Keşke o zaman da biliyor olsaydım şimdi bildiklerimi.
Bunları biliyor musunuz?
Çocuğun günlük yaşamda neler yaptığını öğrenmek isteyen ebeveynler, kendi yaşamlarını çocuk ile paylaşmalı, o gün içinde neler yaptığını çocuk ile konuşmalıdır. Çocuk, " Bugün ne yaptın anlat hadi?" diye iletişim kuran ebeveyne kendini kapatır.
Sayfa 66 - Nesil YayınlarıKitabı okudu
Reklam
191 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Yine lafı biraz uzatacağım
Birgün bir profesörün veda konuşması düştü önüme. “Önce mutlu olun, sonra sağlıklı olun, en son mutlu olmanızın bir gereği belki onu sağlayacak bir aşama diye başarılı olun” diyordu. Duayen bir akademisyenin başarıyı bu dilek içinde en arka sıraya koyması, daha da önemlisi mutluluğa bu denli vurgu yapması beni inanılmaz şaşırtmıştı. Mutluluk en
Öğretmenim Mori'yle Salı Buluşmaları
Öğretmenim Mori'yle Salı BuluşmalarıMitch Albom · Boyner Yayınları · 20201,502 okunma
517 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
(Aşırı spoiler içerir...) Ah, Martin Eden;üzümlü kekim... Çoook uzun bir zaman once aldigim ve uzun bir suredir de merak ettigim bir kitapti acikcasi.Okurken, en son yaklasik bir yil once Kafka'nın Milenaya Mektuplar ini okurkenki, sanki o anda ben de yasiyormusum gibi tuhaf bir duyguya kapildim... Sevgili Martin Eden, bu kadar güçlü, bu kadar kolayca kadinlara ulasabilen, ve iyi iletisim kurabilen bir mizaca sahipken; bir üst sinif kiza tutulup, kiza olan aşkı uğruna kendini bastan yaratan uzumlu kekim... Aşkı en kutsal, uğruna en yasanacak sey olarak nitelendirip aşkı ugruna her seyi yapan, insan ustu gayret gosteren Mart'a da yar olmadi aşk denen ilüzyon.Ama ne yalan soyleyeyim çok sevindim bunun bir ilüzyon oldugunu, aslinda Ruth'un sevilecek bir yanı olmadigini gordugu ana... Sevgili Martin Eden'in yemek bile bulamadigi zamanki zamanki kendisi ile takdire şayan bulundugu zamanki kendisi arasinda degisen hicbir sey yoktu evet.Eger Ruth, öteki kadin gibi Mart'ı sirf varligi icin sevebilseydi, Bu boyle akip gitmeyecekti belki de.. Ruthun Mart hastayken ve hasta yataginda gordugu halde bile yaptigi acimasiz ic dusunceleri, onun Marta karsi olan duygularinin sadece anlik genclik heyecani oldugunu ve kosullu oldugunu gozler onune sermiyor mu zaten... Dipnot: Jack London'un sosyalist olup bu kitabı sosyalizm karsitlarina elestiri anlaminda yazdigini, fakat hicbir elestirmenin bunu yakalayamamasi sebebi ile kendisinin daha sonra bunu belirttigini biliyor muydunuz?
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202393,2bin okunma
416 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Spontai içerir.. Kitap mafya kitabı olmasına rağmen, trajikomik bir kitaptı. Beğendin mi? Kesinlikle. Ama kitap seri imiş. Ve tam da öyle bir yerde insanı heyecanla bıraktı. Acaba ne olacak? Hayatımda ilk defa İngilizce bilmediğim için üzüldüm. Eğer biliyor olsaydım. Alıp okurdum:) Karakterler o kadar karikatür ki adam öldürürken ,işkence yaparken ciddiye alamıyorsunuz, gülüp duruyorsunuz. Kitabı okurken beli bir yerden sonra olayların içine öyle bir dahil oluyorsunuz ki sayfaları ne hızla çevirdiğinizi anlayamıyorsunuz. Özellikle kitabın sonlarına doğru büyük bir keyifle okudum. Melody karakterini ayrı bir sevdim. Güzel, güçlü ve bir o kadar da acımasız olması dışında çok da eğlenceli bir karakteri var. Liam ise; ailenin lideri olmak için evlendiği Melody'e daha görür görmez aşık olur. Liam'ın hayalinde ki eş Melody gibi değildir. Ama Melody'e tutulmaktan kendini alamaz ve Onun kendisini sevmesi için kendini bile vurdurtacak kadar çıldırmış durumlara gelir. Yanlış duymadınız. Evet kendini vurdutturdu. İyi okumalar.....
Acımasızlar
AcımasızlarJ. J. McAvoy · Ephesus Yayınları · 2019721 okunma
Âşık olmanın planlanabilir bir şey olduğunu sanmakla yanlış yaptığını biliyor. Şükran'la mutlu olunabilir, zamanla ona âşık olunabilir demişti. Oysa öyle bir şey yokmuş, aşk bir yıldırımmış, şanslıysan çarpılırmışsın, değilsen yanındakinin başına düşermiş. Beklediği yıldırımın başına düşeceğini zannederek evlendiği gün, içinde sadece hafif bir kıpırtı hissedince aşkın bundan çok daha fazla bir şey olduğunu anlamalıydı. Anladı aslında; ama anladığı şeye inanmak istemedi. İnanırsa ailesini yüzüstü bırakıp gitmesi gerekirdi. Ne gidecek cesareti vardı ne de vicdanı elverirdi buna, o da anlamazdan geldi. Hayatı yürütmenin en kolay yolu bu diye düşünüyor şimdi, anlamazdan gelmek, görmezden gelmek, duymazdan gelmek. Hayatı böyle devam ettirebiliyor. Olmuşları olmamış farz ederek ya da tam tersi. Bu da iyi bir hayat olabilir dediği şey için elinden geleni yapmadı denemez, yaptı. En azından başlangıçta çok gayret etti. Otelle ilgilendi, patronluk taslamaya çalıştı, borçlandı, borçlarını ödedi, evlendi, çocuk yaptı, gene borçlandı, iyi kötü evine baktı. Ama kendini ne kadar zorlasa da mutluluğa inanmadı. Bir gün ansızın yazgısının bu şehri çevreleyen dağların arasında sonunu beklemek olduğunu anladı, anlayınca da her şeye boşverdi.
Sayfa 33 - 34Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.