''Urfa'da yaşlı bir adam bana bir fıkra anlattı. Bir adam Urfa'ya gelmiş bilmem kaç yıl önce, 20 yaşında bir delikanlı, hayran kalmış Urfa'ya; herkes evine çağırıyor, herkes selam veriyor, herkes kardeş gibi davranıyor, inanılmaz bir güzellik. Sonra bu adamı Urfa'nın ahırlarına götürmüşler. Dünyanın en güzel atları tabi. Urfa tarihten bu yana çok ünlüdür atlarıyla. Asurlular devrinde her yıl Asurlulara 360 tane at verirmiş Çukurova. Adam bir ay kaldıktan sonra memleketine dönmüş, sonra 90 yaşına gelmiş, yahu şu dünyada zaten ölüp gideceğiz, ağzımın tadıyla ayrılayım şu dünyadan demiş, yeniden gitmiş bakmış ki selam verse kimse yüzüne bakmıyor. Yıkılmış, bir de atlara bakayım demiş. Bir sürü at, derisi kemiğine yapışmış, dağlarda yayılıyor. Şaşırmış kalmış adam, keşke gelmeseydim buraya demiş. Bir hanın önünden geçerken yaşlı bir adam uyukluyormuş, ağzına, yüzüne sinekler dolmuş. Uyandırmış, hele kalk, yahu, demiş, burada bir zaman çok iyi insanlar, çok güzel atlar vardı, ne oldu? demiş. Yanıtlamış karşısındaki: "O iyi insanlar o güzel atlara bindiler, çektiler gittiler." Yaşar Kemal - İyi İnsanlar/Güzel Atlar
Çeviri Kıyası - 5
1)Artemis Yayınları “Bu sabah Ellen nerede?” diye sordu Bayan Tarleton. “Çiftlik kahyamızı gönderiyor da, evde kalıp onunla birlikte hesapların üzerinden geçmesi gerekti. Bay Tarleton’la oğlanlar nerede?” “Ah, onlar saatler önce On İki Meşeler’e gittiler. İçki yeterince sert mi diye bakacaklarmış, sanki yarın sabaha kadar vakitleri yokmuş
Reklam
O güzel atlar gittiler
Arap Hasan: -"Erkek dediğin otomobile binmez. Cansıza arkadaş olmaz. Atın teri güzel, soluması, koşması güzel... Atlar küstüler de çekildiler. İyi yaptılar. Bu kadir bilmezlerin, otomobil delilerinin içinde ne yapsınlar kardaş!"
Sayfa 416
Svetlana Aleksiyeviç (2015 Nobel Konusmasi)
Nigâr Hacızade Belaruslu gazeteci-yazar Svetlana Aleksiyeviç, savaşı, şahidin anlatma yükümlülüğünü, edebiyatını, ömrü boyunca yanı başında olan sesleri anlatıyor. Kaybedilmiş Bir Savaş Üzerine: Svetlana Aleksiyeviç’in Nobel Edebiyat Ödülü Nobel Edebiyat Ödülü’nün bu yılki sahibi Belaruslu yazar Svetlana Aleksiyeviç, 7 Aralık’ta ödül
Urfa'da yaşlı bir adam bana fıkra anlattı. Bir adam Urfa'ya gelmiş bilmem kaç yıl önce, 20 yaşında bir delikanlı, hayran kalmış Urfa'ya; herkes evine çağırıyor, herkes selam veriyor, herkes kardeş gibi davranıyor, inanılmaz bir güzellik. Sonra bu adamı Urfa'nın ahırına götürmüşler. Dünyanın en güzel atları tabi. Urfa tarihinden bu yana çok ünlüdür atlarıyla. Asurlular devrinde her yıl Asurlulara 360 tane at verirmiş. Çukurova. Adam bir ay kaldıktan sonra memleketine dönmüş, sonra 90 yaşına gelmiş, yahu şu dünyada zaten ölüp gideceğiz, ağzımın tadıyla ayrılayım şu dünyadan demiş, yeniden gitmiş bakmış ki selam verse kimse yüzüne bakmıyor. Yıkılmış, birde atlara bakayım demiş. Bir sürü at, derisi kemiğine yapışmış, dağlarda yayılıyor. Şaşırmış kalmış adam keşke gelmeseydim buraya demiş. Bir hanın önünden geçerken yaşlı bir adam uyukluyormuş, ağzına yüzüne sinek dolmuş. Uyandırmış, hele kalk, yahu, demiş , burada bir zaman çok iyi insanlar, çok güzel atlar vardı, ne oldu ? Demiş . Yanıtlamış karşısındaki:"O iyi insanlar o güzel atlara bindiler, çektiler gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık."
"Arkadaşlarıma sordum, Yaşar, dediler, anlamadık bu Sultan Ağa meselesi nedir dediler; ben de anlatabildim sanmıştım. Pişmanım anlatamadığıma. Nereden geliyor bu? Urfa'da yaşlı bir adam bana bir fıkra anlattı. Bir adam Urfa'ya gelmiş, bilmem kaç yıl önce, yirmi yaşında bir delikanlı, hayran kalmış Urfa'ya; herkes evine çağırıyor, herkes
Sayfa 206Kitabı okudu
Reklam
Geri14
48 öğeden 41 ile 48 arasındakiler gösteriliyor.