İnancını yitirmiş Yahudi bir kadın hastamı çok iyi anımsıyorum. Olay, gördüğüm bir düşle başladı. Düşümde tanımadığım genç bir kadın muayenehaneme geldi. Bana durumunu anlatırken, “Dediğinden hiçbir şey anlamıyorum. Ne demek istiyor?” diye düşünüp dururken ansızın çok güçlü bir baba kompleksi olduğuna karar verdim. İşte düş böyleydi. Ertesi gün
"Evet, inanıyorum. İnanıyorum, evet. Tembellikten, zayıflıktan ötürü kendini tanrıların kucağına atıp, 'Elimden bir şey gelmezdi, yol önceden çizilmişti' demek kolay. Oysa tercihin ihtişamını düşünsenize! İnsanı insan yapan şey. Kedinin tercih hakkı yoktur, arı bal yapmaya mecburdur. Orada ilahi bir durum yok. Hem biliyor musunuz? Usulca ölüme doğru kaymakta olan o yaşlı beyefendiler artık ölemeyecek kadar ilgililer."
Sayfa 335Kitabı okudu
Reklam
Devlet’i Kim, Nerede, Ne Zaman, Nasıl Yazdı? -2
Bir hayli kalmıştı yandaki odada; güneş de batmak üzereydi. Gelir gelmez oturdu, fazla bir şey konuşulmadı artık. On birlerin adamı içeri girdi. Sokrates’in önüne gelerek: “Sokrates,” dedi, “sen başkaları gibi değilsin; onlara hâkimlerin adına zehri içmelerini söylediğim zaman kızıyorlar bana, küfrediyorlar. Sen buraya gelmiş insanların en
Kelebeğin ömrü
Gülseren Hanım, Dr. Nüvit Hanım bir hasta gönderdi, "mümkünse hemen alıverin," diye rica etti. Şimdi onu gönderiyorum. Tamam Tuna, bekliyorum. Kapı vuruluyor ve içeri üç hanım giriyor. İkisinin ağlamaktan gözleri kızarmış. Biri ise şaşkın şaşkın etrafına bakınıyor. En yaşlı olan, elime bir kâğıt uzatıyor. Nüvit Hanım'ın bana
"Açıklayayım, Zeze. Bu değişimin ne olduğunu biliyor musun? Büyümektesin demektir. İnsan büyüdü mü böyle olur. Yani bilinçlenir. İçindeki, o konuşan ve gören şeye 'bilinç' denir. Yakında sahip olacağını söylediğim 'o şey'e bir gün insanı götüren de bilincidir." "Olgunluk çağına mı?" "Güzel, iyi aklında tutmuşsun. İşte o geldi mi, olağanüstü bir şey olur. Bilinç büyür, büyür ve başımızla yüreğimizi doldurur. Gözlerimizde ve yaptığımız her şeyde kendini gösterir."
Sayfa 66 - Can Sanat Yayınları, 126. Basım, Ocak 2017Kitabı okudu
Kitaplarının ISBN numarasının olmadığını biliyoruz.
Bu sistemi İsviçre'de bir Yahudi topluluğun kurduğunu ve dünyada basılan her şeyi takip ettiklerini söylüyordu. Üstadım ne yapacaklar ki, diye sorduğumuzda "İstanbul'da yılda kaç tane namaz hocası, cevşen basıldığını biliyor, bunların üzerinden insanlığı yönetmek için politika geliştiriyorlar" demişti. O zaman içimden ne kadar ayrıntı düşünüyor, demiştim. Ama bugün son olayları görünce ne kadar haklıymış, diyorum. Banka hesabı yoktu. Çek, senet sevmez, nakit çalışırdı. Kendini mümkün olduğu kadarıyla böyle şeylerden korumaya çalışırdı.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.