bundan daha mükemmel bir dünyanın var olduğunun güvencesidir. Tanrı bu dünyayı, insanlar, görünen nesneler aracılığıyla manevi öğretileri ile bilgisinin mucizelerini anlayabilsinler diye yarattı.
Sayfa 150Kitabı okudu
Reklam
Reklam
33 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.