Bu kitabı yazarken Tolstoy'un depresyona girdiğini biliyor muydunuz ? Çok inanarak, severek yazmış olduğu bu eseri okurken bende etkilendim. Cesur bir kadının aşkını okuyoruz.
#neokudum
Anna Karenina çok güzel, alımlı, duygusal ama bir o kadarda zeki bir kadındır. Henüz 18 yaşında iken kendisinden 20 yaş büyük bir adam ile evlendirilir. Ve bu evlilikten bir oğlu olur. Bir gün erkek kardeşinden bir mektup alır. Mektupta erkek kardeşi evliliği hakkında yardım talebinde bulunur. Ve bir yolculuk başlar, Anna Karenina moskovaya gider. Trende bir adam ile karşılaşır, ve kont ile ilk görüşte aşkı başlamış olur. Toplumsal değerlere ve yargılara çok önem veren Anna için bu aşkı kabullenmek çok zor olur. Kont onu ikna etmek için çok çabalar. Yaklaşık 1 yıl süren bu çaba sonunda başarıya ulaşır ve ilişkileri başlamış olur. Bu ilişki için, kocası ve çocuğunu bile terk eder.
Annayı elde etmiş olan Kont ise artık eskisi gibi değildir. Aralarında ki şehvet ve tutku biter. Anna güveninin boşa çıktığını fark eder ve hüzün sonu yazılır...
Bana Aşkı Memnu'yu anımsatan bu kitabı okumak çok keyif verdi. Tolstoy aynı zamanda kitapta bir çok başka konularda işliyor. Levin karakteri ile, okuyucuya bir nevi kendini anlatıyor. Levin aslında Tolstoyun tamda kendisidir. Bu hikayeyi, aşkı, tutkuyu okumak dolu dolu bir masalı dinlemek kadar büyüleyici.
Tüm klâsik severlere mutlaka tavsiye ederim
Yusef Masadow kaleminden içimdeki Kenan ülkesi Taş - K'ağıt -Makas kitabı ile geldim...
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki bu kitap öyle bir solukta okunabilecek bir kitap değil hani bazı kitaplar vardır ya böyle sindire, sindire okunur işte öyle bir kitap.
Sevmek sessizlikmiş, aşk ise sebat. sen sese değil
